Insanı 'bu dünyaya bir imtihan için gönderilmiş ve yaratıcısını tanıyıp ona kulluk edecek kabiliyetlerle donatılmış ve böylece onun rızasını ve sonsuz bir cenneti kazanmaya aday bir kul' olarak değilde; 'tesadüfen dünyaya gelmiş, çok yetenekli ama kısacık ömürlü bir konuşan hayvan' nazarıyla görenler, insandaki muazzam his ve kabiliyetleri böyle basit, hatta komik bir nazarla değerlendirir, büyük hatalara düşerler.
Kulluk, yeri gelir bedel ister; o bedelin adı zekat olur, sadaka olur, infak olur, iyilik olur. Yeri gelir konuşmak, hakkı haykırmak kulluk olur. Yeri gelir susan kulluk yapmış olur. Kulluk hayat kadar renkli, hayat kadar hareketli kavramın adıdır. Yeri yurdu sabit değildir. Camiye mahpus değildir. Medresenin dışında öğrenilmezliği yoktur. İnsan, nerede nefes alıyorsa kulluğu orada onunladır.
Reklam
"Güç insanını güç yıkar, para insanını para; köle ruhlu insanı başkalarına kulluk etme, zevk insanını zevk çökertir.”
Kulluk eyledikçe tanırız, tanıdıkça da kulluğumuz manasını bulur.
İnsanın tanımadığı Rabbe eylediği kulluk noksandır, kulluk eylemediği Rabbini tanıma arzusu hayal.
İnsanlığa köle olmak Tanrı'ya kulluk etmekten daha iyi bir şey değildir.
Nefsin arzuları ve terbiyesi
Nefis gerçekte bir puttur, nefsine kulluk eden gerçekte puta kulluk etmektedir. Allah’a [c.c] ihlâsla ibadet eden kişi de nefsi tepelemiş demektir!
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.