Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
El Mustafa Orphalese'de geçirdiği uzun zamanın ardından tüm bildiklerini aktardığını fark ettiğinde gitme zamanının geldiğini anlamıştır. El Mustafa'nın şehirden ayrılacağı haberi tüm kente hızla yayılmış ve El Mustafa, kentten ayrılacağı vakit geldiğinde gemiye binmeden önce tüm Orphalese halkını toplanmış ve hüzünle dolu olarak bulmuştur.
El Mustafa bu manzara karşısında hüzünlenmeden edemez fakat bu kentte görevinin sona erdiğinin de farkındadır. Fakat El Mustafa ayrılmadan önce herkesin ona soracağı bir sorusu vardır. Böylece El Mustafa gemiye binmeden önce hayat ve insanlık hakkında birçok önemli konuda insanların sorularını cevaplar. Bu yanıtların içinde hayatın en önemli noktaları, hatta mutluluğun sırrı gizlidir. Tek tek aşk, evlilik, çocuklar, vermek, yemek ve içmek, sevinç ve üzüntü, ev ve evin önemi, giyecekler, alım ve satım, suç ve ceza, yasalar, özgürlük, sebepler ve arzular, acı, bilgelik, öğretme, arkadaşlık, konuşma, zaman, iyi ve kötü, dua, zevk, güzellik, din ve son olarak da ölüm konularında sorulan sorulara bilgece yanıtlar verir. Ve böylece Orphalese kentindeki son görevini de yerine getirmiş olur. Kısa ama hüzünlü bir vedanın ardından gemiye binip bilinmeyene doğru bir yolculuğa çıkar.
“SEVGİNİN KILAVUZLUĞUNDA, BİLGİLİ BİR YAŞAM”
Bu kitaptaki makalelerinde yazdığına göre, büyük âlim Bertrand Russell neye inanıyor?
Öncelikle, “Sevginin kılavuzluğunda, bilgili bir yaşam”a inanıyor (Ne harika bir söz. İnsanın tekrar tekrar yazası geliyor: Sevginin kılavuzluğunda, bilgili bir yaşam).
iyi bir yaşamın, içsel keyifle birlikte, dış koşullara da bağlı olduğuna inanıyor.
İnsanın
Şölen'i ilk okuduğumda, daha 18'ime girmemiştim ve ilk ciddi ilişkimi yaşıyordum. Çok etkilendiğim için, sevgilime de okuttum. O da çok beğendi ve anlayabildiğimiz kadarıyla ilişkimize yedirmeye karar verdik. Aradan yaklaşık bir sene geçtikten sonra, yani birkaç gün önce, tekrar okudum kitabı. ilk okuyuşumda ne kadar az şey anladığımı fark
Ne çok şeyi gereksiz yere bu kadar kafamıza takıyoruz. Neler neler yaşıyoruz da geçip gitmiyor. Sadece bir anı olarak kalıyor. Üzüldüğümüz şeyler nasıl da önemsizleşiyor. Hayal kurmak, peşinden gitmek varken , neden hep olmayanlar ya da kötü gidenlerle ilgileniyoruz. Bana gerçekten kendimi sorgulatan ve aklımı sürekli kurcalayan ama ne sorusunu ne de cevabını bildiğim o iç sancısına bir ışık tutan kitap. Konumumu ve daha önce aklımın ucundan bile gecirmeye korktuğum şeyleri saatlerce düşündürebilen kitap. Aslında anlatılmak istenenin melankoli ve hüzünden çok , arzular ve ona üretilen çözümler olan kitap...
Yeniden hayranlıkla okuduğumuz bir Sabahattin Ali eseri. Kitaptaki betimlemeler sadece okumamızı değil anı yaşamımızı sağladı. Bu Sabahattin Ali’nin en iyi yaptığı şeylerden biri zaten.
Kuyucaklı Yusuf bence bizi anlatan bir kitap. Yusuf tüm isteklerimizi, Muazzez iyiliğimizi, Şahinde tüm ihtirasları, Kaymakam sıradanlığımızı, Ali içimizdeki masumiyeti, Şakir kötülüğü aslında tüm yaşadığımız duygu durumlarını. Yusuf hep içindeki büyük insana ulaşmak istedi bence kitap boyunca. Ama yaşadığı yer kişiler ona hep engel oldu. Yaşadığı yerden kopması kötü gerçekleşti ama bence atını artık tüm istek ve arzularına doğru süremeye başladı. Kitap bence son derece güzeldi ama kafamda belli soru işaretleri bıraktı. örneğin yusuf ile kübra tekrar buluştu mu? Kübranın sonu nasıl oldu. Kaymakama, Şahindeye, Şakir’e ne oldu. Kötülüklerinin cezasını bulabildiler mi?
Hırs bu kadar insanın gözünü kör ederse Şahinde gibi sonunda kızını bile gözden çıkaracak seviyeye getirebilir mi?
İçimizdeki istekler, arzular bizi tatmin etmek için mi var? Yusuf gibi sadece orda olduklarını bilecek miyiz, yoksa harekete geçecek miyiz gerçekleştirmek adına. Ben kitaptan kendi adıma birçok şey çıkarttım.
bizi anlattığını düşündüğüm bu kitap Sabahattin Ali tarafından çok güzel bir dille yazılmış. beni kendi içimde bir sorgulamaya götürdü. Bakalım size ne gibi sonuçlar çıkarttıracak. :)))
Huzurlu günleriniz olsun... Bugün sizlere; yazar @writerlexiryan yazmış olduğu, @martiyayinlari bünyesinde çıkan "Karmaşık Bağlar" kitabının yorumu ile geldim...
Abriella için durumlar hiç bu kadar zor olmamıştı..Koca bir hengamenin ortasında canını kurtarmak ve kendini güvenli bir yere atmak için koşturuyordu..Aklında yer alan önemli
Çoğu insan gibi ben de beğenerek okudum.Hatta geç kalmışlığıma hayıflandım. Hayatın içinde yer alan hemen hemen her şeye bilgece yorumlar yapılmış.
Konu başlıkları;aşk, evlilik, çocuklar, vermek, yemek ve içmek, sevinç ve üzüntü, ev ve evin önemi, giyecekler, alım ve satım, suç ve ceza, yasalar, özgürlük, sebepler ve arzular, acı, bilgelik, öğretme, arkadaşlık, konuşma, zaman, iyi ve kötü, dua, zevk, güzellik, din ve son olarak da ölüm.
El Mustafa adındaki bir kahinin 12 sene kaldığı Orphalese şehrinden ayrılıp evine gitmek üzereyken bir grup halk tarafından durdurulması ve ana kahraman ile halk arasında insanlık ve hayatın genel durumu hakkında geçen konuşmalar kitabın konusunu oluşturmakta.Cibran'ın bu kitapta El Mustafa isimli şahsa verdiği bu isimle peygamber Muhammed'i işaret ettiğini iddia edenler var.
Fakat kitaptaki metinler çoğunlukla Matta'ya göre İncil'in 5. bölümünde yer alan İsa'nın Dağdaki Vaaz'ıyla içerik ve üslup açısından benzerlik ve paralellik gösterir. Yazarın İnsanoğlu İsa adlı kitabındaki çalışmalar da dikkate alınırsa El Mustafa'nın Meryemoğlu İsa Mesih olabileceği iddiaları daha da güç kazanmaktadır.
Doğu’nun Nietzsche’si olarak tanınan, Lübnan asıllı Cibran’ın en ünlü kitabı Ermiş.Araştırdığım kadarıyla Elvis Presley,Cibran'in bir hayrani olarak bu kitabın binlerce kopyasini dağıtmış.1926'dan bu yana İncil'den sonra en cok satilan kitap oldugu soyleniyor ve henüz bu rekora kimse ulaşamamış
okumanızı tavsiye ederim iyi okumalar dilerim
İki çeşit insan vardır biri soylu diğeri soysuz insan.İnsanın insana zulmünü tüm çıplaklığıyla anlatan gerçek bir yaşam öyküsü.Nadide bir insan eşsiz bir eser. Kapitalist sistemin kıyımlarla savaşlarla dünyayı kana buladığı,devam ettiği altı yıl boyunca 60 milyon insanın öldüğü yahudi düşmanlığının ön plana çıkarılarak insanların toplama
Halil Cibran'dan uzun uzun bahsetmek istiyorum aslında, kitabını okumasanız da birçok sosyal paylaşım sitesinde şiirlerinden alıntılar okumuşsunuzdur, çok derin bir yazar, şair, filozof ve ressam kendisi. Yazarın daha önce hiçbir kitabını okumadıysanız Ermiş sizin için çok iyi bir başlangıç olacaktır. Yazar da Ermiş'e büyük emek verdiğini, yayıncısına teslim etmeden önce uzun yıllar elinde tutup en doğru kelimeleri yazdığından emin oluncaya kadar yayımlamadığını belirtmiştir. Ermiş, insan hayatına dair önemli konulara aydınlatıcı şekilde değiniyor: aşk, evlilik, çocuklar, vermek, yemek ve içmek, sevinç ve üzüntü, ev ve evin önemi, giyecekler, alım ve satım, suç ve ceza, yasalar, özgürlük, sebepler ve arzular, acı, bilgelik, öğretme, arkadaşlık, konuşma, zaman, iyi ve kötü, dua, zevk, güzellik, din ve son olarak da ölüm.
Hristiyan olan bir adamın bu kadar güzel bir şekilde İslamiyet'in hoşgörülü ve adil yaşama ve düşünce tarzına sahip olması etkileyici.. Kitabı okuduktan sonra beni daha iyi anlayacağınızı sanıyorum.
Platon-Menon Dosyası-1: Düşünsel Özet
Düşünsel Özet; Kolektif Akıl Okulu’nda okuduğumuz metinlerin alışılmış, olay eksenli edebi kitap özetlerinin aksine, felsefe/düşünce alanındaki eserlerdeki yer alan iddiaları izahlardan arındırarak, metindeki akışa uygun bir şekilde sıralamaya çalıştığımız özet türüdür.
Bu çalışmayla amacımız, metinlerde öne sürülen iddiaları kanıtlamak amacıyla
