Uzun bir sessizlikten sonra gelen o ilk kelimeyi
Bir insan gibi bir er gibi gören
Karşılayıp konuklayan kadın muştu sana Ateş almış günü geçik resmî yapraklar gibi Bir dağ ucuna yığılmış o kent ki
Seni en çarpık bir düşmanlıkla Karşılamaya hazırlanmakta
Öyleyse ey bir kelime doğuran kadın
Muştu sana
Yankı yapan kutlu kadın muştu sana
Bir meleğin bir sözünden gebe kalan kutlu kadın
Ayrılığın şiddetinden gebe kaldın Aydınlığın artışından oldu İsa Artık çıkabilirsin temmuz öğlesine ama
Üç gün yüce bir oruca borçlandırıldın En çok konuşman gerektiği anda
Ayazmaların aynasında boy gösteren Dişbudak ormanı gibi azgın bir kalabalık Önünde o ulu konuşmanı yapacakken
Bir yaratış susmasına adandın
Yalnız işareti serbest bırakan
Doğurman cinsinden bir oruca borçlandın Çocuk erdi
Su durdu
Muştu sana
Hadrianus'un kütüphane mermeri
Çeşme oldu aydınlık bir kuşluk kitabına Çocuğun mucize alfabesine
Loş aralıklarda
"Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var," dedi. "Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün... Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?"
"Bir aile kurulurken alınan eşyalar, yani çeyiz neye ehemmiyet verildigini gösterir. Bu eşyalar, doğacak çocuğun zihin dünyasının şekillenmesine tesir eder. "
Allah, ev kurarken derdi ilim, ameli kütüphane kurmak olan beyefendiler ve hanımefendiler hayırlıca çıkartsın karşımıza.
"Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var," dedi. " Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün... "