Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Seher

264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Eserde günümüz dünyasına ütopik bir bakış açısıyla yaklaşılmış. Anlatılanlar; faili meçhul cinayetler, bahçeye gömülü mühimmatlar, gelişi güzel patlayan bombalar ve daha nicesi bunların hepsi yaşadığımız şu günlerden aşina olduğumuz şeyler olmasına rağmen hala net olarak hiç birine herhangi bir farkındalık geliştirmemiş olmamıza bir uyarı niteliğinde Oya Baydar'ın eleştirel üslubu. Yazar dünyamızın bu müphem halini farklı açılardan anlatan kısa kısa hikâyeler halinde anlatmış eserinde. Bu eser de en hoşuma giden şey, hikâyelerin net bir sonlarının olmaması. Sonlar okuyucunun kendi fikriyatına bırakılmış, böylelikle kitabı okurken herkes kendi ütopyasından bir parça katabiliyor. Bu da okuyucuya farkındalık kazandırıyor. Zaten farkında olanlarsa ben gibi ah ederek hatırlıyor acı dolu dünyanın çaresizliğini...
Çöplüğün Generali
Çöplüğün GeneraliOya Baydar · Can Yayınları · 2009336 okunma
Reklam
116 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Hasan Ali Toptaş, silahların gölgesinden, babaların çocukluğuna, âh ki ne âh aşklardan eskıya türkülerine dek yalnızlıklarımızın haritasını açıyor önümüze. Bu vahşi coğrafyanın dinginliğinde keskin bir rüzgâr gibi geçiyor kelimeler içimizden, içinizden... "Tanıtım Bülteninden" Yalnızlık tanımsızdır çünkü tüm tanımların tamamıdır yalnızlık derken Toptaş'ın Yalnızlıklar haritası çıktı karşıma. İyi ki de çıktı. Toptaş'ın okuduğum ilk kitabı Yalnızlıklar. Şüphesiz son olmayacak çünkü üslûbunu böylesine sevdiğim bir yazarın peşini kolay kolay bırakamam, bırakmam Ne naif, ne akıcı bir anlatım... Bir de leitmotif tekniği gözüme çarptı Toptaş'ın dilinde. Bu teknik kararında ve yerinde yapıldığında okuyucuda hoş ve düşündürücü bir etki bir etki bırakıyor. Toptaş da bu tekniği gayet kararında ve yerinde kullanmış. Kalbinden diline, oradan kalemine akan duygular birer birer öyle güzel nüfuz etti ki içime... Yalnızlık neye benzer, neyin yanına yakışırsa incelikle bir bir anlatmış. Pekte güzel anlatmış Toptaş. Yalnızlığı ben hep yüce bir duygu olarak düşlemişimdir. Bu yüzden olsa gerek bu kitabı sevmem Toptaş'ın kelimeleri düşlerime, hislerime dokundu. Yaşamakla tükenmeyen bir yalnızlık var ruhumun kıyılarında... Âh Toptaş Yalnızlık ne yaman duygu!
Yalnızlıklar
YalnızlıklarHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20163,975 okunma
114 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Didem Madak... Ruhu defolu bir kelebek, bir şair bir kadın. Didem Madak kimliği; kapalı,acılı ve yarım. Yarım çünkü her satırına sancıyan bir yanını bırakmış ve öylece yazmış bir şair, bir kadın. Didem Madak üslubu; açık seçik vermez okura duyguyu. Ama ortak acılarda okuruyla buluşup bütünleşmeyi pek iyi bilir. Didem Madak şiirleri gizil bir hüzün bırakırken hatırımda kendimi hatırlatır en çokta. Velhasıl Pulbiber Mahallesi'ni tanıyın çünkü; Acı yok o mahallede hiç olmadı, yalnız şarkılara fazla pulbiber atıyorlar. O kadarı da olsun değil mi?
Pulbiber Mahallesi
Pulbiber MahallesiDidem Madak · Metis Yayıncılık · 20079,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Goriot Baba. Balzac bu eserine 19. yy. Paris'ini ayrıntılı karakter ve sosyal yaşantı tasvirleriyle işliyor. Bir yanda Vaquer Yurdu sakinleri, diğer yanda Kibar Alemi... Bu ayrıntılı tasvirler okuyucuyu ilk başlarda biraz sıksa da kitap ilerledikçe olaylar o kadar net anlaşılıyor ki durup tasvirlerinden dolayı yazara teşekkür ediyorsunuz. Kitapta bence iki ana konu var; Birincisi kızlarını ölçüsüz ve karşılıksız seven hatta onlar uğruna yapamayacağı hiçbir şey olmayan gözü pek bir baba (Goriot). "Ben hayatımı iki kızıma verdim. Onlar eğleniyorlarsa, mutlu oluyorlarsa, şık giyiniyorlarsa, halılar üstünde yürüyorlarsa, ben üstüme ne giymişim, yattığım yer nasılmış, bunun ne önemi var? Onlar ısınıyorlarsa, ben hiç üşümem. Onlar gülüyorlarsa, benim canım hiç sıkılmaz. Onların tasaları benim tasamdır." diyen yüce gönüllü bir baba figürü işleniyor eserde. Kızlarından asla hakettiği değeri göremeyen zavallı bir baba. İkincisi Kibar Alemi'nde şöhret ve aşk uğruna kaybolmuş bir genç (Eugène). Kısacası dönemin tezatları arasında geçen hayatlar ve yitirilen değerlerin anlatıldığı bir eser. Bu eserin içeriğinden çok Balzac'ın dil üzerinde ki etkinliğinin ve tasvir yeteneğinin anlaşılması için okunabilecek bir eser olduğunu düşünüyorum.
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Can Yayınları · 201714,7bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Füruğ Ferruhzad, en sevdiğim kadın şair belki de. Hüznün ve çaresizliğin şairi. Kısacık ömründe türlü acılarla uğraşmak zorunda kalmış acılı bir şair, bir kadın, bir anne. Şiiri yaşadığı acılara ortak, belki de bir dayanak olarak görmüş olacak ki mısralarında acıları pek derin hissedilir. Füruğ'u tanıyanlar bilir. Füruğ'un büyük acısı oğluna duyduğu hasrettir. Benim de içimi en çok sızlatan budur. "Öğlene doğru oğlumu görmek için evden dışarı çıktım ama onu bulamadım. Bu görüşmeden korktum. Ama eve geri döndüğümde beklediğim gibi olmadı, onu masada, annem ve babamla birlikte yemek yerken gördüm. Küçük ve solgundu. Elleriyle yüzümü okşadı ve ben vücudumda bir şeyin parça parça eridiğini hissettim. Daha sonra onun yanına oturdum. Niçin yemek yiyemediğimi bilmiyorum. Ellerim buz kesmişti. Ellerimin uzun süre onun ellerine, yüzüne alnına dokunamayacağını düşündükçe vücudumu tepeden tırnağa dizginlenemeyen vahşi bir acı tırmalıyor gibiydi. Öğle yemeğinden sonra birlikte yatağa uzandık ben her zamanki gibi ona hikâye okudum. O durumda bile. Eğer ben gidersem kim onun saçlarını tarayacak? Kim ona güzel elbiseler dikecek? Kim ona fil, dumanlı araba ve üç tekerlekli bisiklet resmi çizecek? Kim onu benim kadar sevecek, diye düşünüyordum" İşte Füruğ' un bütün hayatı oğlu Kamyar'a böyle hasret geçmiştir. Tüm bunlara rağmen Füruğ dik durmuş güçlü bir kadındır. Şiirlerinde bu kadın direnişini de görmek mümkündür. Bence Füruğ her yönüyle bilmemiz gereken değerli bir kadın, bir şair, bir kadın, bir anne... "Kuş ölür, sen uçuşu hatırla!"
Yeryüzü Ayetleri
Yeryüzü AyetleriFuruğ Ferruhzad · Can Yayınları · 20193,343 okunma
Reklam
68 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Bilinmeyen kadının Bilinmeyen aşkının Bilinmeyen mektubu... Diyor ya şair "Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor" işte o vaziyet bir aşka şahit ediyor bizi bu mektup. Yüreğinde yaşattığının yüreğinde yaşayamamak... Okuyun, değeri bilinmeyen bir aşkın acısını hissetmek için okuyun.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,8bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Gregor Samsa... Toplumun seni kabul etmesi için herkes gibi mi olman gerekiyor? Herkesleşmek (!) bu kadar önemli mi (?) Hayır. Asıl önemli olan kendin olabilmek ve kendini olduğun gibi sevebilmek. Boşver toplumun değer yargıları seni kabul etmesin varsın sen yinede kendin ol! Kimselere benzeme! Alelade okunmaması gereken, üstünde kafa yorulması gereken bir kitap kesinlikle. O yüzden kendinizi Gregor Samsa'nın yerine koyarak okumanızı öneririm çünkü bu şekilde kitap daha etkili ve anlaşılır oluyor şüphesiz.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,1bin okunma
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Benim anı türünde ki eserler de öncelikle aradığım şey samimiyet. Samimi, duru ve akıcı anlatımı ile Livaneli de bunu kararında bir şekilde başarmış. Yaşar Kemal ile olan dostluğunu ve yaşadıkları değerli anları öyle güzel anlatmış ki okuyucuyu da çekip o anıların içine alıyor sanki. Okuması son derece keyifli bir eserdi benim için. Bu güzel dostluğun değerli anılarını okumanızı size de öneririm.
Yaşar Kemal
Yaşar KemalZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20162,315 okunma
268 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Ömer... Ona her ne kadar kızsam da aslında o bizi bize hatırlatıyor. Tüm eksik gediğimizle hemde... Velhasıl Ömer kaçtığımız yansımamız belkide.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171bin okunma