“Dürüstlüğün ne yaşam öyküsü yazarı ne de cazibesi vardır; bunun içindir ki İlyada’dan vodvile kadar sadece ayıp eğlendirmiş ve merak uyandırmıştır. Dolayısıyla insanlığın kendini fatihlere yemlik olarak sunması, ayaklar altında çiğnenmeyi istemesi, tiransız bir ulusun kendinden hiç bahsettirmemesi, bir halkın tek mevcudiyet ve hayatdoluluk göstergesinin yaptığı haksızlıkların tutarı olması tamamen tabiidir.”
Sayfa 112Kitabı okudu
Öyle bir fikir lâzımdı ki
Tesadüfe körlüğe ihtimale keyfe
hicbir nasip yok... intizam vazife ve gaye; işte ilmi görüşün mevcudiyet sahasında görebileceği şey!
Sayfa 138Kitabı okudu
Ruh, tek bir mevcudiyet olarak işlemiyor. Zihnimizin bir bölümü diğerlerinden bağımsız hareket ediyor olabilir. Belki 'ben' ve bedenim, zihnimin arkasından bir dolap çeviriyordur. Bildiğiniz gibi zihin, tuzaklarla dolu arka sokaklarda gezinmeye bayılır.
Bir mevcudiyet daima beklenmedik bir şeydir. Tanıdık olsa bile.
Bilemiyoruz diye inkara mı kalkışmak
Daha bir kaç asır öncesine kadar elektrik denen kudret şekli meçhulümüz idi. Ruhun neden ibaret olduğu ve çeşitli şekilleri de hala meçhulümüz... Feza alemlerine gelince en mükemmel rasad aletleriyle görebildiğimiz mevcudiyet kısmı göremediğimize nisbetle bir zerrecik. Acaba bu uçsuz bucaksız alemlerin uçsuz bucaksız güneşleri etrafında seyreden uçsuz bucaksız kürelerde nasıl yaratıklar ve varlıklar var? Burasını da bilemeyiz. Lakin bilemiyoruz diye inkara kalkışmamız kadar akıl ve ilme aykırı bir şey olamaz.
Sayfa 218Kitabı okudu
Hakikaten kuvvet sahibi olanlara haset ve imkânsızlıkla baka baka nihayet kuvveti en büyük, en tapılmaya layık bir mevcudiyet olarak kabul etmişler...
YKYKitabı okudu
