«Orta Amerikada bir ülkede darbe oluyor. Bütün sanatçılar, yazarlar, şairler, bilim adamları, öğretmenler içeri. Görüş yok. 2 hafta, 3 hafta, 6 ay, 1 yıl. Dünyadaki bütün hukuk örgütleri, demokratik örgütler araya giriyorlar: "İnsanları içeri attınız dört duvar arasına, bari 1 seferlik bir görüş günü düzenleyin. Sevdikleriyle
Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü
ve bunun sebebini senden bildikleri zaman
sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen; Eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenir
ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen; Eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan
veya hakkında yalan söylenir de sen yalanla iş görmezsen,
ya da senden nefret edilir de kendini nefrete kaptırmazsan,
bütün bunlarla beraber ne çok iyi ne de çok akıllı görünmezsen; Eğer hayal edebilir de hayallerine esir olmazsan, Eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen, Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır
ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen; Eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından
ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen,
ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür
ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen; Eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir
ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen;
ve kaybedip yeniden başlayabilir
ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen; Eğer kalp, sinir ve kasların eskidikten çok sonra bile
işine yaramaya zorlayabilirsen
ve kendinde 'dayan' diyen bir iradeden
başka bir güç kalmadığı zaman dayanabilirsen; Eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen,
ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen; Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitmezse; Eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen; Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı,
altmış saniyede koşarak doldurabilirsen; Yeryüzü ve üstündekiler senindirVe dahasısen bir İNSAN olursun oğlum...
Sizlere benim için son derece önemli, izlediğim zaman bende pek iz bırakan çok değerli, bazılarını çok da bilmediğinizi düşündüğüm, kimisini ders konusu olarak da işlediğimiz, üzerinde analiz yapa yapa ilerlediğimiz birbirinden değerli filmleri, yönetmenleri ile birlikte paylaşmak istiyorum.Ufak tefek fikirlerimi sizlerle paylaşıp, aktarımlar
Eyy sevgili…!
ne zaman nefesiz kalsam,
pencereleri açarak değil,
fotoğraflarına koşarak nefeslenirim, bilesin.
.
-üşümelerimde,
sarınabileceğim bir tek gülüşün kaldı ey can
gülüşün ki
buğusu üstünde kurabiye kokulu yorgan-
Hayatım bir kitap olsaydı Önsöz'ü kesinlikle Sayın Erbaş'ın şu cümlesi olurdu: "İnsanlık ne kadar büyük bir yalnızlığı, yabancılaşmayı, sevgisizliği ve yıkımı yaşıyor olursa olsun, dünyanın herhangi bir yerinde şiir yazan birisi varsa ve onu okuyan bir başkası varsa, barıştan, aşktan, özgürlükten ve güzellikten umudu kesmeye yer yoktur."
Şükrü Erbaş mükemmel bir insan, mükemmelliği yaptığı işte başarılı olmasında değil tanımadığı yüreklere dokunabilmesinde saklı. İki yüzlü insanlarla dolu, herkesin kendi menfaati peşinde koşarak ömrünü tükettiği bu yaşamak kavgasında, benim hayata daha sıkı tutunmamı sağlayan bir isim.
Yüreği güzel insanların azalmaması dileğiyle, şiirle kalın..
Güncelleme: Şiirle sınırlandırdığım hayatı anlayabilme ve onu insanca yaşayabilme hevesime düz yazı türünü de eklememi sağlayan güzellikler bütünü bir eser.
Çocukluğumun geçtiği mahalleye çok çok uzun yıllar sonra tekrar gitmek nasip oldu.Oturdugumuz sokak çıkmaz sokaktı.O sokağın başına geldiğimde sanki bütün hatıralarım iyisiyle kötüsüyle yavaş yavaş zihnimde canlanmaya başladı.Epeyce bir zaman sokağın başında kalakaldım.O beton sokakta oradan oraya koşan çocukların kendim olduğu günler tekrar
"Gözlerini kapat!" dedi kadın. "Gözlerini kapat. Beni düşün. Seni seven diğer kadınları düşün."
Adam gözlerini kapattı. Kadının boğazını sıkmaya devam etti.
Bir daha hiç ayrılmadılar.
Geçen sene okuduğum bu kitabı ara ara açar kısa okumalar yaparım. Geçenlerde kitabın ölümle ilgili bölümüne denk geldim. Genel bir incelemeden ziyade kitaptaki bu bölümün bende uyandırdıklarını paylaşmak istedim. Keyifli okumalar.
''Doğduğunda sen ağlamıştın, herkes bayram etmişti. Öyle bir hayatın olsun ki öldüğünde herkes ağlasın sen bayram
Es-Selam..
Kitabı okudum ve özellikle hadis bölümüne geldiğimde en büyük eksikliğin sahih olup olmama noktasında ''Tahrîc'' yapılması gereğini hissettim.
İncelemelere baktığımda da arkadaşlarımız teknik bakımından gerekli bilgileri vermişler, bu yüzden içeriğe hiç dokunmadım.
Şu şekilde bir yöntem izledim;
Önce hadisleri klasik kaynaklarda tarama