üstadın efsane bir benzetmesi:
Benim bir teşbihim: Hastanelerde muzahrafat döken bir takım hademeler vardır. Onlar da doktorlar gibi beyaz gömlek giyerler ve köylerine gittikleri zaman doktor geçinirler. Halbuki ileri tükürük dökmek... İşte bizim memlekette Batı davasının nâracıları, o tükürük hademesinin doktorluktan anladığı kadar Batı'dan anlarlar.
Sayfa 17 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
11 Eylül'le gelen hidayet (Brezilyalı Abdullah Zahid)
Latin Amerikalıların İslam'a bu kadar büyük bir ilgi göstermeleri farklı nedenlere bağlanıyor. Bu nedenlerden ilki, Latin Amerikalılar İslam'ı yeryüzünde şu an hakim olan adaletsiz dünya düzenine karşı bir isyan olarak görüyor. Diğer bir neden ise, birçok Latin Amerikalı yaptıkları araştırmalar sonucu köklerinin Araplara, Endülüs Emevi Devleti'ne dayandığını fark ederek köklerine dönmek için İslam'a giriyor.
Sayfa 84 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Fırsatı doğmuşken belirtmeliyim ki, bizde devrim dedikleri hareketler, gerçek İslâm inkılabı olacağı ve yobazlığı tasfiye edip nur heykelini heykeltraşın mermer kitlesi içinden çıkaracağı yerde, bizzat din ve imanı tasfiye yolunda gitmiştir. Bir gün hakiki bir inkılâbı zemin açılacak olursa, her iki kutbun yobazlarını bir arada temize havale etmek ve köklerine kibrit suyu dökmek gerekecektir."
Her şeye rağmen bazı RumIarın ya din değiştirerek, ya da köylerinin dağlık arazide bulunmaları sebebiyle mübadele dışı kalmış oldukları ve Dönme olarak hayatlarını sürdürdükleri söylenmektedir. Bir Muğlalı "Dedem imammış, Rumlar gittikten sonra bazı köyler dedemi çağırmışlar. Para karşılığı kendilerine İslam dinini ve ibadetlerini öğretmelerini istemişler. Mübadeleden sonra İslam dinine dönenler, İslam dinini ve ibadet" şeklini bilmediği için para karşılığı imamlar getirmişler köylerine.
Arkasından Marcüs Aurelius (Mark Orel)... Faziletli İmparator... (Mark Orel) bugünkü Batı medeniyetinin -şu Batıcıların bilmeden mütemadiyen tekrar ettiği Batı medeniyetinin- en büyük ölçülerinden birini koymuştur. Sırası gelmişken söyliyelim: Bizde Batı savunucuları Batıyı bir köylüden daha az bilenlerdir. Bir köylü, bir ampul gördüğü zaman kafasında Batı marifeti diye birşey teşekkül edebilir; veya “kara vampuru" dediği bir tren gördüğü zaman... O, köylü kafasında teşekkül eden Batı marifeti, Batıcılık simsarlarının kafasındaki Batının hakikatından daha doğrudur. Benim bir teşbihim: Hastanelerde muzahrafat döken bir takım hademeler vardır. Onlar da doktorlar gibi beyaz gömlek giyerler ve köylerine gittikleri zaman doktor geçinirler. Halbuki işleri tükürük dökmek... İşte bizim memlekette Batı davasının nâracıları, o tükürük hademesinin doktorluktan anladığı kadar Batıdan anlarlar.
Sayfa 17 - BÜYÜK DOĞU YAYINLARI / SAHTE KAHRAMANLARKitabı okudu
"Kişinin köklerine dönme, bir başlangıca, bir ilk duruma ulaşma arzusunu, Amerika ulusunun atalarının bulmak için Atlantik'i aştığı yeryüzü cennetine duyulan bir nostaljiyi de işaret eder."
Reklam
123 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.