Cehalet en büyük düşmanıdır. Ama bu düşmanın dışarıdan gelmez. Bunu biz kendimiz büyütür, bizi daha cok cahil edecekleri başımıza getirmek için sadıklara koşarız, zira rehaveti, rehavet yalancı bir rahatlığı, o da sonunda felaketi getirir.
Sayfa 21 - inkılap yayınlarıKitabı okudu
Eski bilgi gelenekleri sadece iki tür cehalet olduğunu kabul ettiler. Birincisi, bireyin cehaletiydi. Gerekli bilgiyi alması için yapması gereken tek şey ise daha bilgili birine sormaktı. Henüz kimsenin bilmediği bir şey keşfetmeye gerek yoktu.
İkincisi bir geleneğin tamamının sadece önemsiz şeyleri bilmemesiydi. Eski Tanrıların veya bilge kişilerin bize anlatmadıkları, tanım gereği önemsizdi.
Sayfa 253Kitabı okudu
“Bir şeyin adını bilen
ama başkası açıklamadıkça ne olduğunu bilmeyen
birine benziyorsun.”
Sayfa 830 - Oğlak YayınlarıKitabı okudu
"Bilmediğimiz bir şeyi bildiğimizi sanmak gerçekten utanılacak bir bilgisizlik değil midir?"
Sayfa 63Kitabı okudu
Yaşardık, her zamanki gibi, aldırmadan. Aldırmamak cehaletle aynı şey değildir, üstünde çalışman gerekir.
Sayfa 87Kitabı okudu
Kur'an bütün sözlü tarihi bilgilerini Tevrat'tan alıyor ama bunlar Ortadoğu mitoloji tarihinin parçalarıdır. Yani İbrahim ne kadar masalsa, Musa ne kadar masalsa bu da o kadar masaldır.
Sayfa 61 - MasaKitabı okudu
"Elinin altında onca bilgi kaynağı var be şapşal diyecektim, açıp okusana bunları, gittiğin ülkeyi öğrensene! Biz Amerika'yı hâlâ tüylü kızılderililer ve kovboylar diyarı mı sanıyoruz? Profesör olacaksın, bir ülkeye bu kadar bilgisiz gelinir mi?"
Sayfa 17 - Doğan KitapKitabı okudu
Dıj güj diye efsunlanmış çomarlarımızı rehabilite edeceğiz, gerçi çok uğraşmamıza gerek yok o sırtlanlık içgüdüsüyle gücün kaydığını gördüğünde bizden öne geçip ana avrat sövecek. Onun çocuğu çomar olmasın diye çok çalışacağız, çok anlatacağız, çok yazacağız, çok çizeceğiz!
Sayfa 28 - Volkan EkizKitabı okudu
