Zülfü Livaneli'nin okuduğum her bir kitabında farklı bir tat aldım lâkin Son Ada, kendini ve sistemi sorgulayarak, düşünerek okunmalı.
İyilik ve kötülüğe dair birçok gelgitler var.
Sistematik eleştiri babında bana Hayvan Çiftliği'ni çağrıştırdı ancak kessinlikle özgün bir eser Son Ada,bu çağrışımın tek sebebi her ikisinin de ortak paydasının ,demokrasi ve eşitlik adına adaletsizliği
sade ve çarpıcı bir şekilde okuyucusuna sorgulatması. Ancak Livaleli farkıyla bu ortak paydayı da ,kitap içinde olanı biteni olduğu gibi aktarması ve görünürde eleştirmeden aslında derinlemesine eleştirilmesine zemin hazırlaması özgünluğüne özgünlük katmış.
İnsanların doğaya saygısız oluşunu, ayak bastığı yeri paramparça edişini, elinin değdiği yeri kurutmasını, bencilliği, faşizmi, demokrasi adı altında çevrilen kumpasları, insanların sorgulayan ve sorgulamayan yanlarını açık ve anlaşılır bir dille kaleme alınmış, mükemmel bir eser. Her ne kadar basit bir anlatımı olsa da Zülfü Livaneli'nin bu romanda insan psikolojisi üzerine büyük bir gözlem ve deneyim eseri çıkarttığı bir gerçek.
Yaşar Kemal'in bir sözü var kitapla ilgili. Büyük kapıdan girmek diye bir deyim olduğunu, bu sözün büyük eser veren edebiyatçılar için kullanıldığını söylemiş ve eklemiş; ''Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir.''
Doğru, bu roman büyük bir roman.
Yazar son noktayı koymuş...
Keyifli okumalar.