Akşam, kızıllığını alıp gelmişti. Bir taraçada oturuyor ve üşüyorduk hafiften. Uzaktan, otomobillerin motor ve klakson sesleri, çocuk çığlıkları ve bin bir türlü gürültünün içinden bir adamın, ne dediği anlaşılmaz sesi duyuldu. 'Saat, sekiz.' dedi dostum, şaşırdım.
Nereden biliyorsunuz? Saatini gösterdi, evet tam 20:00'ydi
Kim bu?
Sayfa 55 - Kapı Yayınları