"Düşünce ve yazıda özgür olmak isterim, dünya davranışımızı yeterince sınırlıyor."
Wolfgang Van Goethe
______
Osman Şahin'in okuduğum ikinci kitabı oldu. İlki otobiyografik öğelerin ağırlıkta olduğu Kolları Bağlı Doğanlar kitabıydı. Selam Ateşleri- Ay Bazen Mavidir kitabında birbirine yer yer tema, konu veya ele alınan duygu
Yazarımız Colette Dowling 23 farklı dile çevrilen bu kitabını, kendi uyanışı sonrasında görüştüğü pek çok kadına ve tabi ki kendine dair yaptığı analizler neticesinde 1981 senesinde kaleme almıştır.
"Yaşamının tamamını kocasını düzenli tutmaya ve çocuklarını “korumaya" adayan kadın bir aziz değil, sığıntıdır." diyen yazar
Hayvanların bencillikten uzak ve özverili sevgileri, insan denen varlığın değersiz dostluğunu ve pamuk ipliğine bağlı sadakatini tecrübe etmiş kişinin kalbine işler.
-Edgar Allan Poe
Çoğu zaman düşünürüm: Hakaret olarak söylediğimiz, aşağılama niyetiyle kullandığımız "köpek" sıfatını. Köpek, it deriz; kötü bir şeymiş gibi. Hâlbuki bizim
Psikanalist Dr. Dan Kiley 1983 yılında yazdığı bu kitapta ilk kez, hiç büyümeyen erkekler için Peter Pan Sendromu tanımını yapmış ve bu sendromun görüldüğü erkekleri ise PPS kurbanı olarak adlandırmıştır. Kitap teknik tanımlar ile okuyucuyu yormadığı gibi yazarın kendi vakalarından fazlaca örnek içerdiği için de oldukça kolay anlaşılır
Horney’e göre insan gelişme potansiyeli ile
dünyaya gelir. Ancak bu potansiyeli
gerçekleştirebilmesi için sıcak, sevgi dolu ve aşırı müdahaleci olmayan bir sosyal çevreye sahip olması gerekir.
Çocukların içten sevgi ve sağlıklı disipline
ihtiyaçları vardır. Böyle koşullar çocukların
güvenlik ve doyum duyguları yaşamalarını ve
kendi
●Kitabın içeriğine geçmeden önce yazarından bahsetmek isterim kısaca. Cicero, M.Ö. 106'nın Ocak ayında doğmuş, hukuk eğitimi almış bir avukattır. Yaşamı boyunca da çeşitli devlet görevlerinde yer almış ancak Cumhuriyet yanlısı olmasından dolayı 63 yaşında evinde öldürülmüştür. Ne tesadüftür ki eserlerini peşpeşe okuduğum ve idam edildiğini
Bayılıyorum Julie Garwood'a, kitaplarının hayranıyım. Akıcı ve sade bir dille yazılmış kitap. Savaş, aşk, entrikalar.... Yazarın kitaplarının kurguları birbirine benziyor ama çok güzel okutuyor be... Şah ve Mat.... Kitabı okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız...Karakterler arası diyaloglar eğlenceli ve inceydi. Royce'un korumacı tavrı, Nicholaa'nın mantığı , planları beni benden aldı. Çok güzeldi. Tabi yazarın bu kitaptan çok daha güzelleri de var.
Spoi içerir...
Saksonların kurnaz kızı Nicholaa, Norman Kralı tarafından emrindeki bir şövalyeye ödül olarak verilecektir. Ele avuca sığmayan, zeki ve hırçın olan Nicholaa’yı yakalama görevi başarılı şövalye Royce’e verilmiştir. İşte hikayemiz böyle başlıyor.
Royce’un güçlü, sabırlı ve yenilmez bir lider olup adamlarını eğitirken ki yaklaşımına ve tek elini kaybetmiş Nicholaa'nın kardeşi Justin' le iletişimine bayıldım. Savaşmaktan başka bir şey bilmeyen asker iç dünyasında fırtılanalar yaşıyor. Nicholaa'dan sonra önemseme mi?, sevgi mi?, aşk mı?...
Nicholaa ise, hırçın, zeki, kurnaz ve bir o kadar da masmavi gözlere sahip kızımız. halkı için toprakları için Norman'ların 3 askerini geri püskürtmeyi başardı. Royce'ye kadar. İlk başta Royce'yi de alt etti ama Royce daha akıllı çıktı. Devamını okuyup öğrenin. İyi okumalar...
Kurtarma Mesafesi benim için bir solukta okunan bir kitap oldu. Bir solukta okunması hem romanın kısalığından (100 sayfa) hem de okurken yarattığını atmosfer nedeniyle soluğumu kesmesinden. Yazarın yarattığı tekinsizlik duygusu ile insan okurken bir yandan gerilirken, bir yandan da içine düştüğünüz merak nedeniyle sayfaları ardı ardına çevirir
Beynin sindirme şekli inkârdır... Mide içine taş atsanız öğütür. Zihin öyle mi ? Taşın, taşlığını sorgular. Reddeder, korumacı davranır, bilgedir... O yüzden mide kadar zihni de sağlıklı bilgilerle beslemek gerekir...
Normal şartlarda buralara adım atmayacaktım, yeni yıla yeni bir düzen ile girecektim, kpss'den başımı kaldırmayıp bu uygulamaya sadece yan gözle bakacaktım, normal şartlarda. Bu aralar normal olamamam dışında bir problem yok.
Dün akşam oturup kitabı bitirince birilerinin bundan faydalanmasını istedim. Başta; ebeveyn olanlar, ebeveyn olamayıp
Okuduğum en filtresiz ve samimi roman olabilir Portnoy’un Feryadı. Roman, Philip Roth’un adeta annesi ve babasına, ailesinin katı kurallarına, inançlarına, köklerine, Yahudi kimliğine ve içselleştirilmiş ırkçılığa, toplumsal baskı ve kurallarla, tabulara başkaldırısı.
Bilinç akışı tekniğiyle yazılmış bir monolog olan kitap, bir psikiyatriste