Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

s

Sıkıntı

Belirgin bir dertten muzdarip olan kişinin şikayet etmeyen hakkı yoktur: Onun bir meşgalesi vardır. Ağır hastalar hiç sıkılmazlar: Hastalık içlerini doldurur, tıpkı büyük suçluları vicdan azabının beslemesi gibi. Zira her yoğun acı doluluk benzeri bir durum yaratır ve bilince, içinden çıkamayacağı korkunç bir gerçeklik sunar; oysa SIKINTI denen o zaman matematikteki madde'siz acı, bilincin karşısına, onu kazançlı bir girişime zorlayan hiçbir şey çıkarmaz.
“Senin yüzünde olması içinde kalmasından iyidir.”
Sayfa 56 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Verem, kanser, bunlar hep boş lakırdıdır. İnsanı yalnız bir illet öldürür: Sıkıntı. Öteki hastalıklar bunun vücuttaki çeşitli görünüşleridir.
Sayfa 68 - Ötüken Neşriyat
“Terslik ihtimali beni gererdi hep. O kadar gerilirdim ki, normalde olmayacak terslikler de gelip beni bulurdu sonunda.”
Sayfa 138 - Doğan KitapKitabı okudu
“Karanlık, ışık geçirmez gecenin orta yerinde uyanan ve yapayalnız olduklarını hisseden korkmuş çocukların katıldığı türden bir acı…” ~ormanın üzerindeki yıldız
Emma
Kafasında bitmek bilmeyen sarabandlar vardı; düşünceleri bir halının çiçekleri üstünde dans eden Hintli bir dansçı kız gibi, hayalden hayale, kederden kedere atlıyordu.
Reklam
Geri16
70 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.