Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1940'ların Sonları ve Atsız: 1948 sonlarında Atsız, Yeni Sabah gazetesine yazılar da yazmıştır. 03 Ocak 1949'da İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta şöyle diyor: ( Bu mektup, Hacaloğlu'nun Atsız'ın Mektupları kitabında yoktur.) "Ben 15 aydır Yeni Sabah gazetesine yazı yazıyorum. Haftada bir yazı koyuyor ve
Öner ve Yücel Davası: 31 Mart 1947'de Atsız, Zeki Velidî ve arkadaşlarının beraatıyla sonuçlanan Irkçılık-Turancılık Davası'nın yankıları 1947 yılında başlayan Öner ve Yücel Davası ile devam etmiştir. Dava, 29 Ocak 1947'de İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer'in TBMM'deki bir konuşması ve Fevzi Çakmak'ın 05 Şubat
Reklam
1940'lı yılların ortalarında Türkiye'de çok partili hayata geçilmiş; 1945'te Milli Kalkınma Partisi, 1946 başlarında Demokrat Parti, 1948'de Millet Partisi kurulmuştu. Aynı yıllarda milliyetçi derneklerin de arka arkaya kurulduğu görülür. 1946'da Türk Kültür Ocağı ve Türk Kültür Çalışmaları Derneği, 1947'de Türk
1940'ların Sonları ve Atsız: 1948 sonlarında Atsız, Yeni Sabah gazetesine yazılar da yazmıştır. 03 Ocak 1949'da İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta şöyle diyor: "Ben 15 aydır Yeni Sabah gazetesine yazı yazıyorum. Haftada bir yazı koyuyor ve makale başına 15 lira veriyorlar. Görüyorsun, kazancım yolunda. 20 lira
Kür Şad söze başladı: Türk beğleri! Dokuz yıl süren tutsaklık sona erecektir. Ötüken'de devlet kuran atalarımızın ruhunu daha çok incitmemek, ıssız kalmış bozkırları daha çok yalnız bırakmamak, yağıyı daha çok güldürmemek, budunu ünsüz bırakmamak, Türk Tanrısı'nı daha çok öfkelendirmemek için devleti yeniden kuracağız.
Sayfa 364 - Kür ŞadKitabı okuyor
Bugün İslam'ın hakimiyetinin neden azaldığını, Müslümanların etkinliğinin neden silindiğini öğrenmek isteyenler; Allah'a ve Resulüne inandığını (!) iddia eden hükümdarlara, krallara ve başkanlara bir göz atsınlar. Üzülerek ve utanarak söylüyorum ki, böylelerinin bir kısmı İslam'ı öcü gibi görüp yanlarına yaklaştırmak istemediği gibi, bir kısmı da İslam'ın mübarek kitabına, peygamberin getirdiği ilahi düzene mevlüt törenleri tertiplemekten, akrabalarının ruhlarını şad etmek (!) için hatim törenleri düzenlemekten fazla bir hak tanımamaktadır. Eğer biraz daha dindar bölgelerde yetişmişlerse, şairlerin kendilerine yağ çekmek için yazdıkları yalanla dolu övgüler gibi İslam'ı güya övücü içerikte hitabeler ortaya koymaktan geri durmazlar. Ancak "Alın işte Kur'an, ne duruyorsunuz uygulayalım derseniz her birisi kaçacak bir köşe arar." Öyle ki Allah Kur'an'ın uygulamalarını onlara sanki hiç emretmemiş. Onlar Allah'ın mümin kullarına yüklediği yükümlülüğü yerine getirecek keyfiyette değildirler. Onlar İslam'ın emrettiği görevleri uygulayacak güçte değildirler. Onlar rahat konumlarına ve tatlı hayatlarına (!) devam etmekte, kolay kurtuluş yollarını seçmektedirler.
Reklam
Türkiye özelinde Muazzam yorumlayacak bir ayet
Ve (bu arada yine) derler ki; “Dünyada (putlara tapmadıkları için) kendilerini kötü saydığımız (kendilerine deli dediğimiz) adamları (burada) neden göremiyoruz?” Sad/62
Yiğitlikte en ileri, Kalacak on bin yıl diri. Gök Türklerin gönülleri Şimdi Kür Şad'ın yeridir.
O şimdi yarı Tanrı gibi bir şeydi. Ölümü de başka türlü olmalıydı. Kırk kahraman birer birer düştükten sonra o hala ayakta idi. Uzun saçları omuzlarında uçuşuyor, gözleri kıvılcımlar saçıyor, kolu yıldırım hızıyla kalkıp iniyor, her inişte bir Çinliyi deviriyordu. En sonra ölüm kızı onun eline bir sağrak sundu. Kür Şad bu acı sağrağı gözünü kırpmadan içti. Atının yelesine kapandı. Başını dayadı. Sağ elinde kılıç hala sımsıkı duruyor, sol eli sarkıyordu. Kür Şad ölmüş, fakat attan düşmemişti. Ölmüş, fakat yenilmemişti…
Sayfa 396 - İhtilalKitabı okuyor
Reklam
Kur’an, Gelecekten Haber Veriyor ( Vahiynin 4. Yılı)
(Bunları yapmak şöyle dursun) Onlar (yakında) şurada (şu Mekke civarında) bozguna uğratılacak gruplardan oluşmuş (derme çatma) bir ordudur. Sad/11
Müşrikler özelinde bugünün Müslümanlarına da bir uyarıdır bu ayet
(Ve eklediler.) Onca ilahı bir tek ilah mı yaptı? (Yani bundan sonra Allah’a yaklaşmada aracılarımız olmayacak mı?) Doğrusu bu (çok) tuhaf bir şey dediler Sad /5
Gençler de Allah Rasûlünü çok sever Delikanlılar ve genç kızlar Allah'ın Elçisini çok severler. Nitekim Mekkede İslam'ı insanlara anlatmaya başladığında etrafında ke- netlenen, ona sahip çıkan, maruz kaldığı eziyetlere karşı göğüsle- rini siper edenlerin çoğu gençlerdi. Hz. Ali 10, Abdullah bin Ömer ile Ubeyde bin el-Cerrah 13; Ukbe bin Amir 14; Cabir bin Abdul- lah ile Zeyd bin Hârise 15; Abdullah bin Mesud, Habbab bin Eret ile Zubeyr bin Avvâm 16; Talha bin Ubeydullah, Abdurrahman bin Avf, Erkam bin Ebi'l-Erkam, Sad bin Ebi Vakkâs ile Esma binti Ebi Bekr 17; Muaz bin Cebel ile Mus'ab bin Umeyr 18; Ebu Musa el-Eş'ari 19; Cafer bin Ebi Talib 22; Osman bin Huveyris, Osman bin Affan, Ebu Ubeyde ile Hz. Ömer 25-31 yaşlarında idiler
Sayfa 159Kitabı okudu
Tarihin kırk meçhul kahramanı karanlıkta yürüyordu. En önde Kür Şad, Bozkurt soyunun o od parçası oğlu vardı. Vazifesi olan Türk budununu kurtarmak, fakat hakkı olan kağanlığı başkasına vermek için, ırkının şiir tarihine en güzel mısraı yazmak üzere, gözler ilerde, el kirişte yürüyordu.
Sayfa 371 - İhtilalKitabı okuyor
Sâd Sûresi, 29. Ayet
Kur'an mübarek bir kitaptır ki onu sana, âyetlerini iyiden iyiye düşünsünler ve aklı olanlar öğüt ve ibret alsınlar diye indirdik.
Sayfa 454Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.