Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Aa, evet, anlıyorum! Siz kuramsal olarak anarşistsiniz; ama uygulamada...” “Kuramda ne kadar anarşistsem uygulamada da o kadar anarşistim."
Toplumsal kurgularla ateşli bir savaşa girişmeyi ve özgürlük için çalışmayı dileyen, dünyanın en iyi niyetli insanlarının harekete geçirdiği bir grup bile birlikte çalışmaya başladığında, toplumun şimdiki durumunda toplumsal kurguların zorbalığına yeni bir zorbalık eklemekten uzak duramaz; ve kuramsal olarak gerçekleştirmek istedikleri şeyleri uygulamada yok etmemeleri, tam da kurmak istedikleri projeyi, istemeyerek ama var güçleriyle harabeye çevirmemeleri olanaksızdır.
Sayfa 35 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Onlar kuramsal olarak anarşist, bense hem kuramda hem uygulamada anarşistim; onlar mistik anarşistler, ben bilimsel anarşistim; onlar boyun eğen anarşistler, bense savaşan ve kendini özgürleştiren bir anarşistim. Tek kelimeyle: Onlar sözde anarşist, bense tek gerçek anarşistim.
Can Yayınları
“Kesinlikle. Tek bir anarşist kuram vardır, tek bir gerçek kuram. Bugünkü kuramım, anarşist olmaya başladığım o dönemki kuramımla aynıdır. Siz de anlayacaksınız... Ne diyordum, doğa beni oldukça berrak bir bilinçle donattığından, bilinçli bir anarşist olmuştum. Peki anarşist kimdir? İnsanları, doğdukları anda toplumsal bakımdan eşitsiz kılan
Eğer felsefe ("bilgi sevgisi") (sadece) dar, kılı kırk yaran, ince eleyip sık dokuyan bir disiplin değilse nedir? Bu sorunun cevabı için birçok kafa Batı felsefesinin manevi babası Sokrat'a çevrilir. Neticede Sokrat'a "profesyonel filozof" diyemeyiz. Ezoterik bilginin uzmanı veya vekili değildi. Kadro beklemiyor,
Sayfa 360Kitabı okudu
+ Ya özgürlük? - Sen sus yahu, anarşizminle otur oturduğun yerde. + Anarşizm mi? - Evet, beyefendi, ben anarşistim, mistik bir anarşistim, ama kuramsal olarak, bunu iyi anlayın. Kuramsal olarak bomba atmam. Benim anarşizmin sırf tinsel. Çünkü dostum hemen hemen her şey hakkında kendime özgü düşüncelerim var. Ya siz, siz anarşist değil mısınız? + Ben mi? Hiç kimsenin buyurmaması saçmalıktır. Kimse batırmazsa, kim boyun eğecek?
Reklam
"Kapalılık"larından ötürü temel varsayımlarının sık sık geçerliliklerini yitirdikleri eski düşünce sistemlerinin aksine, anarşist kuramlar, "kapalı", tamamlanmış bir kuramsal sisteme bağlı olmama avantajını taşıdıklarından, kapalı, bütünsel bir kurarn olarak değil de, tek tek teoremler olarak, eleştirel bir süzgeçten geçirilip yeniden kazanılmaya elverişlidirler.
Anarşist Banker
Toplumsal kurgularla ateşli bir savaşa girişmeyi ve özgürlük için çalışmayı dileyen, dünyanın en iyi niyetli insanlarının harekete geçirdiği bir grup bile birlikte çalışmaya başladığında, toplumun şimdiki durumunda toplumsal kurguların zorbalığına yeni bir zorbalık eklemekten uzak duramaz; ve kuramsal olarak gerçekleştirmek istedikleri şeyleri uygulamada yok etmemeleri, tam da kurmak istedikleri projeyi, istemeyerek ama var güçleriyle harabeye çevirmemeleri olanaksızdır.
Evet, beyefendi, ben anarşistim, mistik bir anarşistim, ama kuramsal olarak, bunu iyi anlayın, kuramsal olarak. Korkma dostum; –bunu söylerken, elini nazik bir biçimde Augusto'nun dizkapağının üstüne koydu– bomba atmam. Benim anarşizmim sırf tinsel. Çünkü dostum, hemen hemen her şey hakkında kendime özgü düşüncelerim var... — Ya siz, siz de anarşist değil misiniz? –diye sordu Augusto halaya, konuşmuş olmak için. — Ben mi? Hiç kimsenin buyurmaması saçmalıktır. Kimse buyurmazsa, kim boyun eğecek? Bunun olanaksız bir şey olduğunu anlamıyor musunuz?
Sayfa 70 - Türkiye İş Bankası Yay.Kitabı okudu
bende kendime anarşistim :)
Azizim, defalarca söyledim size, hatta kanıtladım, tekrar ediyorum; onlarla benim aramdaki tek fark şudur: Onlar kuramsal olarak anarşist, bense hem kuramda hem uygulamada anarşistim; onlar mistik anarşistler, ben bilimsel anarşistim; onlar boyun eğen anarşistler, bense savaşan ve kendini özgürleştiren bir anarşistim. Tek kelimeyle: Onlar sözde anarşist, bense tek gerçek anarşistim.”
Reklam
90'ların ortasında Todd May (1994), anarşizm ve post-yapısalcılık arasındaki kuramsal ve felsefi bağlantıyı geliştirmiştir. Deleuze ve Guattari (1983; 1987), Michel Foucault (1980) ve diğerleri arasındaki ilişkileri yapılandırarak May, anarşizmin akışkan özelliklerini ve post-yapısalcı düşünce ile arasındaki ilişkileri saran tartışmaları yeniden alevlendirmiştir. Aralarında okuryazarlığa Deleuzecü perspektiften yaklaşan Diana Masny'nin de bulunduğu, eğitim alanındaki diğer post-yapısalcı düşünürler; dönüşümün etrafındaki söylemi eleştirmiş ve geliştirmişlerdir. Masny, dönüşümlerin bireyler bünyesinde gerçekleştiği hususunda Freire'den ayrılmasa da çalışmaları bu dönüşümlerin nasıl gerçekleştiğiyle ilgilidir. Masny'ye (2006) göre Freire'in kastettiği bağlamda dönüştürücü eğitim, fazlasıyla doğrusal ve deterministtir. Freire "daima dünyaya dönüşmekte" olduğumuz konusunda haklı olsa dahi Deleuze ve Guattari (1987), dönüşümü tekyönlü bir yolda özgürlük ve eleştirel düşünceye doğru ilerleme olarak görmeye karşı çıkmıştır. O hâlde kişiler "iyi" ya da "kötü" bir şeye dönüşmezler; bunu göz önünde bulundurarak "başkalaşırız”.
Kropotkin anarşist bir toplumu, değişken, çok katmanlı ağ gibi örülmüş ve durmadan farklılaşan bir düzen olarak tasarlamaktaydı; bu düzenin içinde, değişmeyen, sağlam örgütsel ve kuramsal çerçevelere ihtiyaç yoktu.
Anarşistler hiçbir zaman tarihsel olarak Marksistleri meşgul eden büyük stratejik ya da felsefi sorularla ilgilenmemişlerdir -örneğin köylüler potansiyel olarak devrimci bir sınıf mıdır? (Anarşistler bunu ancak köylülerin karar verebileceği bir mesele olarak değerlendirir.) Meta biçiminin doğası nedir? Onlar daha ziyade birbirleriyle bir toplantıyı düzenlemenin gerçek anlamda demokratik yolunun ne olduğunu, örgütün hangi noktada meşruiyetini yitirdiğini ve bireysel özgürlüğü çiğnemeye başladığını tartışma eğilimindedir veya alternatif olarak, muhalif gücün etiği hakkında: Doğrudan eylem nedir? Bir devlet başkanına suikast düzenleyen birini alenen mahkUm etmek gerekli midir (ya da doğru mudur)? Ya da suikast, özellikle savaş gibi feci bir şeyi önleyecekse ahlaki bir eylem midir? Bir pencereyi kırmak ne zaman doğrudur? Dolayısıyla özetlemek gerekirse: ı) Marksizm devrimci strateji hakkında kuramsal ya da analitik bir söylem olmaya meyillidir. 2) Anarşizm devrimci pratik hakkında etik bir söylem olmaya meyillidir.
Demek anarşistsin hmmm
“Bakın hele! Siz bir anarşistsiniz, öyle mi? Hangi açıdan anarşistsiniz? Tabii eğer bu sözcüğe farklı bir anlam vermiyorsanız...” “Bildik anlamdan farklı mı kullanıyorum? Kesinlikle değil. Bu sözcüğü en sıradan anlamıyla kullanıyorum.” “Yani, şu işçi örgütlerinde görülen tipler gibi mi anarşistsiniz siz de bunu mu demek istiyorsunuz? Bombaları ve sendikalarıyla ortalıkta dolanan o tipler ile sizin aranızda gerçekte hiç fark yok mu?” “Fark var elbette... Ama sizin sandığınız noktada değil. Siz belki de benim sosyal kuramlarımın onlarınkine benzemediğini sanıyorsunuz?” “Aa, evet, anlıyorum! Siz kuramsal olarak anarşistsiniz; ama uygulamada...”
1962 yılında Amerikalı Thomas Samuel Kuhn'un (1922-1996) Bilimsel Devrimlerin Yapısı adlı eserinin ilk baskısı yayımlanmıştır (daha sonra yeniden gözden geçirilmiş ve genişletilmiş bir baskısı çıkmıştır)." Örnek olarak gösterdiği ve genişlettiği doğa bilimleri tarihinin bazı önemli bölümlerine (özellikle Kopernik, Newton, Lavoisier ve
Sayfa 646Kitabı okudu
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.