Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et.
2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter.
3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin.
4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak.
5. Gül. Sana yakışıyor.
6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece.
7.
Sayfa 261Kitabı okudu
RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU
İbn Kayyım el-Cevziyye, İgasetu’l-Lehfan fi Mesayidi’ş-Şeytan adlı eserinde
der ki:
Peygamberlerden başkaları, şahsî düşüncelerinde ve ilhamlarında hata da ederler,
isabet de. Onların zan ve ilhamları, düşünceleri ve hatıraları
80, Allah’ın kulları için delil ve
hüccet niteliği taşıyamaz.
Allah’ın ilhamına mazhar olanların sadatı, ashab-ı
EMANET VE EHLİYET İLMİHALİNDEN-İSLAM FIKHININ KAYNAKLARI-SÜNNET
32 Önce sünnet kelimesi üzerinde duralım. Lugat manası; "adet, makbul olsun veya olmasın takip edilen yol, yüz, yahut yüzün görünen kısmı, siret, tabiat" manalarına gelir. Cahiliyye döneminde Araplar "Sünnet" kelimesini takip edilen (çiğnenmiş) yol manasına kullanıyor ve biliyorlardı. Sahabe-i Kiram, Resûl-i Ekrem
✧ ORUCUN KAZANDIRDIĞI FAYDALAR ✧
● İnsan, ruhla cesetten mürekkep bir yapıya sahiptir. Bu yapıdaki her iki unsur, insanı kendi yörüngesi etrafında döndürmeye çalışmaktadır. Bu ikisinden biri olan madde, şehevî ve behîmi arzulardır. Yani insanın ceset itibarıyla sahip olduğu, Kur'ân'ın da bize şu cümlelerle tanıttığı yönüdür:
"Andolsun ki biz insanı kuru bir
Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması ve bu süreçte Osmanlı azınlıklarının rolü konusunda çeşitli çalışmalar yapmış olan tarihçi Salahi Ramadan Sonyel, Pontus Milli Kongresi Başkanı Constantinides'in 1918 Kasım'ında hazırladığı bir memorandumda, Pontus bölgesinin Batum'dan Sinop'a kadar olan bir bölgeyi kapsadığını ve bu
Sayfa 48 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Stoacıların insan ruhu konusundaki dogmatik öğretisi, sayesinde dünyada ki tüm yaşam olaylarını, varlık ve oluşu açıkladıkları maddeci tümtanrıcılıkla yakından ilişkilidir. Tanrı her şeydir ve bu dünyayı oluşturan her şeyin dışında bir şey değildir: Evren Tanrıdır. Böylece Tanrı, yalnızca madde değil, aynı za manda dünyanın biçimi, yaşamı ve
Evren'deki eğrilik gravitasyondan, gravitasyon da madde varlığından oluşmaktadır. O halde Evren'deki eğriliği saptayabilmek için Evren'in yoğunluğunu bulmak gerekir. Elimizdeki en modern aygıtlarla gökteki bölgeler incelenerek Evren'deki madde miktarı çıkartılmıştır. Edwin Hubble, bu yoğunluğun 10-¹2 g/1 olduğunu bulmuştur.
Bu değer Albert Einstein'ın alan denklemlerine uygulandığında çapı 35 milyar, çevresi 210 milyarışık yılı olan bir sistem ortaya çıkmaktadır. Bu şu demektir: Eğer biz bulunduğumuz yerden bir ışık demeti gönderirsek, yaklaşık 210 milyar yıl sonra ışık tekrar çıktığı yere gelecektir. Yani sabun köpüğünün neresinden ışık gönderirsek gönderelim, adı geçen sürede ışık çıktığı yere gelir. Hesaplanandan biraz daha geç gelir; çünkü ışık yoluna devam ederken Evren genişlemekte, buna bağlı olarak madde yoğunluğu düşmekte, bu da gravitasyonun azalmasına neden olmakta, bu da hem ışığın daha az kırılarak gitmesine (dolayısıyla uzayın çapının büyümesine) hem de zaman boyutunu daha az kapatacağı (bükeceği) için geleceğe kayılmasına yani 210 milyar yılın çok daha ötesine kayılmasına, neden olacaktır. Bugünkü bilgilerimiz Evren'in 13.7ışık yılı yarı çapında olduğunu göstermektedir.
Sayfa 52Kitabı okudu
