bu kitabi anneme adiyorum.
ben duygusal olgunlugumu tamamlayana kadar kafka'nin kelimesi kelimesine yazan her duygusunu hissediyordum. sonra, onun içinde bir kiz cocugu oldugunu kesfettim ve annemle tanistim.
fakat tanisana kadar annemin kendini korumak icin taktigi zirhi biliyordum ben. arada bir zirhini cikariyordu ve ona bayiliyordum. zirhi tekrar takmasi bir gununu almiyordu.
yalniz bir cocukluk gecirdim. duygusal olarak da, cevre olarak da. hep kendi icime cekildim. kitaplara cekildim. kafka gibi bir koseye sindim. kendi caresizligimle bas etmeye calistim. halen calisiyorum. annem su an yardim ediyor. ama eski bir darbe ile o delik acilmisti bile. ben doldurmaya calisiyorum. bazen delik tekrar bos oluyor. ne yapacagimi bilemiyorum. kendimi huzne kaptiriyorum. bu kitap da nasilsa bu donemime denk geldi.
anneme, babama mektup yazmayi diledim ama kendimi bu kadar iyi ifade edebilecegimi sanmiyorum. istediklerimi yazabilecegimi de zannetmiyorum. duygularimi ifade edememisimdir. yasak degildi ama tabuydu. aglamak da kotuydu. sindim. bir sey belli etmemek gorevim olmustu. ilham geldikce kenarlara not alarak bir metin haline getiririm belki.
kafka'da kendimi buldum. cogu kisi ile de rezone etmise benziyor.
franz kafka'ya bu mektubu yazma cesaretine sahip oldugu icin, arkadasi max brod'a bu mektuplari yakmadigi icin ayrica tesekkur ederim.
.⋆。⋆˚。⋆。˚
yazarken aklimda calan muzik: jonathan bree-roller disco