Bu kitabı, Dr. Mediha Ürkmez hanımefendi ile kritiğini yapa yapa okuduk. İyi ki de okumuşum dediğim kitaplardandı.
Kitap üç bölümden oluşuyor. Sınırın tanımıyla başlayıp sağlıklı sınır oluşturmanın aşamalarını sunuyor. Sherrie ile yakın bağ kurmamın sebebi, sanırım kendimin de ne kadar sınırları olmayan bir insan olduğuyla ilgiliydi. Ne demiş Mevlana: "Her cins kendi cinsinden olana meyleder." Ayrıca kitap sadece kendi sınırlarıma değil, karşımdakinin de sınırlarına saygı duyulması gerektiğini öğretti.
Her satır bana yaşadığım iş tecrübelerini hatırlattı. Başta üzüldüm, ne kadar yanlış davranışlarda bulunmuşum, manipüle edilmişim, "hayır" larım olmamış, kendimi yormuşum dedim. Kitap bittiğinde ise her şeyi kabullendim.Geçmişte yaşadıklarımın karşımdakilerden değil de kendi sınırsızlıklarım yüzünden kaynaklandığını itiraf ettim. Ve her şeyi affettim...
"Affedici olmak bana sınırlarımı verir, çünkü beni yaralayan kişiden kurtarır ve ancak o zaman sorumluluk duygusuyla ve akıllıca davranabilirim. Onları affetmiyorsam, onlarla olan yıkıcı ilişkimi sürdürüyorum demektir. İnsanları affetmemek, sınırlarınıza zarar verir. Affedicilik ise sınırlarınızı oluşturmanızı sağlar, çünkü ödenmemiş borçları mülkünüzün ve sorumluluğunuzun dışında tutar."