Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleri kavga eden iki köpek görüp talebelerine demiş ki: Bakın ne güzel bir hikmet, bir ibret cereyan ediyor. Bakmasını bilmezseniz iki köpek dövüşüyor. Ama o, şöyle bir bakış atıyor yanındakilere; biri beyaz biri siyah iki köpek bunlar. Hangisi bu maçı kazanacak, bilmiyoruz. Diyelim; beyaz köpek pozitifi temsil etsin kalp olsun, siyah köpek de nefis. Kalp ile nefis kavga ediyor. Hangisi kazanır? Sahibi hangisini iyi beslediyse... Yani sahibi nefsini çok beslediyse ki o haramla beslenir; savaşı o kazanır, Allah göstermesin. Kalbi kuvvetlendirdiyse de savaşı o kazanır. İş sendedir. Sevmekle, anmakla, istikameti muhafaza etmekle kalp beslenir. Harama tenezzül etmekle nefis azar, beslenir.
Sayfa 13 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
İranlı bir şair demiş ki: "Aşka uçarsan kanadın yanar." Mevlana diyor ki: "Aşka uçamazsan kanat neye yarar?"
Sayfa 40 - Destek Yayınları
Reklam
Bazen unutmak gerek...
Mevlana "Unutmak şifadır." diyor. Unutmak olmazsa hâlimiz yaman. Neyi unutuyoruz? Mesela ölümü unutuyoruz. Bektaşi babasına sormuşlar: "Sen ölümü düşünmez misin?" diye. "Düşünmem, Allah unutmaz ki ben niye düşümeyim?" demiş.
Sayfa 231
Mevlana’ya “Aşk nedir” diye sormuşlar. “Nasıl anlatayım ki, ben ol ki bilesin” demiş.
Sayfa 56 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Bu arada da sarhoşsun, hoşsun dedi; şûhsun, şaraba tapıyorsun; kim demiş şeker orucu bozar diye? Şeker, İsa'nın dudaklarından verildi mi ölü dirilir; hem de öylesine dirilir ki zevkten Münker'le Nekir'in bile ağızları açık kalır.
Sayfa 233 - 7. Defter, b.: 2953-4
“Biraz dönersen başın dönmeye başlar, evi dönüyor sanırsın. Hâlbuki dönen sensindir. Herkesin hareketi, görüşü bulunduğu makama göredir. Herkes âleme kendi görüş dairesinden bakar.”demiş Mevlana Celaleddin Rumî. Doğru. Herkes kendi yaşamından mesul. Öyle zamanlar olur ki bir girdaba karışmış gibi savrulur ruhun. Hayat kontrolünden çıkmıştır sanki. Ne yapacağını bilememek daha da endişelendiririr. Çekip çıkaracak biri yoktur. Gerek de yoktur zaten. Bu senin hayatın, senin döngün ve savrulan da sensin. Hayata karşı durup, etrafını saran hatta sarsan o girdaptan sıyrılıp çıkmak öylece durup bakmayı gerektirir bazen. Ne olduğuna, neler döndüğüne… Sonra ne hissettiğine…”
Sayfa 163 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Reklam
Samsun’a çıkışından Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin zafer kazanmış muhteşem hizmetinin sonuna kadar ki tarih devrinin günleri ve olaylarına bakınız: Bir MİLLİ BİRLİK çatısını ne meharetle örmüştür... Bir yanında Mutki Aşîreti Reisi Hacı Musa Bey, öte yanında Dersim Koçkiri oymağı Başbuğu Diyap Ağa, önünde arkasında Hacıbektaş Şeyhi
Sayfa 45 - Kazancı KitapKitabı okudu
Nefsin mayası biliniz ki, küfürdür. Nefs buna memurdur. Şimdi hemen telaş etmeyelim hepimizin nefsi var diye... Mevlâna'nın gayet güzel bir inceliği var... Yanına bir papaz gelmiş, kendisini Avrupaî bir (reverans)la selâmlamış... Mevlâna da ona mukâbele etmiş... Hemen sormuşlar: "- Bu hareketlerin mânası ne?" Demiş ki: "- Benim küfrüm bâtınımda; ezilmiş, hapsedilmiş bir küfür. İmanım zahirimde... Onun da küfrü zahirinde ve iman istidadı bâtınında... İkimiz de birbirimizin bâtınını selâmladık." Yani: "Hepimiz bir küfre malikiz... Elverir ki, onu ezmiş olalım. O, bende gizli olan küfrü selâmladı, ben de onda gizli fakat hakiki olan imanı..."
Sayfa 116 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Mevlana Hazretleri bir gün talebeleriyle birlikte giderken, yol kenarında birbirleriyle oynayan köpekler görmüş... Durup bir süre bakmışlar. Bu sırada, bir öğrencisi, "Efendim ne güzel bir dostluk... İnsanlar bile böylesine bir güzel dostluğu yaşayamıyor" demiş... Hazreti Pir, bu talebesini kasaba göndermiş bir miktar kemik getirtmiş ve oynaşan köpeklere attırmış... Köpekler birbirlerini bırakıp kemiklerin üzerine atlayıvermişler. Altalta, üstüste bir kemik kavgasıdır başlayıvermiş... Biraz önceki dostca oyunlardan eser kalmamış... Bunun üzerine Mevlana buyurmuş ki: -Biraz önce görüp hoşlandığınız, köpek dostluğu idi. Köpeğin dostluğu kemik gelinceye kadardır...
İranlı bir şair demiş ki: "Aşk'a uçarsan kanadın yanar." Mevlana diyor ki: "Aşk'a uçamazsan kanat neye yarar?"
Reklam
Mevlana demiş ki "kanatlarla geldin bu aleme , öyleyse sürünmek niye?
Mevlana Hazretleri demiş ki: "Kusur mu arıyorsun? Aynaya bak ... "
Sayfa 165 - AlfaKitabı okudu
Mevlana' ya "Aşk nedir?" diye sormuşlar. " Nasıl anlatayım ki, ben ol ki bilesin" demiş..
Aşkolsun*
Mevlana' ya "Aşk nedir?" diye sormuşlar. " Nasıl anlatayım ki, ben ol ki bilesin" demiş..
Zıtlıkları Reddetmek, Hayatın Dengesini Reddetmektir
Bir zamanlar bir köyde büyük bir ağaç varmış. Bu ağacın gövdesinden iki büyük dal çıkarmış. Bir dalında sadece insana hayat ve sağlık veren meyveler yetişirmiş. Diğer dalındaysa zehirli ve ölümcül meyveler... Gel zaman git zaman hangi dalında hangi meyvenin yetiştiğini unutmuş insanlar. Günün birinde yaşlı bir adam, yana yakıla gelmiş ağacın
404 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.