Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Peyami Safa Millî Eğitim Bakanı Olsaymış..
Sess kontrol ses 1 2 sess 1 2 ses kontrol.. Öhömm! Günümüzde yazılmış çok fazla kitap var, belki de gereğinden fazla, bilmiyorum. Bu kitapların birçoğunda, çok da hissedilmemiş bir romantiklik seziyor insan. Cümleler aşırı duygu yüklü, fazla süslü, abartı yani. Ama bu kitaptaki cümleler derin. Eğitim sisteminden tutun iki insanın birbirine olan
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,7bin okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
Babama değil “Baba’ya Mektup”
Aslında kitabı okurken; başkasının ruhunu okuyormuşum gibi değişik bir his kapladı içimi, bir yandan da bu kadar hayattan bir şeyi nasıl güzel bir toplumsal mesaj olarak yansıtabilmeyi başarmış hayret ettim. Okurken babanızla olan ilişkinizi sorguluyorsunuz veya kendinizden bir şeyler buluyorsunuz. Acaba benim “babam nasıl birisi?”, her düşündüğüm hissettiğim şey onun karakterini mi oluşturuyor? Hangi düşündüğüm doğru diye sorgulatıyor da. Kafka’nın parantezlere yer vermesi bu yüzden hoşuma gitmiş olabilir. Nedeni ise heralde hala babamla olan ilişkimi açıklayabilecek bir cümle veya bir mektupta nasıl ilişkiye sahip olduğumuzu anlatabileceğimi parantez açabileceğimi bile düşünmüyorum. Kitabın ismi bile aslında onun Babasıyla olan ilişkisine karşı duruşunu göstermekte Babama değil “Baba’ya” mektup…
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Olimpos Yayınları · 201940,6bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Acı gerçekler
Kendisini çok yalnız hissettiği için yalnız anlaşıldık kitabında yalnız anlaşılmadığını kanıtlamaya çalışmıştır ama bir insan ağladığında kendisini tek başına teselli etmişse Yalnızlık çok Korkulacak bir şey değildir onun için
Yalnız Anlaşıldık
Yalnız AnlaşıldıkSongül Ünsal · Olimpos Yayınları · 20181,048 okunma
72 syf.
8/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Arkadaşlık kurma hevesi bir yanılgı gizli bir yalan mıydı yoksa ?
Stefan zweig'ın bu eseri kısa olmasına rağmen beni etkiledi. Aslında kitaptaki olaylar basit...""Köyden şehre doktor olmak için gelen kendine güveni olmayan, tüm amacı yanlız kalmamak olan yalnızlıktan çok korkan bu sebeple kendisine yapılan saygısızlıklara dahi diş sıkan bir gencin günlerini geçirmesi, insanlara faydalı olarak aslında yalnızlığını bitirebileceğini keşfetmesi ve yalnızlığının bitip zihnen büyümesi""ni anlatıyor... Kitabın konusunun çok basit olmasına rağmen aslında yaşamış olduğumuz tanıdık olguların "bende bunları yaşamıştım" sanki; yazar ile aynı duyguları paylaşmıştım demek içimden geliyor... Ruhsal çözümlemeleri güzel olan hoş sıcak bir hikaye herkese okumasını özellikle de gurbete okumaya giden "çocuk" kardeşlerimize tavsiye ederim . (Sonunda ölüp ölmediğini anlayamadım sizce ne oldu ? )
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229,3bin okunma
·
Puan vermedi
Biz, hepimiz sadece kendimizi düşündüğümüz için yalnızız!
Size de oluyor mu bilmem ama bazı kitapların etkisinden yıllar geçse de kurtulamıyorum. Mesela Peyami Safa'nın Yalnızız romanı. Durup durup aklıma düşer. Çünkū roman bütünüyle Türk aydını ve insanı Üzerine çok önemli bazı soruları cevaplamaya çalışır. Yalnızız romanının konusunu burada anlatacak değilim. Yalnızız’ın beni en çok etkileyen
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,7bin okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Kalemini çok beğendiğim bir yazar Stefan Zweig. Yine harika dokunaklı gerçek bir yaşam hikayesine dayanan Bir Çöküşün Öyküsü, bir kadının aniden saray hayatından sürgüne gönderilmesiyle alıştığı kalabalık, renkli ve gösterişli Paris yaşamından uzakta kırsal alandaki bir şatoda yapayalnız kalışını ve bunun dramatik sonuçlarını anlatıyor. Madame de Prie'nin öyküsünde hem ona kızacak hem de üzülecek ve onun çaresizliğini, içine düştüğü yalnızlık çukurunun yarattığı buhranı derinden hissedeceksiniz. Birçok Zweig kitabı gibi bu kitabı da kitap severlere tavsiye ediyorum.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,4bin okunma
Reklam
128 syf.
7/10 puan verdi
Kitabı ilk bitirdiğimde dedim ki ben bunu niye okudum, yazar şimdi ne anlatmak istedi, neyi kaçırdım tam olarak? Sonra biraz araştırmaya başladım. Kitabı önce yazarın kendisinden dinledim. Trtde kendisiyle yapılan bir söyleşi bulabilirsiniz. Orada filmi olduğunu öğrendim. Gidip filmi izledim. Daha sonra farklı kişilerden kitap hakkında bayaaa bir yorum, eleştiri okudum, dinledim. Şimdi kitabı daha iyi anladığımı düşünüyorum. Üzerine araştırma yapmadan tam kavranabilecek bir kitap değil bence. Yarım sayfalık cümlelerden oluşsa da cümleler inanılmaz akıcıydı. Filmini izlemeden önce ben bu filmi kafamda birebie kurmuşum zaten dedim o kadar. Bu platformda o kadarr güzel ve detaylı incelemeler var ki hayran kaldım onları tekrar benim kopyalamamın bir anlamı yok o yüzden kitapla ilgili burda pek rastlamadığım, Yusuf Atılgan'ın birebir kendi ağzından çıkan kişisel bir bilgiyi paylaşmak isterim. Yusuf Atılgan ve eşi Serpil Atılgan Aylak Adam sayesinde tanışmışlar. Uzuuun yıllar mektuplaştıktan sonra bir ayrılık dönemleri olmuş. Anayurt Oteli bu 3 yıllık ayrılık döneminde kaleme alınmış. Bu karamsarlığın bir sebebi de budur belki de. Romanı okuyan Serpil Atılgan ise daha kitap bitmeden Yusuf Atılganın kapısında almış soluğu. Veee evlenmişler :)) Yani Anayurt Oteli bizim bilmediğimiz nice göndermeler de içeriyor Yusuf ve Serpil Atılgan arasında. Hatta bazı eleştirilerde gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının Serpil Atılgan olduğu söylenmiş ama bu bana pek doğru bir yorum gibi gelmedi. Bilmiyorum artııık
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330bin okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Yalnızlık
Bence karakter kendisini çok yalnız hissediyordu. Bu yalnızlığın giderilmesi için çok uğraştı ama olmadı bana göre .Bu kötü bir duygu yalnız kalmak başıboş kalmak demektir
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,6bin okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
8 milyar insan içerisinde yalnız olmak..
Yalnızlık.. Çoğu zaman hepimizin düşündüğü ve paradoksa sürükleyebilecek bir olgudur aslında. Yalnız kalırsam mutlu mu olurum mutsuz mu? Bu ikilemde bırakan ve aslında açıklamak bu denli zor iken yazar bize kendi hayatından örnekler vererek ne denli yalnız olduğunu gösteriyor. Kitabın içinde kendinizi bulmanız muhtemel çünkü 8 milyar insan içinde yalnız hissettiğiniz anlar illa ki olmuştur ve bu derin yalnızlığı Fournier harika anlatıyor. Teknolojinin bu kadar ilerlemesiyle beraber oluşan etrafımızdaki insanları tanımama alışkanlığı üzerinde bolca duruluyor. Kaçımız komşumuzun panjurlarını, perdelerini kontrol ediyoruz? Kaçımız kaç tane komşumuzu tanıyoruz? Etrafımızda olup bitenler bihaber olmuş durumdayız. Yalnızlık öyle bir nüfuz ediyor ki Fournier’e düşünmediğim şeyleri kontrol etmeye başlıyor, komşularının panjularlarının kapalı mı açık mı olduğunu mesela. Yalnız kalmanın dayanılmaz ızdırabı içerisinde komşularının evde oluşu biraz olsun dindiriyor içindeki bu bastırılması güç hisleri. Hepimiz hayatımızın bir döneminde yalnız kaldık, fakat bunun üstesinden gelinemez bir olgu oluşundan dolayı hiçbirimiz aslında o anları çok düşünmek kendimizi o anlara götürmek istemeyiz. Hafızamızdan silip atmak isteriz çoğu zaman. Ama bu anların da kıymeti çok büyükmüş insanda, derin izler bırakan bir zaman dilimiymiş. Kitapta geçen çocukken kaybolma durumunu yaşadığım için biraz eskiyi hatırlayarak biraz da gülümseyerek okudum o kısmı. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı, umarım bu yazarı keşfetmeye devam ederim.
Tek Yalnız Ben Değilim
Tek Yalnız Ben DeğilimJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20213,801 okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Anayurt Oteli
Yusuf Atılgan, en sevdiğim Türk yazarlardan biri. Anayurt Oteli konusu itibariyle kolay okunabilen bir kitap değil ama Türk edebiyatında çok önemli bir yer tuttuğu aşikar. Moran’a göre, bu kitapta okurdan beklenen romanı hazıra konarak izlemek değil, çözümlemek. Kitapta Zebercet karakterinin zihninde geziniyoruz, geçmişine ve şu anına tanık oluyoruz. Bu karakter Türk edebiyatının en başarılı anti-kahramanlarından biri. Zebercet yalnızlığı ve iletişimsizliği uçlarda yaşayan bir karakter çünkü doğduğundan beri dışlanmış, aşağılanmış. Kitabın kırılma noktası olan gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının otelde kalmasıyla; Zebercet’in sapkınlıkları, psikolojik bozuklukları ve korkuları ortaya çıkıyor. Bu olaydan sonra Anayurt Oteli Zebercet için güvenli bir sığınak olmaktan çıkıyor. Nurdan Gürbilek bir yazısında Zebercet’i öfkesini karşısında kendisini yetersiz hissettiği dış dünyaya yöneltememiş, hep çocuk kalmaya mahkum bir karakter olarak tanımlar. Bence bu kitap bir değil birkaç kez okunmalı. Üzerine de Berna Moran’ın Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 2 kitabındaki çözümleme okunursa daha derin bir okuma olacağını düşünüyorum.
Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 2
Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 2
Berna Moran
Berna Moran
Nurdan Gürbilek
Nurdan Gürbilek
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330bin okunma
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.