TURİSTİK GEZİ BİLETLERİ BOŞA GİTTİ
Seyit Onbaşı, İngiliz-Fransız sömürgecilerinin iştahlarını kursaklarında bıraktı. Çünkü muhteşem donanmanın mutlaka Çanakkale'den geçeceğine inanmışlardı. Donanma Çanakkale'yi geçince Marmara, Marmara'dan sonra da İstanbul ele geçirilecekti.
Osmanlı başkentinin düşmesi demek, Osmanlı'nın felç olması, kötürüm olması demekti. Ve bu sonuca kesin gözüyle bakılıyordu. Bu kesinliğin Batı kamuoyuna yansıması da, Londra ve Paris'ten İstanbul'a seyahat programlarının hazırlanmasıydı.
Boğaziçi'nin mavi ve tatlı dalgaları karşısında geçirilecek zevkli günler hayal besleyici düşünceleriyle, vapur şirketleri tarafından, seyahat için gidiş-dönüş biletleri bile basılmış, hatta Cook şirketi İngilizlere bin bilet de satmıştı.
Dönmemek üzere geleceklerdi. Şükürler olsun ki, Çanakkale'de şahlananlar müsaade etmediler. Dönmeyi düşünmeden yürüdüler düşman üstüne... Yüz geri döndürdüler...
Sayfa 143 - Yeni Mecmua, Çanakkale Özle Sayısı, s. 27-115Kitabı okudu
On dokuz yaşındaydı Furkan; Gazzeli Müslüman kardeşlerine insani yardım götürmek için yaşıtları televizyon dizileri izleyip ÖSS'ye hazırlanırken, barlarda çürüyüp günaha batarken; dualarla uğurlanan silahsız, korumasız Vicdan Yüklü Mavi Marmara Gemisi'ne gözünü kırpmadan binip gitti.
Sayfa 100Kitabı okudu
PİRAYE İÇİN YAZILMIŞ :
SAAT 21-22 ŞİİRLERİ
Ne güzel şey hatırlamak seni :
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
"On dokuz yaşındaydı Furkan; Gazzeli Müslüman kardeşlerine insani yardım götürmek için yaşıtları televizyon dizileri izleyip ÖSS'ye hazırlanırken, barlarda çürüyüp günaha batarken; dualarla uğurlanan silahsız, korumasız Vicdan Yüklü Mavi Marmara Gemisi'ne gözünü kırpmadan binip gitti."
Güller kokusuz da olsa açıyor, lâleler renksizleşiyor, bülbüller şevksiz şakıyordu. Boğazın ne zaman karışacağı belli olmayan akıntılarından kaçarken Marmara'nın gittikçe kararan mavi derinliğinde kaybolmaktan da korkan mehtâp, Haliç'in durgun sularına sığınark eski zaman hayalleri kurabiliyordu.
Sayfa 259
Üşümüşüm ...
Düşlerimin üzeri açıktı, bendim,
Arzularımsa çıplak, onlardım.
Ufacıktı dileğim mavi suya;
Örtük bakışının dolaysız ısısı,
O kadarcıktı!
Üşümüşüm ...
Bu yaklaşan kışla değil,
Deniz ürpertisi, göğün alacasıyla değil,
Ellerimin soğukluğu hep bir kalabalıkta.
Kaçışının gizini gönlünde tuttuğun
Bilisiz aşkı (nı)
ver bana!
Üşümeyeyim ...
Sayfa 102 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Bu aklıkta, minarem mavi benim.
Işığım denize kayıyor, bir sayıklama
izleğiyle, bir zamanlar pay verdiğimiz
insanlığa!
20 sene önce, 1996…
Avrupa Birliği'ni arkasına alan Kıbrıs Rum Kesimi, küstahlaştı, Türk sınırını delmek için eylem organize etti. Hadiseyi dünya çapında şova dönüştürmek için bin kadar motosikletliyi Kıbrıs'a getirdiler, motorlarla Lefkoşa'dan sınırı geçip, Türk topraklarına girecekler, Girne'ye gidecekler, Girne Kalesi'ne Yunan bayrağı
Üşümüşüm....
Düşlerimin üzeri açıktı, bendim,
Arzularımsa çıplak, onlardım.
Ufacıktı dileğim mavi suya;
Örtük bakışının dolaysız ısısı,
O kadarcıktı!....