Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İtalya 1 numarasını kaybetti..."
Modena FC bir kasaba takımıdır İtalya'nın. Sarı lacivertli takımın kalecisi Luciano, fırıncı Fernando'nun oğludur. Ne var ki genç kalecinin annesi Adele, çocuğunun kaleci olmasını istemez. Luciano da annesinin baskısı karşısında kaleci kazağını çıkarır ve öğretmenlik eğitiminin ardından müziğe yönelir. 1963 yılında, yazının başında sozünü ettiğimiz Ankara'ya gelir Luciano... Ankara Operası'nda sahnelenen La Boheme operasında Rodolfo karakterini canlandırır. Ama üçüncü oyundan sonra tartışmalı bir şekilde İtalya'ya geri gönderilir. 2007 yılında, doğduğu kasaba olan Modena'da toprağa verilir Luciano Pavarotti... Cenaze tórenine katılan ünlü kaleci Gianluigi Buffon, uzatılan mikrofonlara şunu söyler: "İtalya 1 numarasını kaybetti..."
Reklam
Gelmiş geçmiş en iyi ressamlarımız, müzisyenlerimiz, yazarlarımız işçi sınıfından çıkma. Annem bir keresinde Opera'da La Boheme'in Rudolpho'sunu söyleyen bir tenoru dinlerken bunu bana hatırlatmıştı. "Bu role uyuyor," diye fısıldamıştı, "çünkü beş parası yok."
Sayfa 40
Bir tek yerinden açmıştı biyografiyi, Puccini’nin, La Boheme operasına ilk başta gösterilen olumsuz tepkilerden söz edilen yerden. Babamın, kitabı iri ellerinde tutarak kerevitte oturduğunu görür gibiyim. Başarılı kişilerin de hayal kırıklıklarıyla mücadele ettiklerine son bir kez emin olmak istemişti.
Sayfa 464Kitabı okudu
Bu korkunç hastalık on dokuzuncu yüzyılda, Emily ve Anne Brontë, şair John Keats ve oyun yazarı Anton Çehov gibi edebiyatın dev isimleri dahil birçok ünlü kişinin ölümüne neden olmuş, Verdi'nin La Traviata Puccini'nin La Boheme operalarında romantize edilmişti. Hatta on dokuzuncu yüzyılda veremlilerin solgun, süzgün görünüşü insanlara öyle çekici geliyordu ki şair Lord Byron'ın şöyle dediği rivayet edilir: "Veremden ölmek isterim, çünkü o zaman hanımlar, 'Zavallı Byron'a bak. Ölürken nasıl da ilginç görünüyor, diyeceklerdir.
Sayfa 158 - Metis BilimKitabı okudu
Luciano Pavarotti
Modena FC bir kasaba takımıdır İtalya'nın . Sarı lacivertli takının kalecisi Luciano, fırıncı Fernando'nun oğludur. Ne var ki genç kalecinin annesi Adele, çocuğunun kaleci olmasını istemez. Luciano da annesinin baskısı karşısında kaleci kazağını çıkarır ve öğretmenlik eğitiminin ardından müziğe yönelir. 1963 yılında Ankara'ya gelir Luciano... Ankara Operası'nda sahnelenen La Boheme operasında Rodolfo karakterini canlandırır... Ama üçüncü oyundan sonra tartışmlaı bir şekilde İtalya'ya geri gönderilir. 2007 yılında, doğduğu kasaba olan Modena'da toprağa verilir Luciano Pavarotti... Cenaze törenine katılan ünlü kaleci Gianluigi Buffon, uzatılan mikrofonlara şunu söyler : "İtalya 1 numarasını kaybetti... "
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Levantenler hangi kitapları okurlardı?
Peralı bir aile, 1910-1920'lerde iıeler okurdu acaba? Dumas dedim ve Dumas'ya Hugo'yu ve Racine'i de ekleyebilirim. Mussef ve Ömer Hayyam dedim ve bu ikisine Lamartine'i de katabilirim. Colette'in yeri, annem için ayrıydı. Sanırım Co- lette'in ilk dönemine ait, Willy ile yazdığı tüm "külliyat"ına sahipti, Claudine dizisi başta olmak üzere. İkinci bir favorisi ise önceki yüzyılın "feminist" gözü ile bakılan, aslen soylu olan, Fransız kadın yazan Gyp idi. Ve kendi çocukluğundan kalma Çontesse de Segur'ün romanları. Asmalımescit'ten kalma kitaplara yeniden bir göz atıyorum:- işte: Gerard de Nerval'in Les filles du feu (Ateşin Kızlan), Henry Murger'nin Scenes de la vie de boheme (Bohem Yaşantısından Sahneler), Stendhal'in Del'amour (Aşk Hakkında) ve Kessel'in Belle de Jour (Gündüz Güzeli). Anımsadığım kadanyla o üçüncü kattaki kitaplık görevini gören odada bol miktarda Nat Pinkerton, Nick Carter, Buffalo BUI, Sherlock Holmes dizilerinin fasikülleri ile Michel Zevaco'nun, Maurice Leblanc'un (Arşene Lupin), Gaston Le- roux'nun (Rouletabille) romanlanna rastladığımı biliyorum. Fransızca'yı hem de İtalyanca'yı okumaya başladığımda karşı komşularımızdan biri polis romanlan meraklısı ve koleksiyoncusu çıkınca Leblanc, Leroux, Pierre Souvestre ve Marcel Allain (Fantoma), Edgar Wallace gibi yazarların yapıtlarını onun kitaplığından yararlanarak tanıyabildim.
Sayfa 31 - Metis Yayınevi, 1993, 3.BaskıKitabı okudu
Klasik Kanondan Büyük Müziği İnceleyin Uzmanlarımı inatla sorguladıktan sonra klasik kanondan en büyük on eser üzerinde ka­baca bir mutabakat sağlamanın ilk adımlarını atabildim. Bunları dinleyip kendi kararınızı verin. 1. Bach: Mass B minör İlahi müzik tarihinde en heyecan verici, ruhun derinliğine işleyen ve mutluluk dolu eserlerden biri.
Muazzam değil mi.
“Gitmiyorum,” diyorum uykuya dalmadan önce. O pencereden bakıyor. Ağlıyor. “Ama gideceğim!” Charles Aznavour çalıyor odada. La Boheme...
Sayfa 13
Puccini'nin La Boheme Operası...Paris'te geçen bir aşk hikâyesi.Tıpkı bizim.hayal ettiğimiz gibi bir çatı katında yaşananlar... Evet, kederli alabildiğine kederli ama yaşanmış, bizimki gibi yarıda kalmamış bir aşk hikâyesi.
Sayfa 550 - Everest