Kitabı ilk bitirdiğimde dedim ki ben bunu niye okudum, yazar şimdi ne anlatmak istedi, neyi kaçırdım tam olarak? Sonra biraz araştırmaya başladım. Kitabı önce yazarın kendisinden dinledim. Trtde kendisiyle yapılan bir söyleşi bulabilirsiniz. Orada filmi olduğunu öğrendim. Gidip filmi izledim. Daha sonra farklı kişilerden kitap hakkında bayaaa bir yorum, eleştiri okudum, dinledim. Şimdi kitabı daha iyi anladığımı düşünüyorum. Üzerine araştırma yapmadan tam kavranabilecek bir kitap değil bence. Yarım sayfalık cümlelerden oluşsa da cümleler inanılmaz akıcıydı. Filmini izlemeden önce ben bu filmi kafamda birebie kurmuşum zaten dedim o kadar. Bu platformda o kadarr güzel ve detaylı incelemeler var ki hayran kaldım onları tekrar benim kopyalamamın bir anlamı yok o yüzden kitapla ilgili burda pek rastlamadığım, Yusuf Atılgan'ın birebir kendi ağzından çıkan kişisel bir bilgiyi paylaşmak isterim. Yusuf Atılgan ve eşi Serpil Atılgan Aylak Adam sayesinde tanışmışlar. Uzuuun yıllar mektuplaştıktan sonra bir ayrılık dönemleri olmuş. Anayurt Oteli bu 3 yıllık ayrılık döneminde kaleme alınmış. Bu karamsarlığın bir sebebi de budur belki de. Romanı okuyan Serpil Atılgan ise daha kitap bitmeden Yusuf Atılganın kapısında almış soluğu. Veee evlenmişler :)) Yani Anayurt Oteli bizim bilmediğimiz nice göndermeler de içeriyor Yusuf ve Serpil Atılgan arasında. Hatta bazı eleştirilerde gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının Serpil Atılgan olduğu söylenmiş ama bu bana pek doğru bir yorum gibi gelmedi. Bilmiyorum artııık