Bu incelemede kurduğum cümleler sadece kendi fikirlerim veya başka kaynaklardan alıntıladıklarım değildir. Aşağıda yazanlar, kitabı okurken altını çizdiğim cümlelerin benim kafamda yeniden kurulup, özet mantığına çevrilmiş halidir. Yani, yazarın asıl anlatmaya çalıştığı veya özeti, bir bakıma kitabın bölümler halinde tahlili de diyebiliriz.
1.
_Eğitim – Öğretim_
_Eğitim, bilgilenme ve gelişme sürecidir ve yaşam boyu devam eder. Süreklidir. Plansız ve programsız da olabilir.
_Öğretim, eğitimin okullarda planlı yapılan kısmıdır. Eğitimin bir parçasıdır. Öğretim, planlı programlıdır. Süresi vardır.
_Her eğitim, öğretim değildir. Fakat her öğretim, eğitimdir.
_Öğrenme
Günümüzde felsefe, hiç de öyle olmamasına rağmen, sanki yaşamdan apayrı düşen ve yalnızca ideallerle ilgilenen soyut bir düşünce etkinliği olarak düşünülür. Evet, felsefe kavramlar üzerinden olması gerekene dair çıkarımları kapsar ancak olmasına gerekene geçmeden önce olgularla ilgilenir. Somuttan soyuta, soyuttan tekrar somuta şeklinde devam eden
Fabl tarzında yazılmış, okurken çok keyif alacağınız bir kitap. Kitap da kapitalizmi eleştiriyor. Daha önce niye okumadım dediğim muhteşem bir kitaptı.
Konulan kurallar zamanla değişir. Masalsı, güzelim çiftlik bir cehenneme dönüşür.
Kuralları değiştirmelerindeki amaç, eşitçi ve daha güzel bir yaşam sağlanmasıydı. Ama zamanla işçi- yönetici kavramı oluşmaya başlamış ve sömürücü bir sistem haline gelmişti.
Kitap bugünü eleştirdiği kadar geçmişteki olayları, tarihte yaşananları da eleştirmektedir.
Kitaptaki anlatılmak istenenlerin hayvanlar üzerinden olması da bence verilmiş başka bir mesaj.
Kitap bizlere olması gereken düzeni öğretmekte ve var olan düzeni sorgulatmaktaydı. Sizce yaşadığımız düzen bu çiftliğe benziyor mu? İleri de bu hale gelecek mi?
“İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir.”
“Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir.”
“Özgürlüklerini savunmayanların ödedikleri bedel ağırdır.”
“Şu kısacık ömrümüz yoksulluk içinde, sabahtan akşama kadar uğraşıp didinmekle geçip gidiyor.”
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2016247bin okunma
Baştan sona, her bir kelimesinde, kitaba dair her bilginin, her sonucun, her nedenin olduğu bir inceleme yazısıdır. Kitabı okumayanlar, eğer olayların sonucu ne merakıyla okuyacaklarsa, bu incelemeyi okumamaları daha iyi olur. Benim gibi her şeyi bilmesine rağmen, nedenlerini ve işlenişini merak ederek okuyacaklarsa buyursunlar.
BÖLÜM 1
1900'lü
DİN VE AKIL İLİŞKİSİ
İnsanlık düşünce tarihinde doğru bilgiye ulaşma vasıtalarının neler olabileceği hep tartışma konusu olagelmiştir. Felsefenin de en önemli konularından birisi budur.Bu hususta temel bazı ekoller oluşmuştur.
Doğru bilgiye ulaşmak mümkün müdür, mümkün değil midir? Yani insan sahip olduğu maddi ve manevi cihazları ile mutlak
Not: Bu inceleme benim için önemli. Çıktısını alıp süreç içerisinde gereksinim duydukça okumayı düşünüyorum. Deneyimlerim sonucu mutlaka kitaba bakış açım da değişecektir. :)
Ali Çankırılı'nın Çocuklara Söz Geçirme Sanatı adlı yapıtının incelemesine geçmeden önce bazı tespitlerde bulunmak istiyorum: Bizim toplumumuzun çocuklarla ilişkisi çok
Sefillik, insanoğlunun ortak kaderi...
Sefilliği değerlendirirken nereden baktığınıza bağlı olarak anlamı ve önemi değişir. Eğer görünür haliyle yani maddi yokluk olarak ele alırsanız, tanımlanmasında pek zorluk çekmezsiniz, yokluğun acı veren hali ya da insani ihtiyaçların yaşamsal bağ haline gelmesi durumu olarak değerlendirebilirsiniz. Ancak
Müslümanlar, Kuran'ın değiştirilemeyen metni ve hadislerin kabul edişmiş hükümlerine karşın hukukçuların, "kurallar zamanla değişir" ilkesine uygun biçimde kanunlarının büyük ölçüde değiştirip geliştirmişlerdir.