Aşkın işlevi eskilerde perdeleri yırtmak iken, şimdiler de örtülere bürümek. Sevgiliden saklanmak ve kendinden saklanmak. Oysa âşığın feryadı susuşunda gizlidir. "Ancak söylenemeyen aşk aşktır" diye yazmıştı Blake. O, asırlar öncesinden seslenen Mevlânâ'yı yankılar gibiydi: "Dil, kelimeler pek çok şeyi açıklar; ama aşk, üzerine kelimeler düşmediğinde daha berraktır."
Üç sual ve Bir cevap Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'ye felsefecilerden bir grup geldi. Suâl sormak istediklerini bildirdiler. Mevlânâ hazretleri bunları Şems-i Tebrîzî'ye havâle etti. Bunun üzerine onun yanına gittiler. Şems-i Tebrîzî hazretleri mescidde, talebelere bir kerpiçle teyemmüm nasıl yapılacağını gösteriyordu. Gelen felsefeciler üç
Reklam
3622Bana gaibe îmân edenler lâzımdır. Onun için fena âlemi olan Dünyanın âhire­te bakılacak penceresini kapattım. 3623Hakikatin zuhuriyle gökyüzünü yaracak olursam nasıl «Hel tera min fütur» derim. «Hel tera min fütur» Mülk Sûresi’nin 3. âyeti: “O, yedi göğü, birbiri üzerine yarattı. Rahmân’ın yaratmasında bir aykırılık, uygunsuzluk görmezsin. Gözünü döndür de bak, bir bozukluk görüyor musun?”
Şems Ve Mevlana
1244'te Şems Tebrizi'nin Konya'ya gelip Celaleddin'le tanışması sonucu, sarsıcı bir değişiklik olmuştur. Çevresinde toplananlardan uzaklaşan, Şems Tebrizi ile haftalarca toplumdan ayrı yaşamaya başlayan Celaleddin, büsbütün tasavvufun etkisinde kalmış, bu yaşama biçimi halkın tepkisine yol açmıştır. Gittikçe büyüyen, korkulur bir niteliğe bürünen tepkiden ürken Şems, bir iki kez Konya'dan kaçmış, ancak Celaleddin'in direnişi üzerine yeniden Konya'ya getirilmiştir.
Sayfa 199Kitabı okudu
Mevlâna’yı ziyarete felsefecilerden bir grup geldi. Soruları olduğunu bildirdiler. Mevlâna onlara beni göstererek: — Benim sorularımı cevaplayana sorun, diye bana havale etti. Bunun üzerine, gelen felsefeciler üç sual sormak istediklerini belirttiler. — Sorun, dedim. İçlerinden birini başkan seçtiler. Hepsinin adına o soracaktı. Sormaya başladı:
Dediler ki: "Her tarafta, altı yönde de hep Hakk'ın nuru parlamaktadır." Halk; "Hani o nur nerede?" diye feryada başladı. Gerçeği göremeyen kişi, sağa, sola her yöne baktı, bir nur göremedi. Bunun üzerine, ona, dediler ki; "Bir an için olsun sağsız, solsuz olarak bak! O vakit, o nuru görürsün."
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.