Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Pırıltılı Bir Yazı
Ben hayatıma baktığımda, hem kendi nefsine zulmeden Yunus'ta, hem de onun çağrısına taş kesilen insanlarında görüyorum kendimi. Sabırsızlıkta ve sağırlıkta görüyorum benliğimi.Asr'a yemin olsun ki, insanoğlu kusurdadır. Derviş de olsa kusurdadır, ermiş de olsa kusurdadır. İnsanlar sanıyorlar ki insan peygamber doğar, veli doğar. Ermiş hep ermiştir, derviş te hep derviştir. Hayır, öyle değil. İnsan, günah ile sevap arasındaki çizgide yalpalaya yalpalaya ya zalim olur ya alim; ya melek kesilir ya şeytan! Pişmesi gerekir insanın, yetişmesi, öğrenmesi, eğitilmesi gerekir...Varlık ve yokluk arasındaki ince bir çizgidir iman. Şehadet bir olumlama bir olumsuzlamadır, vardır ve yoktur, nefes alış veriştir, kalbin atışıdır. İnsanoğlu her an kalbinde ve nefesinde tekrar tekrar, yeniden ve yeniden Allah' a şehadet eder.Lailah, ilah yoktur,illAllah, Allah vardır. Bu varlık ve yokluk arasındaki nefsim çoğu zaman Yokluk' a kaydı benim. Hayatım hep hatalarla geçti. Bir nefsim kazandı, bir ben. Ve ben biliyorum ki bu savaş ben şeyhimin asasını buluncaya kadar devam edecek...
Sayfa 270Kitabı okudu
344 syf.
5/10 puan verdi
16 yaşında kazandığı bursla İngiltere’ye okumaya giden bir daha ülkesine dönemeyen babasının hatıralarından yola çıkarak hiç gitmediği, gidemediği Bağdat’ı dolayısıyla Irak’ın dününü ve 2003 yılın da yaşadığı işgali sade ve akıcı bir dille anlatıyor. İlk başlar da kim kimdir sorusunu sordurup akıl karıştırsa da, o topraklar da doğup büyüyen insanların ilk önceleri ne kadar ileri seviyeler de eğitim gördüklerini, savaşa rağmen çocuklarını okutmak için çabalamalarını anlatıyor. Petrol uğruna büyük devletlerin bir ülkenin kaderiyle oynamaları kafalar da soru işareti yaratırken. Bir zamanlar Osmanlının eyaletiyken Osmanlıdan kurtulmak için önce İngilizlere yanaşmaları ve 1918 de bağımsız devlet olup ileri seviyelerde yaşarken tarih boyunca hiç geçinemediği komşu ülke İranla körfez savaşını yaşamaları Saddam Hüseyin’in halkını kandırarak Kuveyti işgal etmesi, Saddam Hüseyinden kurtulmak için mezhep çatışmaları sonucu bir ülkenin enkaz haline gelmesi… Savaşın ne demek olduğunu sivil halkın neler çektiğini okurken kafanızda türlü soruların dolaştığını ve güney doğunuz da adı konmamış savaş varken acabaların acabaları doğurduğunu göreceksiniz…
Bağdat'ın Portakal Ağaçları
Bağdat'ın Portakal AğaçlarıLeilah Nadir · Epsilon Yayınları · 201137 okunma
Reklam
Babamın hayatında katıldığı ilk protesto Amerika'nın Irak işgaline karşıydı. O şüpheci biriydi. "Saddam'ın düşürülmesini protesto ettiğime inanamıyorum. Sadece bu bile Bush'un politikalarının ne kadar kötü olduğunu göstermeye yeter! Saçmalık bu," dedi ve başını salladı. "Eğer insanlar Saddam'ı George Bush'a tercih ediyorsa, Bush gerçekten kötü olmalı." Sonra acı dolu bir tonla ekledi: "Eminim bu barışçıl protesto Bush'u gerçekten ürkütecektir." Ama Bush ürkmedi.
Sayfa 32 - Eplison
"Sana bir şey söyleyeyim mi, insanların ne kadar kuruntusu varsa hep tokluktan. Televizyonlarda görüyoruz zenginler hep psikologlarda. Niye? Toklar da ondan. İnsan kısmı açlık derdi olmayınca başka dertler bulup kendini oyalamak ister. Halbuki aç insanın kursağından başka derdi olmaz. Derdi başı, "Ay sonunu getirilebilecek miyim?""Çocuğumun karnını doyurabilecek miyim?" Ben acil servisin bekleme odasında aç biilaç otururken hiç, 'Acaba kocam beni aramaya çıkmış mıdır?" diye düşünmedim. Karnım doyup açlık derdinden kurtulduğum an kuruntular kafama üşüştü. Bu adam beni aramaya başlamıştır tabii. Nerede arayacak, ya hastanede ya karakolda.
Umut
"Gençliğimde çok acı çektim, ama şimdiki gençlerin acıları benimkinden bin beter herhalde. Çünkü benim kuşağım, gençliğini ve gençliğin sorunlarını umutlu bir dönemde yaşadı hiç olmazsa. O birinci ve tek cumhuriyet gözümüzün önünde kurulmaktaydı. Eğer çalışırsak, doğru dürüst eğitim görürsek, aç biilaç ortalarda kalmayacağımızı biliyorduk."
Bu sene iftar için gelenler artmıştı,daha fazla yemek hazırlamak mecburiyetinde kaldık. Bunların çoğu Balkan Savaşı'nda yaralanıp hastane yetersizliğinden ayaküstü tedavi edilip evlerine dönmesi için bırakılan yaralı askerlerdi.Hasta,yorgun,aç biilaç,perişan,buralara kadar gelebilmişler.Kimisinin yürümeye mecali kalmamış,geceleri arabalığın sundurmasının altında yatıyorlarmış. ...Çoğunun şarapnel yarası iltihaplanmış,gazlı bezleri yaralarına yapışmıştı.O durumda günlerce yürüyerek buralara gelmişlerdi,ateş içinde yanıyorlardı.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Benliğin Sırları
Hakk ki, "ikrâ" sözdü öğretmiş bize, İtibar tek bir sözde "Lâilah.." dir, Çifte alemlerde, haslık gösterir. Aşka da öğret meşgul olsun "Lâ.." ile, Aşina kul, birde: "İllallah.." ı de!.. [Muhammed İkbal]
468 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.