Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
200 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Dünya Bu Kadar
Dünya Bu Kadar
Mahir Ünal ERİŞ' i ilk defa okudum. Tarihi ve coğrafi bir gezi yapıyormuşum hissi bıraktı kitap. Bu tarihi gezi yakın tarihe dairdi. Cumhuriyet sürecinde ülkede yaşanmış sarsıcı ve iz bırakan olaylar içinde örülen ve gelişen hikaye bu yönüyle sosyolojik dokunuşlarla bezenmiş. Bu sosyolojik dokunuşlar içinde gidip gelirken, aslında yargıların ne kadar mesnetsiz ve gereksiz oluştuğu, adeta kendini doğrulayan kehanetlere dönüştüğünü ironik ve yer yer komik hikayeler ile bitirerek bize aktarmış yazar. Okurken karekterlerin bir yerde evrene saçılı yıldızlar gibi dağıldığını ve sayısının sonsuza gittiğini düşünüyorsunuz ve takip etmede zorlanıyorsunuz derken hepsini alıp ancak Türkiye' de olur diyebileceğimiz şekilde eğlendirerek bağlıyor ve düğümü atıp bitiriyor. Birde bilinçaltımızdan hiç çıkmayan o kıs yoldan zengin olma odağını ne ile örtersek örtelim asla vazgeçmediğimizi ve temelde ahlaki kodlarımızıda bu dürtünün belirlediğini bir güzel yüzümüze vuruyor. İçerik dışında, okurken çok akışkan olduğunu belirtmek isterim, hiç bırakmadan tek seferde okuyacağınız bir kitap.
Dünya Bu Kadar
Dünya Bu KadarMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20221,053 okunma
Duygu dünyası yeterince gelişemediğinde, gönül fakirliği performansla giderilir. New York'un yoksul kesimi dışındaki iliş- kilerde entelektüel performans egemendi. Bu konuda eksi du- rumdaydım, ama kendimi eksik de hissetmezdim, çünkü hisset- tirilmezdim. O yıllarda tıp doktoru olmak saygın bir statü idi, üs- telik psikiyatri eğitimi alıyorsanız da havalı. Tanıdığım entelek- tüeller bu nedenle mi beni aralarına almaya istekliydiler, bilemi- yorum. Kimse bana tepeden bakmadı ve her zaman içtenlikle yaklaştılar. Yıllar sonra dönüp baktığımda, benim eksik değil, onların gereğinden fazla olduğunu ve bundan kendilerinin de bu- nalmış olduklarını fark edecektim. Sıradan konuşmalarda bile çok fazla yorum yapılıyordu. O zamanlar memlekette sadece düz dedikodu vardı ve davranışların yorumlanması alışmadığım bir şeydi. Entelektüel arkadaşlarımın kültür ve sanat olaylarından sık söz etmeleri benim gibi bir cahil için başlangıçta iyi bir rehber oldu. Aslında birey olarak Amerikalıların genelde iyi insanlar ol- duğunu düşünüyorum, hatta biraz da saf yanları var. Memlekette yaygın olan, arkadan konuşma, mesnetsiz yargılama, yıkıcı de- dikodu ile orada hiç karşılaşmadım. Bazen onları üst-sistemin kurbanları gibi gördüğüm de olur. Doksanlı yıllarda insan ilişki- lerinde bir şeylerin yanlış gitmekte olduğunu fark eden bir kısım Amerikalı, intimacy dedikleri yakın ilişki kavramını halledilmesi gereken bir mesele olarak ele almaya çalıştılar. Ne var ki duygu- sal meseleleri proje olarak ele aldığınızda bir yere varmak genel- likle mümkün olamıyor.
Sayfa 51 - MetisKitabı okudu
Reklam
Mesnetsiz kaynaklar
Daha başlangıçta kendi safiyetini koruma şansından yoksun bulunan Hristiyanlık eski Grek düşüncesiyle sıkı bir diyaloğa girmişti. Bu yüzden, tamamen, akıl çerçevesinde algılanır olmuştu.
Mesnetsiz iddia 3.
Duygusal bağ kuramadığım bilgiler,zihnimde yerleşik hayata geçmeyerek tepkilerini gösteriyorlar.
“Gerçek İslam’da “ahiret cenneti”, “dünya cehennemi”ni telafi etmek için beslenen mesnetsiz bir ümit değil… Esasında İslam’ın insanı ölümden sonraki hayatı düşünmeye ve öte dünyada saadete, refaha, lezzete ve mutluluğa çağırması; bu dünyayı düşünmemek, ölümden önceki hayata ehemmiyet vermemek anlamına gelmez. “Dünya hayatını viraneye çevirmek, burada mahrum kalmak ve zillet içinde yaşamakla ancak ahirette mutluluğa ve kurtuluşa erişebilir.” anlamına gelmez…”
Sayfa 140 - Fecr Yayınları / AhiretKitabı okudu
SEBİR DAĞI İLE İLGİLİ BİR RİVAYET
"Nakledilmiş ki: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Mekke'den hicret ettiği ve küffarlar takibe çıktıkları vakit, Sebîr namındaki dağa çıktılar. Sebîr dedi ki: Ya Resûlallah, benden ininiz! Korkarım, benim üstümde sizi vururlarsa, Allah beni tâzib (azap) eder. Onun için korkarım." Cebel-i Hıra çağırdı: Ya Resülallahi ileyye
Sayfa 329 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
…zira tarlalarda aylaklık etmekten ve alışılmadık şeyleri düşünmekten hoşlanan ve “Süfli bir hanenin sıkıcı işlerini” oldukça paldır küldür bir şekilde ve hesapsızca aşağılayan bu melankolik hanımefendi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve onu gözümün önünde canlandırabilmek için mesnetsiz dedikodu bile duymaya razıydım.
Bir gün Balkan harbi patlayıp da imparatorluk orduları o zamana kadar hakir görülen balkan orduları önünde bütün Osmanlı avrupa'sını bırakınca,artık her şey belli oldu.bu yıkılış artık sadece bir devletin mağlubiyeti değil,mesnetsiz bir hayalin sona erişiydi.bir ruhun bir zihniyetin tamamen çöküşüydü. bir imparatorluk masalı sona eriyordu.meğer bizim saltanat zannettigimiz şey sadece bir gaflet uykusuymuş...
519 syf.
·
Puan vermedi
Selamün aleyküm Bu kitabı daha önce okumuştum.Ancak isterim ki okumayan ya da bilmeyen varsa bir nebze de olsa okumasına,böyle bir eserden haberdar olmasına vesile olayım.Kitap yazarın "Neden müslüman oldum?" videosunun teferruatlı hali.Kitap ekseriyetle Peygamber(sav)'in samimiyetini ele alarak hakkindaki mesnetsiz iddialara cevap vererek dellilendirmiş.Dili oldukça anlaşılır hemen herkese hitap ediyor.Şayet nasip olursa bir kez daha okumaya niyatliyim.Allah yazardan razı olsun onu muvaffak kılsın.
Peygamberliğin İspatı
Peygamberliğin İspatıAltay Cem Meriç · İnsan Yayınları · 2022641 okunma
İnsanlar fikir alışverişinden tedirgin, hep gayesiz, mesnetsiz bir hayata kendilerini adapte etmenin ürpertilerini yaşıyorlardı.
Reklam
- Nâzım, dedi Mistik Şair; benim rejimim olsaydı seni asardım ve bu, adaletin ta kendisi olurdu. Fakat hiçliğin rejiminden gördüğün mesnetsiz zulmü asla kabûl edemeyeceğim için seni görmeye geldim! Nâzım Hikmet, parmakları bir maymun kavrayışiyle tel örgünün deliklerinde, çivit rengi gözleri yaş dolu, şu cevabı verdi: - Benim rejimim de olsa, ben de seni asardım. Ama inanmış olmanın haysiyetini ve sanatta "eski"nin en yükseği olmandaki değeri inkâr etmezdim.
Sayfa 246 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
suçlu
Bu dönemde bu tür mesnetsiz ithamların açtığı yolda “suçlu olduğu için öldürülen” değil “öldürüldüğü için suçlu ilan edilen” masumların sayısı hiç de az değil.S.112
Geri177
1.170 öğeden 1.156 ile 1.170 arasındakiler gösteriliyor.