~ Aramıza Dağlar Sıralansada ~
Bana sorarsanız yine bir türkü derim. Âşık Mahsuni'den " Sermayem derdimdir, servetim âhım."
Sayfa 90
Bavulu açmadan önce teypin sesini açtı Emine. Epey pil gidecekti, gitsindi. Mahsuni'nin sesi gürleşti:
Yuh yuh soyanlara
Soyup kaçıp doyanlara
İnsanlara kıyanlara
Yuh nefsine uyanlara
Yuh yuh! Yuh yuh!
Sayfa 116 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Yan avluda türkü söyleyen birinin sesini duydum. Bu Mustafa Balbay. Bağırdım. Duydu. Sesimizi duyan Oktay ve Barış da yanıma geldi. Hep birlikte türkü söylüyoruz şimdi:
Yağmur gibi yağar başıma taşlar
İlle dostun bir tek gülü yaralar beni...
Duvar ardından; Pir Sultan'dan, Mahsuni'den türküler söyledik. Sesimiz ne gür çıktı.
Sayfa 408Kitabı okudu
Büyük salonda, gaz lambasının dibine oturup da arkasına kocaman bir gölge düşüren küçücük adam, Aşık Mahsuni Şeriften başkası değildi. Sigara dumanına karışan gaz yağı kokusu, Mahsuni'nin sesiyle birleşip, cümle mahlukatı sus- turuyor ama ayaz rüzgârının sesiyle baş edemiyordu.
Sayfa 45 - İletişim Yayınları 10. Baskı 2020, İstanbulKitabı okudu
vurdu sazın teline Mahsuni:
Devleti devlete çatan
İt gibi pusuda yatan
Kan döktüren, silah satan
Amerika katil katil!
Sayfa 46 - İletişim Yayınları 10. Baskı 2020, İstanbulKitabı okudu
Mahsuni Şerif bu,
Mahsuni Şerif bu, Alevi mahallenin Alevi ailesine konuk gelip de deyiş söylememek olur muydu? Asılan Pir Sultan, derisi yüzülen Nesimi, Hacı Bektaş ve 12 İmamlar dökülüyordu dilinden.
Sayfa 46 - İletişim Yayınları 10. Baskı 2020, İstanbulKitabı okudu
Pankartlarla süslenen, sloganlarla canlanan salonda Mahsuni sahneye çıkıp da sazın tellerine vurduğu anda bir uğultu kopmuş ve bütün sesler, yerini Mahsuni'nin sesine bırakmıştı. Mahsuni "Amerika katil katil" diye söylemeye başlayınca da salona polisler dalmış, gözaltına almak üzere sahneye doğru yürümeye başlamışlardı.
Sayfa 46 - İletişim Yayınları 10. Baskı 2020, İstanbulKitabı okudu
Bu arada Aşık Mahsuni Şerif'in.
"Her kesi okur göreydim." diye bir türkü okuduğunu anımsadım. Nur içinde yatsın değerli ozan...
Sayfa 58Kitabı okudu
Sıra kendine gelirken coşkunlukla bastı teypin düğmesine. Mahsuni Şerif söylüyordu hısım hısım:
Ben hoca değilim muska yazmadım
Ben hacı değilim Arap gezmedim
Kuvvetliyi tutup zayıfı ezmedim
Namussuza boyun eğidi isem yuh
Yuh yuh!
Sayfa 116 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Mahsuni, Neşet'le ilgili bir değerlendirmesinde şöyle der: "Ben ve benim gibiler Anadolu'nun sözüdür, ancak Neşet bunlara karşılık hem sözüdür hem sesidir hem de sazıdır."
Sayfa 49Kitabı okudu
Hata görmek için bakma birine,
Mevlana'dan gel Aşık Veysel'e,
Yiğidin özü sözünden belli olur,
Karacaoğlan'dan Mahsuni Şerif'e.
Bağladı saçlarını çözemedi gönlüne
Aşkı kağıda yazamadı şairim.
Görmeden paha biçti güzelliğine,
On pare etmedi güzeli şairim.
Sayfa 41Kitabı okudu
Pir Sultanlar gibi dar ağacını bilmem boylasam mı...
Tayyip Erdogan Aşık Mahsuni'den şiir okudu
"Milletin sırtından doyan doyana
bunu gören yürek nasıl dayana
yigit muhtaç olmuş kuru soğana
bılmem söylesem mi söylemesem mi?" dedi.
Dediğine diyeceğine pişman oldu.
Çünkü basınımızın aklına rahmetli Aşık Mahsuni geliverdi.
Büyük ozanı, doğuştan duyma engelli oglunun, senelerdir
Ankara sokaklannda parklarda yattığı, karnını bile esnafin
duyurdugu ortaya çıktı.
AKP altı senedir iktidardaydi.
Özeti
Beraber yürüdük biz bu yollarda
yiğit muhtaç olmuş kuru soğanaydi
Aşık Mahsuni Şerif'in dediği gibi , "Fani dünyanın sefası bir kuru kavga imiş , gerçeği ile insan olmak her şeyden âlâ imiş ."
Sayfa 112Kitabı okudu
Şimdi yine hatırlıyorum, duvardaki sazı indiresim gelmişti,bir Mahsuni değişi söylemek istemiştim.
Sayfa 62 - Ahlat AltıKitabı okudu
... “Halk gibi" diye gösterilebilecek bir örnek tip yoktur. Sümmani, Veysel, Ayşa, Fatma, Mahsuni, Ruhi vardır. Biz hepimiz halkız. Hepimiz kendi görgümüz ve bilgimiz içinde birtakım katkılar ve ayrıntılarla söyleriz bu türküleri. Türküler yaşayan bir varlık gibi iyisine ya da kötüsüne, bu kişisel katkılarla her an bozulup yeniden doğar.
