Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tengirşenk, Lenin’le konuşmasını şöyle ö yküle r: - O gün Bekir Sami Bey, Osman Bey, İbrahim Tali Bey ve Seyfi Beylerle birlikte Kremlin Sarayı'nın Kızıl Meydan'a bakan büyük kapısına vardık. Lenin, Sarayda oturmuyor. Sarayın dış duvarları içinde yapılmış Yüksek Mahkeme binasında kalıyordu. Saray kapıcısı bize o yapının yolunu gösterdi. Kendi başımıza gittik. Yüksek Mahkeme 'nin önünde de nöbetçi, kapıcı hak getire. İçeri girdik. Kimseye raslamadan geniş bir merdivenden üst kata çıktık. Orada birisi aşağı yukarı geziniyordu. Bizi görünce : - Siz Türk Kurulu musunuz? Osman Bey bizim yerimize karşılık verdi. Adam "Sizi bekliyor." diyerek bir kapı açtı. Girdik. Büyükten büyük bir salon. Yüksek Mahkeme genel toplantılarını burada yaparmış. Ortada dikdörtgen bir masa. Çevresinde koltuklar. Ortaboylu bir adam, güzel bir Fransızca'yla "Buyurun" dedi. Bunu söylerken bir yandan da masanın çevresindeki koltukları bir araya getiriyordu. Meğer o adam Lenin'miş. Eski bir Tatar ailesinin çocuğu olduğu bakışlarından, gözlerinden belliydi. Pantolu ütüsüzdü. Pantol paçası ile çorapların arasından iç çamaşırı görünüyordu.
Sayfa 18 - ADAM yayınları, 1995Kitabı okuyor
Sosyalizm tarihi bir zorunluluktur. Sun'i değil, tabi­idir. Nasıl tarihi bir gelişme sonucu kapitalizme gelinmiş­se, sosyalizme de gelinecekti; bunu engellemek mümkün değildi. Lenin ve arkadaşları bu oluşumu çabuklaştırmış­lardır. Büyük dahiler mutlu bir rastlantı olarak toplumu­muzda yetiştiğinden, bu çığır Sovyetler Birliği'nde başla­dı. Mutlu günler artık çok uzakta değildir, işçi sınıfının önderliğinde bu devrim gerçekleştirildi. Elbet işçi sınıfı­nın diktatörlüğünde bu düzenin nimetleri görülecektir. Sosyalizmin itici gücüyle yakında Sovyetler Birliği kalkı­ nacak, bütün vatandaşlarının karnı tok, sırtı pek olacak­tır. Tabii özgürlük ve eşitlik bu düzenin vazgeçilmez temel ilkeleridir. İşçi sınıfının kurduğu bu düzenin güven­cesi ve bekçisi gene onun bilinci olacaktır. İnsanlar renklerine, dillerine göre bugüne kadar bu düzende ayrılmamıştır, bundan sonra da ayrılmayacaktır. Sömüren, sömürülen olmadığı gibi zulüm, feodalite de sona ermiştir. Bu düzen herkese, ama herkese bugüne­ dek olduğu gibi bundan sonra da mutluluk verecektir. İn­sanların birbirini boğazlaması nasıl Sovyetler Birliği'nde tarihe gömülmüş ise bu düzenin sayesinde yakında bütün dünyada tarihe gömülecektir!...
Sayfa 117 - E kitap
Reklam
Bu mefkûrenin bir şeniyet haline gelmesi mümkün mü, yoksa değil mi? Yakın mefkûreler için bu cihet aranırsa da, uzak mefkûreler için aranmaz. Çünkü uzak mefkûre, ruhlardaki vecdi namütenahi bir dereceye yükseltmek için, istihdaf edilen çok cazibeli bir hayaldir. Meselâ, Lenin, Bolşeviklik için yakın mefkûre olarak kollektivizmi, uzak mefkûre suretinde de komünizmi ileri sürmüştür. Komünizmin ne zaman husule geleceğini soranlara şu cevabı veriyor: 'Komünizmin ne zaman tatbik olunacağını şimdiden kestirmek mümkün değildir. Bu, Hazreti Muhammedin cenneti gibi ne zaman ve nerede görüneceği malum olmayan bir şeydir.'
286 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Daha Görüşmeyeceğiz - Konstantin Simonov
Kitap: Bir Daha Görüşmeyeceğiz Yazar: Konstantin Simonov Yayın Bilgileri: Cem Yayınevi – 1982 – 1.Baskı Konstantin Simonov, Lenin ve Stalin ödüllerine layık görülmüş gazeteci ve yazardır. Babası Kızıl Ordu Subayıdır. Babasının mesleği dolayısıyla eğitim öğretim hayatı birçok farklı taşra okullarında geçmiştir. Simonov’u Simonov yapan ise tarihin
Bir Daha Görüşmeyeceğiz
Bir Daha GörüşmeyeceğizKonstantin Simonov · Cem Yayınevi · 198226 okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nasıl Yapmalı 1-2 (İki cilt) - Nikolay Gavriloviç Çernişevski
Kitap: Nasıl Yapmalı 1-2 (İki cilt) Yazar: Nikolay Gavriloviç Çernişevski Yayın Bilgileri: Yar Yayınları – 9.Baskı – Haziran 2005 Çernişevski “Nasıl Yapmalı?” isimli bu romanını dört aylık kısa bir süre içerisinde Saint-Petersburg’daki Peter ve Paul kalesi zindanında kaleme aldı. (4 Aralık 1862 ile 4 Nisan 1863) Bu kadar kısa sürede yazılmış bir
Nasıl Yapmalı (2. Cilt)
Nasıl Yapmalı (2. Cilt)Nikolay Gavriloviç Çernişevskiy · Yar Yayınları · 2015449 okunma
İlkeli Birlik
Ben bir devrimciyim ama şuna inanıyorum ki berrak bir anlayışa ve kesin bir tavra sahip olanlar, birbirlerine karşı mücadele ederken bile birbirlerini anlayabilir ve takdir edebilirler. Anlayışa varamayacağım tek siyasi güç karşı kamptır: Bayağı reformizm, evcilleştirilmiş reformizm, ikiyüzlü demokrasi." Biz buna katılıyoruz. Sekter değiliz, bu sonuca vardıracak hiçbir faaliyetimiz yoktur. Ama bataklığa doğru yürümemizi hiç kimse bizden talep edemez. Lenin bize şunu öğretir. Eğer bazıları bataklığa yuvarlanmaya kararlıysa bunu yapmaya hakları vardır ama bizden de bataklığa yuvarlanmamızı istemeye hakları yoktur. Lenin, dik ve çetin yolumuzda doruğa kadar devam etmemiz gerektiğini veya da başka türlü ifade edersek düşmanın kurşunlarına maruz kalsak bile ilerlemeye devam edeceğimizi söylemiştir. Dolayısıyla biz sekter veya dogmatik değiliz. Sadece komünistiz ve Mariategui'nin o isabetli sözlerine bağlıyız. Dahası Mariategui'nin takipçisi olduklarını söyleyenleri, onu gerçekten takip etmeye ve bunu ispatlamaya çağırıyoruz.
Reklam
Lenin - Tüm Yapıtları , C.26 , Sf.71
Şu sözler bize (Parti’ye) uygulanabilir. Gerçekte uygulanmalıdır da: O (halk) bize çok şey verdi, sizden çok şey isteyecektir.
Sayfa 294 - CeylanKitabı okuyor
Başkan Gonzalo: Bu şartlar altında biz Lenin'in yaptığını yapacağız: kitlelere henüz vaktin gelmediğini anlatacağız; ancak kitleler yine de bir silahlı ayaklanma başlatırlarsa görecekleri zararı asgari düzeyde tutmak ve birlikte düzenli bir şekilde geri çekilmeyi sağlamak için onlarla omuz omuza savaşacağız. Ve eğer onlarla birlikte ölürsek kanlarımız daha çok birbirine karışacaktır. Temmuz 1917'nin ünlü mücadeleleri sırasında Lenin'in bize öğretmiş olduğu budur. Çünkü kitlelere yanıldıklarını söyleyip gerçekler bunu onlara kavratır diye bırakamayız. Hayır, bunu yapamayız. Kitleler kitlelerdir, sınıfımız sınıfımızdır ve eğer kitleler doğru yönde ilerlemiyorlarsa ve eğer şartlar onları umutsuzluğa itip böylesi durumlara sürüklüyorsa hatta onları kasıtlı olarak kışkırtanlar da olsa biz durumun elverişsizliğini görmelerini sağlamak için onların yanında olmalı ve onlarla birlikte savaşarak mümkün olan en iyi biçimde geri çekilmelerine yardımcı olmalıyız. Böylece onlar iyi ve kötü zamanlarda yanlarında olduğumuzu göreceklerdir. Bizim onların partisi olduğumuzu en iyi bu şekilde görecek, anlayacak ve ikna olacaklardır. Tavrımız bu olacaktır.
Kitlelerin potansiyelinin, sınıfın potansiyelinin ifade edilebilmesi için savaşkanlığı kamçılamaya ihtiyacımız var. Şu meseleyi ele alalım: bugün büyük fiyat artışları var. Neden bir halk muhalefeti yok? Kitleleri dizginleyen nedir? Lenin, protesto gericiliği titretir der, sınıfımız sokaklarda yürüdüğünde gericilik titrer. Biz bunu hayata geçirmek istiyoruz, Marksizm-Leninizm-Maoizmin bize öğrettiğı budur. Sınıfımız mücadele içinde doğar ve gelişir, halk da öyle. Yapmamız gereken, kitlelerin ve halkın kendi tecrübelerinin sentezini sunmak, onların örgütsel biçimlerini, mücadele biçimlerini geliştirmelerine yardım etmektir ki şehirlerde daha da gelişmiş ve genişleyen mücadele biçimlerini kendi ellerine alabilsinler. Bu şekilde eğitileceklerdir.
Batı'nın ulusalcı yayılmacılığını, modern kapitalizmin yetersiz tüketim eğilimlerine ve kâr güdümlü birkaç sermayedar grubunun manipülasyonlarına bağlayan John. A. Hobson ve emperyalizmi iktisadi sömürünün merkezine yerleştiren Leninist çözümleme, geleneksel emperyalizm anlayışını değiştirici bir etki husule getirmiştir. Lenin’e göre emperyalizm, geç kapitalizmdeki birikim mantığının zaruri ve kaçınılmaz neticesidir. Dolayısıyla Lenin ve müteakip Marksistler için emperyalizm, tarih boyunca görülen siyasî ve askerî bir hâkimiyetten ziyade, kapitalizmin tarihsel bir aşamasını simgeler.
Reklam
Eğer nedenleri sonuçlarından ayırabilirseniz, eğer Paine, Marx, Jefferson, Lenin'in nedenler değil, sonuçlar olduğunu anlarsanız, yaşamanızı sürdürebilirsiniz. Ama siz, bunu anlayamazsınız . Çünkü mülkiyet sizi sonsuzluğa kadar "ben" olarak dondurmuş ve sonsuzluğa kadar sizi "biz" den ayırmıştır.
Doğru estetik, sanatın özüne bilimsel bir bakış açısından yaklaşan tek estetiktir. Tarihin maddeci anlayışına ve Lenin'in geliştirdiği yansıma (reflet) kuramına dayalı olan bu estetik, sanatı, toplumsal bi- lincin ve dünyanın manevi ve pratik özümsenmesinin bir biçimi olarak görür.
Lenin, 1918 Ocak ayında, "Alman devriminin yokluğunda yenilgiye mahkûmuz" demişti. Yenilgi, Lenin'in beklemediği bir yoldan geldi. Birinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkmış Alman devrimci hareketinin yenilgisi yeterince kavranmadığı sürece, bunu takip eden Nazizmi anlamak mümkün değildir. 1930'larda Avrupa'yı kasıp kavurmuş olan Nazi barbarlığı, yenilgiye uğramış devrimin yıkıntıları arasından doğmuştur. Buchenwald ve Auschwitz'e giden yol, 1919 ve 1920 yıllarında Berlin ve Bremen'de, Saksonya ve Ruhr'da, Bavyera ve Thuringia'da, hakkında çok az şey bilinen çarpışmalarla başlamıştır. Nazilerin simgesi olan gamalı haç, modern tarihe, ilk kez, bu çatışmalar sırasında karşı-devrimci askerlerin giysilerindeki amblem olarak girmiştir. Kararlı bir partinin çekirdeğinin bile var olmaması talihsizliğinin 1919'daki yıkıcı yenilgilere ve 1920'deki Kapp darbesinden sonra doğan devrimci olanakları kavrayamama yetersizliğine nasıl yol açtığını ilk bölümlerde görmüştük. Bu başarısızlıklar parti içinde, önderliği 1921 Mart Çılgınlığı'na sürükleyen bir sabırsızlık yaratmıştı. Sonra da bu travmatik deneyim 1923'deki yenilginin zeminini hazırladı..
Önemli Tarih ve Olaylar
4 Ağustos- 1914'te savaşın ilan edilişi ve Sosyal Demokra- si'nin çöküşü) 9 Kasım- 1918'de Berlin'de Kayzer'i deviren 'Kasım Devrimi'. Spartakist Günleri Liebknecht'in desteklediği ama diğer Spartakist liderler tarafından çok eleştirilen ayaklanma girişiminden sonra, Berlin'de Ocak 1919'da yaşanan
Bir çar kızı gibi sahte bir gülümseme sergiledim. Gülümsemediler: Lenin taraftarı olmalıydılar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.