Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
... çünkü özgür bırakılan çocuklar, ezilip haksızlığa uğramış olanlara oranla çok daha az nefret duyarlar.
Eğer bir toplumda durmadan adaletten söz ediliyorsa o toplumda biliniz ki adalet yoktur. Olsaydı adaletle ilgili düşüncelere gerek duyulmazdı.
Reklam
Araştırmak ve öğrenmek zihnin işlevidir.
" Öğrenmekten kastım hafızanın geliştirilmesi veya bilgi birikimi değil, yanılsamaya düşmeden berrak ve SAĞLIKLI DÜŞÜNME, inançlardan ve ideallerden değil de OLGULARDAN YOLA ÇIKMAK KAPASITESIDIR."
Eğitim her zaman değerli bir vakit geçirme biçimi olmak zorundadır. Eğitimli insanların birbirine olan üstünlükleri doğaldır. Bu üstünlüklerin geçtiği alanlar, diyalog ve felsefesel diyalektik sayesinde üstün derecelere ulaşırlar. Bir insanın bir tesadüf ya da tevafuk sonucu yüksek bilgiyle donanmasının gerçekçi hiçbir değeri yoktur.
İstedik mi, kendi arzumuzun gerilimiyle veya durum icabı, açıklayan bir hoca olmaksızın, kendi başımıza öğrenebilirdik.
İnsan
"Asıl devam ve beka gücünü taşıyan o büyük sermaye,gafil ve başı bozuk bir maarif çarkının dişleri arasında un ufak edilmiştir. Ne acıdır ki bir eğitim çatısının altına masum ve tertemiz giren nice Türk çocuğu, diplomalarının sayısı çoğaldıkça, milli ve dört başı mâmur bir kültür kazanmadıktan başka, mevcut ve şifâhî değerlerinden fire vere vere gönlü kararmış, gözü dönmüş olarak, memleketin huzur, âsâyiş ve emniyetini tehdit eden zorba olarak söz sahibi kesiliyor. ...Eğer kültür dünyamızı milli bir maarif felsefesinin kolu kanadı altında restore etmez, böylece de kudret ve emeğimizi tekrar insan üstüne çevirip onu milli ve tarihi cevheriyle yüz yüze getirmez ve ana sermayemiz üstüne oynadığımız kumarda devam edecek olursak, memleketin geleceğinden ümit kesmek yerinde olur. Türk milleti, kaptan köprüsünden yükselecek bir kurtarıcı sesi, insanı insanlığa çağıracak bu daveti, bu müjdeyi dört gözle, dört kulak beklemektedir." Samiha Ayverdi, Milli Kültür Mes'eleleri ve Maârif Dâvâmız,Kubbealtı:İstanbul,2020:23-24
Reklam
Eğitim ve öğretim sadece mekanik olmamalıdır; sabit-değişmez ilkeler üzerinde oturtulmalıdır.
141 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
"Okullaşmaya", daha doğrusu eğitimde "kurumsallaşmaya" karşı olan filozof, yazar
Ivan Illich
Ivan Illich
, eğitimin, bilimin, ilmin, araştırmanın sadece okul adı verilen kendi deyimiyle "modern hapishanelerde" yapılmasına karşı olduğunu savunduğu bu kitabında, öğrenmenin mümkün olduğunca bireyin hayatının tüm aşamalarına yayılması görüşünün arkasında duruyor. Bir bakıma kendi kurduğu ütopyasında eğitimi irdeleyen Illich; kitabın sonlarında okulların gereksiz oluşuna karşı kendi ürettiği özgürlükçü, eşitlikçi ve katılımcı öğrenim modellerini biz okuyucularına sunuyor. Eğitim felsefesi olması açısından eseri okurken biraz zorlanılabilinir. Ancak eğitim kurumlarına dair farklı bir bakış açısı kazandıracak, okulsuz bir toplum nasıl olur üzerine epey düşündürecektir. •"Bazen öyle diplomalı insanlar görüyorum ki içimden 'bu kadar cehalet ancak eğitimle mümkündür' diyesim geliyor.'' --Vedat Türkali--
Okulsuz Toplum
Okulsuz ToplumIvan Illich · Şule Yayınları · 20183,915 okunma
Reklam
Richard P. Feynman
"Eğitimi asla zeka ile karıştırmayın, doktoranız olabilir ve yine de bir ahmak olabilirsiniz. Sorun eğitimsiz olmanız değil. Sorun size öğretilenlere inanacak kadar eğitimli olup size öğretilenlerden herhangi bir şeyi sorgulayacak kadar eğitimli olmamanızdır."
Yeniden inşacılık
İdeal toplum, sadece bir demokrasi olmamalı, aynı zamanda demokratik olarak kurulma- hıdır. Halkın zihninde gerçekleştirilecek bir devrim, yalnızca politika- Hacıların eylemi sayesinde gerçekleştirilecek herhangi bir değişmeden daha derin ve daha kalıcı olma şansına sahip olabilir. Ulusal demok rasinin mantıksal sonucu da bütün devletlerin katılacağı uluslarara- sı bir demokrasi yönetimi olacaktır.
"Herhangi bir profesyonel kariyer ićin üniversite derecesine sahip olma fikri yalnızca 100 yıl geriye gidiyor. Toplumun verimli bir üyesi olabilmek için herkesin üniversiteye gitmesi gerektiği düşüncesi ise yalnızca 30-40 yıllık."
Sayfa 65 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Çoğu insan çıraklık sistemini demirci ya da marangoz gibi zanaatkârlarla özdeşleştirir ama tarihte bu sistem geleceğin alimlerini ve sanatçılarını yetiştirmenin başlıca yolu olmuştur. Bugünkü doktora programları da genç bir araştırmacının(doktor adayının) bir profesörle birlikte ve onun yönlendirmesi altında çalışarak, araştırma yapmayı öğrenmesidir. Tıptaki ihtisas programlar da aslında birer çıraklıktır."
Sayfa 64 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.