Senin iyi niyet gösterme çabasıyla; "onlar da bir şeyler yapmaya çalışıyorlar" dediğin adamlar, beş para etmez. Onlar hakkındaki düşüncemi bilirken iyi niyet gösterisinde bulunman, beni kötü niyetli görmen gibi bir kötü niyete varır. Onlar için; "budalalar ama kötü niyetli değiller" dersen güzel olur. Bu da tartışılır.
Sana mektup yazarken, kendimi âdeta kendimden tecrid edip de, ayrı bir kişilikle, kendime kendimi paylaşan bir dost kazanma zevkini duyabiliyorsam, bu da seninle.
Artık onlar ereceklerine ermişlerdir. Bulacaklarını da bulmuşlardır. Bilmem daha ne bulmaları istenir ki? O’nu bulmayan niçin durur ki.. O’nu bulan da neden mahrum olur ki?
İbni Semmak ölüm sarhoşluğunda iken şunları söyledi: "Ey Allah’ım! Sen biliyorsun ki, ben sana isyan ettiğim zaman sana itaat edeni seviyordum. İşte benim bu sevgimi sana yaklaşmama vesile kıl!"
Cellâdımızın evine ve merhametine sığınıp ve kendi elimizle onun baltasını bileyip bileyip nefsimize hayat hakkı arayışımız, en feci iflâsımızı ihtar ve ilân eder.