Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Yağmur ve Fransızca” şiirin hikayesini şöyle anlatır Haydar Ergülen : 19 Mayıs Ortaokulu’na 1968 yılında başladım.Büyüyünce ‘edebiyatçı’ olmak istediğim için de yabancı dil olarak Fransızca’yı seçtim. Benim gibi isteyerek Fransızca’yı seçen bir sınıf arkadaşımla kısa sürede iyice yakınlaştık.Adı Şahin’di arkadaşımın sağ gözü görmüyordu,takma göz
157 syf.
10/10 puan verdi
Bir gün bana “insan nedir?” diye soracak olursanız, emin olarak verebileceğim tek yanıt şudur, “insan unutandır.” Bu cümlemin içini kendinizden, unuttuklarınızdan pay biçerek siz de rahatça doldurabilirsiniz. Sanırım, yaradılış olarak hakkını verdiğimiz önde gelen eylemlerden biri unutmak dediğimiz. En büyük imtihanımız ise hatırlama
Islıkla Çağrılan
Islıkla ÇağrılanEmine Batar · Şule Yayınları · 201667 okunma
Reklam
Şehit Yakınları ve Gazilere Tanınan Haklar 1.İSTİHDAM HAKKI : 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun Ek 1 inci Maddesine göre İçişleri Bakanlığı'nca yürütülen şehit yakını ve gazilerimizin istihdamına yönelik iş ve işlemler, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6518 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun
320 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İnceleme yapmaya başlamadan önce genç-kurgu kitaplarını okumayı ne kadar sevdiğimi belirterek başlamak istiyorum. Özellikle sonbahar mevsiminde bu tarz kitaplar çok daha iç ısıtıcı ve benim için mevcut okul stresinden biraz da olsa sıyrılmamı sağlayan bir etkileri oluyor. Bir şekilde Simon Homo Sapiens'a Karşı'nın da böyle olacağını biliyordum.
Simon Homo Sapiens'e Karşı
Simon Homo Sapiens'e KarşıBecky Albertalli · Pegasus Yayınları · 2017475 okunma
Matematiğin Özelliği Malumdur ki ele alınan her konunun yani objenin, olgunun, sürecin bir biçimi bir de içeriği vardır Aynı şey matematik için de geçerlidir. Onun biçimini geometri, içeriğini aritmetikte buluruz. Buna göre geometri hareket, süreklilik, değişirlik, zamanlılıktır. Buna karşılık aritmetik durallık, süreksizlik, değişmezlik,
Sevgili okuyucu, İnsanlar uzunca bir süredir, yeni genç yetişkin üçlememin ilk kitabı olan Açlık Oyunları'nı yazmaya nasıl başladığımı merak ediyorlar. Sanırım bunun en önemli nedeni, bu kitabın, orta öğretim seviyesindeki okuyucular için kaleme aldığım Gregor the Overlander serisinden çok farklı olması. Açlık Oyunları'na ilham veren asıl öğeyi tayin etmek gerçekten çok güç. Sanırım ilk tohumlar, sekiz yaşında mitoloji saplantılı bir çocuk olarak, Theseus'un hikâyesini okuduğum günlerde atılmıştı. Mitolojiye göre, Atina halkı, geçmiş eylemlerinin cezası olarak, belli aralıklarla, yedi genç kız ve yedi delikanlıyı, Labirent'e kapatılacakları ve canavar Minotor'a yem olacakları Girit'e göndermek zorundaydılar. Sadece bir üçüncü sınıf öğrencisi olmama rağmen, verilen mesajın merhametsizliğini takdir edebilmiş olmalıyım. "Bizimle uğraşırsanız, sizi öldürmekten beter eder; çocuklarınızı öldürürüz." Bunun dışında, çokça seyrettiğim, Romalıların idamları sosyal bir eğlenceye dönüştürme kabiliyetlerini dramatize eden gladyatör filmleri; askeri uzman olan babamın bizi tatillerde götürdüğü savaş alanları ve lise yıllarımda bir kılıç dövüşü kumpanyasıyla birlikte çıktığım turne bende erken dönemde iz bırakmış birkaç olay olarak sıralanabilir. Ancak Katniss'in hikâyesinin zihnimde canlanması, yakın zamanda reality TV programlarıyla gerçek savaş görüntüleri arasında, kanal kanal gezdiğim döneme rastlıyor. Belki de birinci tekil şahısla yazdığım için, Katniss kalbime çok ama çok yakın bir karakter oldu. Onun sizin kalplerinize giden yolu da keşfedeceğini umuyorum. En iyi dileklerimle, Suzanne Collins.
Reklam
7 Eylül 1992. Istanbul Yenibosna'da lise üçüncü sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Tolga Korkmaz, akşam 21.00 sularında evine gitmektedir. Ancak birden omzundan bir kurşun yer. Ardından bir hareketlilik, bir panik, 'yat lan', 'kalk lan' talimatları falan. Korkmaz, hızla üst aramasından geçirilir ve hastaneye kaldırılır. Polisler, bütün bu olup bitenleri, "Cebindeki gazeteyi silah sandıydık," diye açıklar.
Matematiğin Kısa bir Tarihi Bu konuşmada sizlere, Matematiğin nasıl başladığı ve hangi aşamalardan geçerek günümüze geldiğini anlatmaya çalışacağım. Bir Matematik tarihçisi olmadığımı, anlatacaklarımın okuduklarımın bir sentezi olduğunu, orijinal çalışmaları inceleyerek hazırlanmış bir konuşma olmadığını belirtmek isterim. Giriş. Matematik
186 syf.
9/10 puan verdi
Attila İlhan şiirlerini beğenirim. Hatta çok beğenirim. Farklı bir tarza sahip olmasına rağmen Hilmi Yavuz, Sezai Karakoç, Cahit Kulebi, İsmet Özel, Haydar Ergülen, Şükrü Erbaş'ı sevdiğim gibi. Bunlar en beğendiklerim. Herbiri farklı bir estetik, söyleyiş, ideoloji sahibi. Attila İlhan şiiri sonraki kuşakları "esir eden" bir şiir.
Korkunun Krallığı
Korkunun KrallığıAttila İlhan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020847 okunma
Babam Bekir Berk Ertuğrul Hakan Berk BEKİR BERK’İN ilk eşinden oğlu, Ertuğrul Hakan Berk’tir. O da babası gibi bir avukat. Balıkesir Barosunda görev yapıyor. Hakan Berk, babasıyla ilgili hatıra, bilgi ve belgeler konusunda bize yardımlarda bulundu. Bize gönderdiği hatıralarda, ilk kez duyacağınız ilginç anekdotlar da var. Oğlunun kaleminden Bekir
Reklam
Bilgi maalesef yetişemeyecekleri kadar yüksekteydi. Bu iki dirhem bir çekirdek delikanlıları gördüğümde gözlerime inanamamıştım. Nasıl becermişti anne ve babaları bunu? 1980 yılının ilkbahar döneminde lise üçüncü sınıf öğrencisi olarak boy gösteren bu yaratıkları nasıl yetiştirmişlerdi? Bunların öğretmeni olmayı kişiliğime yapılmış bir hakaret olarak alıyordum. Hem bana hem de beni filolog olarak eğiten ve kültür mirasımızı günümüze ve gelecek nesillere taşımak gibi şerefli bir görev için yetiştiren Det Kongrelige Frederiks Universitet'e hakaretti bu. Şu anda karşımda olan şey gelecek nesil değildi, bir hakaretti. Ağzım açık bir vaziyette karşımda öğrencim olarak duran tiplere bakıyordum. Gözlüğümü çıkardım, silip taktım ve bir daha baktım, kürsüden başımı uzatıp tekrar baktım. Gerçek miydi gördüğüm? Gerçekten 1980 yılının Norveç gençliği miydi? Ağzım açık bir vaziyette böyle olduğunu kabul etmek zorunda kaldım. Nasıl bir hakaretti bu! Peki ama ne yapacaktım? Tarih'in çarkını döndüren, insanların beyinlerini tutuşturan şeyler karşısında terbiyeye, saygıya, alçakgönüllü olmaya vurgu yapan, sıradan, normal bir eğitim vermek bu şartlar altında imkansızdı.
Sayfa 202 - Yapı Kredi Yayınları
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.