Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Âmin ..
Kur’an'ın, ismi Azam'ın hürmetine Bizlere rahmet ver, rahmet ver Allah'ım Türk milletine ve İslâm ümmetine Huzur ver, sükun ver, rahat ver Allah'ım
Sayfa 44 - Kadim YayıneviKitabı okuyor
nisa suresi. kuran bana yeter diye bozgunculuk çıkartanlara bu ayeti gösterelim
59. Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin, sizden olan ülü’l-emre de. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz –Allah’a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız– onu, Allah’a ve Peygamber’e götürün. Bu, elde edilecek sonuç bakımından hem hayırlıdır hem de en güzelidir.
Reklam
Sebe Suresi 39. Ayet
Her neyi hayra verirseniz, O, onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en iyisidir.
Sayfa 433 - Yolcu YayıneviKitabı okuyor
Sebe Suresi 36. Ayet
De ki: “Rabbim, rızıkı dilediğine bol bol verir, dilediğine de sıkar. Ancak insanların çoğu bilmezler.”
Sayfa 433 - Yolcu YayıneviKitabı okuyor
Sebe Sûresi 30. Âyet
De ki: “Sizin için bir gün belirlenmiştir. Ondan, ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de bir saat ileri gidebilirsiniz.
Sayfa 432 - Yolcu YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Sebe Sûresi 13. Ayet
Çalışın. Şükretmek için çalışın! Kullarım içinde şükreden çok azdır.
Sayfa 430 - Yolcu YayıneviKitabı okuyor
Freud
“Tüm kararlarında, bilinçdışı arzusunu hesaplarına dahil etmeyen kişi kendi kendini yanıltmış olacaktır, çünkü özdeki potansiyelin esas tetikleyicisini hesabın dışında tutmuştur. Örneğin, bir buzdağıyla çarpışmanın yaratacağı etkiyi sadece suyun yüzeyinde görünen kısmından yola çıkarak tahmin etmek ne kadar yanlışsa, gün gibi aydınlık düşüncelerimizin ve fark edilir enerjilerimizin hissiyatımızı ve eylemlerimizi tek başına belirlediklerine inanan kişi de ancak kendini aldatır. Tüm yaşamımız, ussal etki alanı içinde özgürce akmıyor, aksine bilinçaltının aralıksız baskısı her daim üzerimizde. Bilinçdışı dünya, görünürde unutulmuş olan geçmişi, her an dalga dalga içinde bulunduğumuz âna savuruyor. Bilinç dünyamız inandığımız gibi olağanüstü bir ölçüyle uyanık iradenin ve planlar kuran aklın elinde değil, kararlar göremediğimiz o karanlık bulutun içinden çakıyor asıl ve kaderimizin yönünü değiştiren o ani sarsıntılar, içgüdü dünyasının derinliklerinden geliyor.”
Sayfa 74
Unutmayın ki! Kuran, kim okursa ona hitap eder ve muhatabı odur.
“Bu kırmızının anlamı nedir?” diye yine sordu atı ezberden çizmiş kör nakkaş. “Renklerin anlamı orada karşımızda olmaları ve onları görmemizdir,” dedi öteki. “Görmeyene kırmızı anlatılamaz.” “Münkirler, zındıklar, inançsızlar da Allah’ı inkar etmek için onun gözükmediğini söylerler” dedi atı çizen kör nakkaş. “Oysa o görene gözükür” dedi öbür utsa. “Kuran-ı Kerim bu yüzden görenle görmeyenin hiç bir olmayacağını söyler.”
Reklam
“Ne İslam dayatma dinidir ne de Kur’an akideyi dayatmayı kabul eder. (Dinde zorlama yoktur.) Halka zorla dayatılan bir dinin hiçbir faydası olmadığı gibi binbir türlü zararı da vardır.”
Sayfa 226 - Fecr Yayınları / Açık Oturum: Sorulara ve Eleştirilere CevaplarKitabı okuyor
Uykulu dudaklarındaki gülümsemesi kaybolmaz, her zaman ağzının kenarında dururdu, kafesinin içinde bir kuş gibi dudaklarında salınırdı.
Türkiye’de Hilâfetin devam edemeyeceği hissolunuyordu. Çünkü bu müesseseyi, Yeni Türkiye’yi kuran ve idare eden önder kadro benim­semiyordu. Gazi’ye göre hilâfet “zevaitten” (lüzumsuz fazlalıktan) iba­retti. Zaten Osmanlı tarihinde Hilâfet, hiçbir zaman etkin bir kuruluş olmamıştı. Aslolan padişahlıktı. Hilâfet, bir sığıntı ve bir gölgeydi. İs­tanbul’da Halife Abdülmecit’in bazı davranışları da Ankara’da kuşku veya hiç değilse sinirlilik uyandırıyordu.
Sayfa 159Kitabı okudu
Gerçekten, hayal kuran mahpusların çoğu kederli, somurtkan, hasta gibiydiler. Çoğu sessiz, içlerinde nefret derecesine varmış bir husumet besleyen, umutlarını açığa vurmaktan hoşlanmayan adamlardı. Saflık, samimilik küçümsenirdi. Umutların gerçekleşmesi ne kadar imkazsızsa, hayalci de bu imkansızlığı ne kadar fazla hissederse, o ölçüde inatla, safça bu hayallere dalar, bunlardan bir türlü vazgeçemezdi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.