Ben yıkılmış bir ozanım
Yangınlara kül eyledi dert beni
Kerbela çölünde, bir Hüseyi'nim
Damla suya kul eyledi dert beni
Ben Yunus'u nurda gördüm
Dergahına gül eyledi aşk beni
O mecnu'nu firarda gördüm
Bir Leyla'ya deleyledi aşk beni.
"Seni ne durdurdu?"
"Benim âşık olduğum erkek sendin. Sen, benim gibi acı çeken ve ben o acıyı çekerken benimle ışığa geri yürüyen. Maeve bunu anlamadı. O mükemmel dünyayı yaratsa bile o dünyanın sensiz bir hiç olacağını anlamadı. Bunu da hiçbir şeye değişmem. Hiçbir şeye."
Derin Kesik
isimli kitaplardan oluşuyor.
Şükrü Erbaş'ın kendi kulvarında çıraklıktan kalfalığa geçiş dönemi yazdığı şiirler. Birinci kitaba göre şiirlerin türü biraz farklılık göstermiş. Özellikle Dicle kısmı tamamen siyasi odaklı şiirler.
Ah o kitabın orta kısmı yok mu? Bütün Ömür Hanım yazan kısımları silip kendi adımı yazmak istedim. Çok kıskandım evet. Ancak aşk değil acının tarif ediliş biçimiydi kıskandığım.
Dünya üzerinde daha çok ezilen insan türü olan kadına ve çocuğa dair elemlerin şiirsel bir dışa vurumu. Canlanıveriyor adeta mısralar. Elinden tutup uzaklara götürüyor okuyanı. Güneşli dünyanızı anında bulutlar sarıveriyor. Hüznü bile sevdiriyor. Duygu selinde boğulmak istiyor ve kopamıyor insan. Ölüm ve aşk yine kol geziyor. Buram buram yakan şiirler.
Bütün Şiirleri 2Şükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20184,992 okunma
Mumun ruhu, aşk ateşinin
Parlak ışığında yaktığı gibi,
Saf bir kalple feda ettim tenimi.
Bütün’ün özlemiyle pervaneler misali,
Aşkın ıstırabından asla kurtulamazsın,
Yakıp kül etmezsen sen de kendini!
Hâfız
Sayfa 176 - Timaş Yayınları | İstanbul 2021Kitabı okudu
Sevginin ilk aşamasına 'alaka' denilir. Bu aşamada kalp, sevilen kimseye ilgi duyup bağlanır. Sonraki aşamaya 'sababe' denilir. Bu aşamada kalp, sevilen kimseye düşkün bir hal alır. Sonra 'ğaram' aşaması gelir. Bu kalbe tamamen yerleşmiş, hiç akıldan çıkmayan sevgidir. Sonraki aşama ise 'aşk'tır. En sonunda ise 'teteyyum' aşaması gelir. Bu seviye ise sevginin en üst mertebesidir. Sevdiğine Tapınma ve kul-köle olmaktadır.