Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Muhtaç değildi elbet Yaratan, yarattığının kulluğuna. Lakin Yaratan o kadar büyüktü ki, Adem'in O'na varmaya kulluktan başka yol yoktu. Kendisini, ister istemez değil, istekle kulluk eder buldu. Bu kulluğun sayesinde seyeban oldu. Zorunlu kölelik değil, şuurlu kulluktu bu. O ne derse kayıtsız şartsız, sorgusuz sualsiz doğru. O ne isterse koşulsuz kuralsız alacaklı. AŞKTI BU, BAŞKA İZAHI YOKTU.
·
Puan vermedi
Yaradana kul gerek;kula kulluk değil.
Kulluk Kitabı
Kulluk KitabıMuhammed İkbal · Timaş Yayınları · 202397 okunma
Reklam
Bilmem yalnızlık efendi ile aranız nasıl? Benim oldum olası iyidir. Severim kendisini, zannımca o da benden memnundur. Yalnızlık efendi uzunca boylu, titiz, temiz, ve bakımlıdır. Çok yakışıklı sayılmaz belki, fakat hayli alımlıdır. Kıyafetlerini nerede diktirir bilmem, ama giyimi kuşamı farklıdır. Hayatımda tanıdığım en donanımlı, en kültürlü,
"Sevgiye yürü, tâ ki hakikate eresin." Her kim bir şey veya kimseyi severse ona inanmış olur, boyun eğmiş, kulluk etmiş olur. Kulluk, sevginin yedi derecesinden biridir ki ilk adımda dostluk başlatır. Bu dereceler ezeli "ilgi"den doğar, ilgiyi "sevgi" takip eder. Sonra "tutku", "aşk", "şevk" ve "kulluk" diye devam edip ebedi "dostluk"ta nihâyet bulur. İyi veya kötü, yararlı veya zararlı her tür sevginin bir etkisi, sonucu, meyvesi ve hükmü vardır. Coşku, zevk, özlem, yakınlaşma, ayrılma, uzaklaşma, terk etme, sevinme, üzülme, ağlama, gülme... Hepsi sevginin etkileri ve hâlleridir. Kişi sevgi basamaklarında sürekli bir kazanç ve güç kazanarak ilerlemelidir. Belli bir yol aldıktan sonra sevgi yüzünden ağlasa da, gülse de; sevinse de, üzülse de; hatta sıkılsa yahut coşsa da bundan yarar görür. Nitekim sevgiden uzaklaştığı zaman bunun tersi olacak, her hâlden üzülecektir. Akıllı insan kendisine zarar verecek sevgiyi istemez. Hakîkati sevmek, sevgilerin en güzelidir.
"Doyacak kadar aşın varsa, Başını sokacak bir damın, İnsanoğluna kulluk etmiyorsan, Başkasının sırtında değilse geçimin, Tamam, güneşli günler içindesin."
Melek Ahmed Paşa'nın şahsi mal varlığı, hatim indirme, salavat getirme, yetim giydirme,yoksul doyurma karşılığı büyük bir kulluk şuuru içinde dağıtılır.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Erdemi sevmek, güzel olgulara değer vermek, aldığımız iyiliğin nereden geldiğini kavramak ve uğrunda yaptığımız her şeye yaraşır olan sevdiğimiz kişinin onurunu ve üstünlüğünü yükseltmek için kendi rahatımızı bozmak, akla uygundur. Öyleyse, onları korumak için büyük bir öngörüsü, savunmak için büyük bir ustalığı ve yönetmek için büyük bir özeni olduğunu sınama yoluyla kanıtlamış büyük bir kişiyi bulan bir ülkenin sakinlerini ele alalım; eğer bu insanlar daha ileri gidip kendi arzularıyla ona boyun eğmeyi kabul ederlerse ve ona bazı üstünlükler verecek kadar güven duyarlarsa,bunun pek bir bilgece iş olduğunu söyleyemem: Onu, iyilik yaptığı yerden alıp kötülük yapabileceği bir yere götürmekten başka bir şey değildir bu. Ama hiç kuşkusuz, şimdiye dek yalnızca iyiliği görülen bir kişiden hiç çekinmemek ve onda iyilik bulmak yanılgısına da nasıl düşülmez ki?
Sayfa 20
.. Bunun üzerine Lakedemonyalılar şöyle dile getirdiler düşüncelerini: Bu konuda, Hydarnes, sen bize iyi öğüt vermesini bilemezsin; kralın lütfunu tanımışsın, fakat özgürlüğün tadının nasıl olduğu, onun ne kadar tatlı olduğunu hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Eğer özgürlüğü de tatmış olsaydın, onu mızrak ve kalkanla değil de dişlerimiz ve tırnaklarımızla savunmamızı öğütlerdin bize
Sayfa 36
Kulluk
"O, kulluğunu sana zorunlu kılmakla aslında cennetini sana zorunlu kılıyor."
Sayfa 248
208 syf.
9/10 puan verdi
Konuk'un Küllük yazılarının da içinde bulunduğu değerli bir kitap.
Sıfır İroni
Sıfır İroniOsman Konuk · 160. Kilometre Yayınevi · 201221 okunma
Reklam
Doyacak kadar aşın varsa, başını sokacak bir damın; insanoğluna kulluk etmiyorsan, başkasının sırtında değilse geçimin, tamam güneşli günler içindesin... / Ömer HAYYAM /
Hüsameddin hemen kalkıp eve gitti, evindeki eşyasından ne varsa, para pul, kap kaçak ve kadınların süs eşyalarına varıncaya dek ne bulduysa alıp getirdi, önüme koydu. Gilistra köyünde de tıpkı cennet bağına benzer bir bağı vardı. Hemen onu da satıp parasını pabuçlarımın içine döktü. Böyle bir padişah kendisinden bir şey istediği için yerlere kapanıyor, ağlayıp sızlıyor, Allah’a şükürlerde bulunuyordu. — Evet, Hüsameddin. Ben Allah’ın inayetinden ve erlerinin himmetinden öyle ümit ederim ki bugünden sonra en olgun velilerin gıpta ettiği bir makama erişecek, temiz kardeşlerin kıskanıp sevdiği bir kişi olacaksın. Her ne kadar Allah erleri hiçbir şeye muhtaç değiller, hiçbir şeyden fakirlik çekmez ve iki dünyadan ellerini çekmişlerse de; sevilen kişi, ilk adım olarak sevenin sevgisini ve dünyayı; ikinci adım olarak da Allah’tan başka her şeyi terk etmesiyle imtihan eder. Çok isteyen mürit hiçbir şekilde muradına yol bulmaz; ancak kulluk ve bol bol yemek yemekle bulunabilir. “Verenler, Allah’tan korkanlar, fenalıktan çekinenler” âyeti Sıdk-ı Ekber’in (Ebu Bekir Sıddık) bayrağının nişanıdır. Çok sadık, doğruların da bu Sıddık gibi olmaları lâzımdır. Şeyh’inin yolunda altınlarını feda eden her mürit ve âşık başını da feda edebilir. Dünyada içtenlikle inanan ve her türlü ikiyüzlülükten arı duru olmuş âşıklar kalmamıştır.”
Allah’a kulluk bir alışkanlık işi değil, aşk işidir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.