Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
M.A.K.
Bir şeyi ertelemek ondan uzaklaşmaktır. Bir şeyin melodisine yoğunlaşmak kendine uzaklaşmaktır.
Evet münacat-ı Ahmediye (A.S.M.) zamanından şimdiye kadar bütün ümmetin bütün salâtları ve salavatları onun duasına bir âmîn-i daimî ve bir iştirak-i umumîdir. Hattâ ona getirilen herbir salavat dahi, onun duasına birer âmîndir ve ümmetinin herbir ferdi, her bir namazın içinde ona salât ü selâm getirmek ve kametten sonra Şafiîlerin ona dua etmesi; onun saadet-i ebediye hususundaki duasına gayet kuvvetli ve umumî bir âmîndir. İşte bütün beşerin fıtrat-ı insaniyet lisan-ı haliyle, bütün kuvvetiyle istediği beka ve saadet-i ebediyeyi; o nev'-i beşer namına Zât-ı Ahmediye (A.S.M.) istiyor ve beşerin nuranî kısmı, onun arkasında âmîn diyorlar. Acaba hiç mümkün müdür ki, şu dua kabule karin olmasın?}
Sözler
Sözler
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Tiyatro izlemeyi mi? Okumayı mı? Dıye sorsam, izlemeyi dersınız eminim, izlemek kadar okumak da hele kı ruhen yorgunken dinlenmk için keyıfli bir mola oluyor, bide sevdiğiniz. Yazarın kalemındense Değmeyin keyfime diyorum.. Biraz yazarı yazalım kısacık oyundanbahsedelim mi? Hadi gelin benimle..
Thomas Bernhard
Thomas Bernhard
'ın dili kendine özgü bir
Tiyatrocu
TiyatrocuThomas Bernhard · Mitos Boyut Yayınları · 199913 okunma
Zenginlik ne çok insana yük o lmuştur! Ne çok i nsanın belagati ve günde-lik m eşguliyetlerde yetenek gösterme gayreti kan a kıtmıştır! Ne çok i nsanın yüzü daimi hazlardan ötürü soluyor! Etraf-l arını saran y andaş t opluluğu ne çok i nsanı ö zgürlüğünden ediyor! En nihayetinde, en alttakinden en üsttekine, hepsini inceleyin. Biri avukat a rıyor, biri ona y anıt veriyor, biri mah-kemede bir ş eyi k anıtlamaya ç alışıyor, biri savunuyor, biri k ararını a çıklıyor, kimse kendisi için hak iddia etmiyor, her-kes bir b aşkası için tükeniyor.
Bi bitmediniz a(m)k
"Yarabbi... Bu adamlar ne kadar kendilerini tekrarlıyorlar"
Sayfa 53
A-f-f-e-d-e-m-e-m-e-k
Kime ne kadar kırıldıysam, kime ne kadar sinirlendiysem aslında en çok kendime zarar verdiğimi farkettim. Herkes kendi keyfinde , hayatlarına devam ederken sırtımda koca bir kambur ve göğsümde koca bir alev topu ile hayata ayak uydurmaya çalışmak en çok kendime haksızlıkmış. Affedememek, kanserin son evresi gibi, öyle ağır, öyle yorucu..
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
M A N Y A K L A N D I N I Z
Moskova Fatihi Giray Han
M. N. Pokrovskiy bu harp hakkında aşağıdaki mütalaayı vermiştir: "Kırım baskını, Litvanyalıların talanlarını geçmiştir. Moskova'nın bütün etrafı Tatarlar tarafından tamamen yakılmıştı." Fletçer'e göre, bu vakadan 17 sene sonra dahi Moskova bu harebeleri tamir edip bitirememişti. Başka Rus şehirleri de aynı revişte tahrip edildi. O vaktin hikâyelerine bakılırsa yalnız Moskova ve etrafında 800 bin insan helak olmuş, 150 bin Rus, esir olarak Kırım'a götürülmüştür. Toplam insan kaybı bir milyonu geçmişti. IV. İvan devrinde bütün Rusya'nın nüfusu on milyon civarındaydı. Bundan başka memleketin en refah ve mamur mintaka ve şehirleri de tahribe uğramıştı. XIX. asırda Moskova halkı tarihin başlangıcı olarak 1812'de Rusların Fransızları mağlup etmelerini kabul ederken, XVI. asırda da Ruslar tarihi, Moskova'nın Tatarlar tarafından yakılmasından saymakla haklı idiler. Bu hapten sonra Devlet Giray Han, Kırım Tatarları arasında "Moskova Fatihi" lakabını almıştır.
Kazan Hanlığı Tarihi
Kazan Hanlığı Tarihi
Öktem bey

Öktem bey

@Oktembey
·
16 Eylül 2023 10:55
Moskova'nın yakılması
1561 yılında Osmanlı hükümeti Astrahan'ı kurtarmak için Rusya'ya ilanı harp edecek oldu. Fakat bu plan ancak 1569 senesinde fiiliyata geçebildi. Bu yılın sonbaharında Kırım ve Türk askerleri Astrahan'ı zaptettiler, fakat onu muhafaza edemediler. 1570 senesinde Rusya hükümeti Osmanlı ile musalaha yapmaya muvaffak oldu. Rus hükümeti Kafkasya'nın Kabarda kısmında kurduğu müstahkem mevkiini yıktı ve oradan çekildi. Fakat Osmanlı Sultanı, Kazan ile Astrahan'ın serbest bırakılmasını talep etti ve Rus çarlarının Türk sultanlarını kendilerinin hakanı olarak tanımalarını ve harac vermelerini istedi. Kırım Hanı Devlet Giray da bunu talep etti ve kendisinin talebini IV. Ivan'ın kayınpederi olan Çerkes Knezi Temrük'ü mağlup ettikten sonra tekrarladı. 1572 senesinin ilkbaharında Kırım ordusu Rusya'ya karşı sefere çıktı. Kırımlılar çevirme hareketiyle Oka Nehri'ni geçip doğrudan Moskova'ya yürüdüler. Rus çarı cepheden kaçarak Moskova'nın etrafindan Yaroslavl şehrine ulaştı. 24 Mayıs'ta Kırımlılar Moskova'yı yaktılar ve bütün şehir yanarak küle dönüştü. Yalnız Kremlin Sarayı yangından kurtuldu. Kazan'ın istila edilmesi ve yıkılmasının intikami, Ruslardan böylece alınmış oldu.
Sayfa 149Kitabı okudu
Vahidettin ile M.Kemal'in tanışmaları
Vahidettin ile M.Kemal ilişkisi, Almanya gezisi ile başlıyor. Bu gezi 15 Aralık 1917'de başlamış ve 4 Ocak 1918 'de sona ermiştir (20 gün). K.Mısıroğlu'nun bu geziyle ilgili iddiaları: "Hasta olan Sultan Reşat'ın yerine Alman Cephesini ziyarete giden Veliaht Vahideddin Efendinin, bu seyahatte, yanındaki subaylardan biri de
Sayfa 210 - Bilgi Yayınevi, 12.Basım, Ekim 2020Kitabı okudu
Soylu insanlar yaşamı ender olarak severler, yaşama nedenlerini yaşamın kendisine tercih ederler, yaşamla yetinenler ise daima tiksinti verici kişiler­ dir. Yaşam yüce bir şey değilse, bunca arzulanır nesi vardır? Bedenin sevinçlerini, en çirkin ve en sağlık­ sız insanların aşırı bir istekle tattıklarını ve aşırı kul- lanmanın tüketemediği b i r coşkuyla b u s e v i n ç l e r e üşüştüklerini, mağlup milletierin doymak bilmez bu t ü r ü n iğrenç yaratıklarıyla d o l u olduğunu, b u h a yvanların g ü n ü n k e n d i l e r i n e dayattığı k ö l e l i k l e r i n g e c e s i n e tutunduklarını g ö r m e k y i n e d e şaşırtır insanı. Tanrı, larvalara benzemekten esirge bizi!
Reklam
zıt yönlere saptı bakışlarımız birbirini kırmadan - b i r d a h a b u l u ş m a y a c a k m ı ş c a s ı n a
Sayfa 10
Şunu düşün bir: Aldatabileceğin bir kişiyi sevebilir misin? - Aldatabiliyorsan, sevmiyorsundur-seviyorsan da, aldatmak elinden gelmez ... Giderek, k e n d i n i aldatmaktır çünkü, gerçek bir ilişkin olan kişiyi aldatman; ilişkinin o l a m a m a s ı d ı r -senin de, sen, o l m a m a n ...
Sayfa 175Kitabı okudu
M.K.A
"Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir."
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.