Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Merve Çağla

Merve Çağla
@mdcagla
12 okur puanı
Nisan 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Merve Çağla
Bir kitabı okumaya başladı
John Barleycorn
John BarleycornJack London
8.1/10 · 1.306 okunma
Reklam
"Barbarlık yeniden ortaya çıktı, ama bu kez uygarlığın tam kalbinde doğdu ve onun bütünleyici bir parçası oldu."
Sayfa 11 - yordam kitap
Merve Çağla tekrar paylaştı.
“başka bir halkı ezen bir halk özgür olamaz”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Merve Çağla tekrar paylaştı.
187 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İncelemeye başlamadan önce sizinle bu kitapla ilgili çok şaşıracağınız, sıra dışı bir bilgi paylaşmak istiyorum: Dostoyevski bu kitabı kumar borcunu ödemek için sipariş üzerine sadece 25 gün........ Kızmayın hemen, küçük bir şakaydı arkadaşlar... :) Bu kitap hakkında konuşurken bu bilgiyi vermeyenleri Sibirya'ya kürek cezasına
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,3bin okunma
194 syf.
·
Puan vermedi
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski
8/10 · 68,3bin okunma
Reklam
300 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Frankenstein
FrankensteinMary Shelley
8.4/10 · 13,8bin okunma
300 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitapta anlatılanın aksine bir canavarın yaratıcısıyla dostluğunun izlerinden oluştuğunu zannederek başladığım bu kitabı -bu benim kusurum olsun- kapattığımda Camus'un Yabancı'da dediği gibi; "...Sanki yaz göklerinde uzayıp giden aşina yollar, insanı masum uykulara olduğu kadar hapishanelere de götürebilirmiş gibi." sözleriyle açıklanabilecek bir haleti ruhiyenin içinde buldum kendimi. Ayrıca kitabın isminin böyle sofistike oluşundan mıdır nedir Frankenstein'ı canavarın kendisi zannetmiştim , meğer yaratıcısının ismiymiş ve kitapta yaratık için "iblis, canavar" gibi söylemlerin dışında bir isimle hitap edilmiyor. Okuduktan sonra anlıyoruz ki kitabın kapı araladığı bir husus da gerek ismen gerek resmen var sayılmanın insan veya bir yaratık için ne kadar önemli bir durum olduğu. Mary Shelly, Frankenstein ile birlikte kendi döneminin insanının suça sürüklenişini izah ederken, bin yıl sonrasının duygularına da ışık tutacağını tahmin etmiş miydi acaba. Buna benim cevabım evet olacaktır çünkü kitaptaki ruh hallerinin tasviri, anca insan doğasını çoktan keşfedip bu denli özümsemiş bir zihnin ürünü olabilirdi. Mary Shelley'nin hayal gücünün, kıvrak zekasının Serpil Çağlayan'ın çevirisiyle bizimle buluşması büyük şans olmuş zira okurken yeri gelip ürperdiğim, dehşete düştüğüm bölümlerdeki şiirsel üslup, bir nebze olsun yüreğime su serpmişti. Kitabın sonunda ise Walter Scott' ın bir son sözü bulunuyor. Bu son söz, kitabın türünü tam anlamak için bir kılavuz görevi görürken aynı zamanda içeriğin "dehşetindeki incelikleri" fark etmek için bir büyüteç görevi görmekteydi kanaatimce.
Frankenstein
FrankensteinMary Shelley · İletişim Yayınları · 201713,8bin okunma
"...Mülkiyet bölüşümünü, muazzam zenginliği ve acınası yoksulluğu, rütbe, soy ve aristokrasiyi öğrendim. Bu kavramlar beni kendime eğilmeye teşvik etti. İnsanların gözünde en değerli servetin, zenginlikle desteklenmiş lekesiz bir şecere olduğunu öğrendim. Bir insan bunların birinden birine sahip olduğunda itibar görebilirdi, ancak her ikisinden de yoksunsa, çok nadir istisnalar dışında, seçkin bir azınlığın yararına enerjisini boşa harcamaya mahkum bir derbeder ve bir köle olarak görülürdü. Peki ben neydim? Yaradılışımdan ve yaradanımdan tümüyle bihaberdim. Ama ne param, ne bir dostum, ne de bir mülküm olduğunu biliyordum. Üstelik, aşırı çirkin ve tiksindirici bir görünüme sahiptim, tabiatım bile insanınkinden farklıydı."
Sayfa 155 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Her gün gördüğümüz, hatta artık kendimizin bir parçası gibi hissettiğimiz bir insanın ebediyen aramızdan ayrılmış olduğuna - o canım bakışların sönüp gittiğine, bize çok yakın , çok tatlı gelen o sesin bir daha hiç duyulmamak üzere sustuğuna- çok uzun zaman inanasımız gelmez. Ancak zamanla, bu musibetin gerçekliği kafamıza dank ettiğinde, elemin keskin acısını hissetmeye başlarız. Gerçi o hoyrat elin, sevdiklerini koparıp almadığı tek bir kimse yokken herkesin hissettiği ve hissetmeye mecbur olduğu bu acıyı tarif etmeme gerek var mı? En nihayet, zaman gelir, o mecburi kedere göz yumulmaya başlanır ve dudaklara uğrayan tebessüm, ayıp sayılacak olsa da, artık buyur edilir."
Sayfa 60 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
100 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yeni bir kitaba başlamadan evvel günlerdir etkisinin üzerimde hala tazeliğini koruduğunu hissettiğim kitaba son notlarımı bırakmak isterim. İvan İlyiç'in Ölümü, okuduğum dönemle ilintili olduğunu düşündüğüm incelikli kalmış yalnızlığı, bir hayatın nasıl yaşanmasına dair sorguları ve hayatı doğru bildiğimiz şekilde yaşarken aslında bazen hiç de öyle olmadığını yüzünüze vuruyor. "Mutluydum, mutlu bir insana yaraşır şekilde yaşadım, hazları olan biri hayatı nasıl yaşarsa ben de öyle yaşadım, gerektiği gibi yaşadım." gibi bir söylemin, esasında ne kadar mutsuz ve ne kadar yalnız bir hayata eşlik ettiğini gösterip sizi kendi "ölüm" döşeğinize sürüklüyor. Çoğu satır aralarında içinizden İvan İlyiç'e sarılmak gelebilir. Kitabın sonunda ise sanki çok yakınınızdan biri bu hayattan geçip gitmiş gibi hissedebilirsiniz, ya da bu bahsettiklerimin hiçbiri sizde bir etki uyandırmayabilir; aynı hislerde buluşmayabiliriz.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202244,9bin okunma
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.