Kanaatimizce bu tür rivayetlerin hepsini aynı bakış açısıyla değerlendirmek ve mevzu kabul etmek gerekecektir. Çünkü bunlar, siyasi ve sosyal çalkantıların etkisiyle insanların dinden uzaklaşmalarını tehlike görüp, dine çekmek veya etrafında sadık bir cemaat oluşturmak isteyen insanlar tarafından uydurulmuş izlenimini vermektedir " s. 68
Sayfa 68 - Ensar Yayınları
Aşk bir hadise, milyonda bir insanın başına gelen, sanat ve tarihe mevzu olan bir hadisedir. Bütün iptidai insanlarda olduğu gibi sizde de henüz hulya ve şiir var. Aşkın tarihte ve dünyada bir tek örneği, alameti azizlerin insaniyete aşkıdır. Fakat bu milyonda bir insanın başına gelen bir hastalık, belki isteridir. Sevdiği fikir, yahut insan için taşıdığı zincirin etlerine batarak kanayan yerlerini öpen, gerildiği çarmıhtan elleri ve göğsü kanarken; kalbini delen çivinin altında ölürken, bu azap vereni takdis ederek, vecd içinde ölmek azizlerin ve pek ender aşıkların, o da tarihe karışmış aşıkların karıdır.
Reklam
SO: Bilimin usulü, adabı olacak elbette ama manevi iltisakı da olacak. Tekniği bileceksin ama manayı da bileceksin. Sırf tekniği bilmek, mekanik bir hadise; bir noktaya kadar eyvallah, işi götürürsün ama manayı da bilirsen başka bir mesele ortaya çıkar. Muallimlik de böyle bir hadisedir. İnsanlara bir şey anlatıyorsunuz. Ben hayatım boyunca üniversitede statik dersi verdim, rızkım oradan geliyordu. Çocuklara küçük kıssalarla anlatırdım. "Bu kuvvet nereye gideceğini bilmez, biz yol göstereceğiz.” derdim çünkü o statiği kuran, ona o gücü veren Allah. Newton bir şey vaz etmedi, vaz edilen kanunun matematik modelini kurdu. İnşallah İslam medeniyeti tekrar ayağa kalkacak ve biz kendimize ait bilim felsefesini, dilini kurabileceğiz. Mekanikte, fizikte, iktisatta, her konuda bunu kurmak mecburiyetindeyiz. Ne işle uğraşırsanız uğraşın; muallimlik olsun, hekimlik olsun, bir mevzu anlatıyorsunuz ama onu nasıl anlattığınız hayati bir meseledir. Kalpten kalbe yolu kuramazsanız, sınıfa hâkim olamazsınız, dolayısıyla o zaman siz de zevk alamazsınız.
Sayfa 142Kitabı okudu
İbni Teymiyye;
Ne gariptik ki, bazı muteber Islâm ansiklopedilerinde, kıymet hükmü eserlerinde ve çağımızın birtakım karabaş beyaz sarıklılarında ve fetvâ hokkabazlarında İbn-i Teymiyye, akıl ermez bir itibar merkezi ve ihtiram hedefidir. 7. Asırdan beridir de, büyük bir velinin «dini içinden yıkan kafir» diye andığı bu itikat akrebini ateşle halkalayıcı bir davranış yapılamamış daha doğrusu, onun ilerideki ihtilâtlarına karşı bir panzehir tertiplenememiş, bu mevzu küçümsenmiştir. Büyük bir âlim olduğu, hele Hadis ilminde parmakla sayılacak insanlar içinde bulunduğu bir hakikattir. Fakat İmam-ı Gazali gibi bir hikmet dehâsına saldıran ve onu hadis ilminde cahillikle suçlayan bu adam «kitap yüklü merkep» ölçüsünü yüzde yüz canlandırıcı haliyle cehaletin ta kendisidir.
Sayfa 106Kitabı okudu
Rivayet ediliyor ki, iki kişi, mescid-i haram'ın kapılarından birbirinin önünde oturuyordu. Daha evvelce kadın kisvesine özenen, fakat o anda o kötü adeti terk eden birisi onların yanından geçti. Onlar, arkasından:"Onda, daha kadınımsı hareketlerden bir şeyler kalmıştır!"dediler ve böylece namaz için kamet getirildi. O iki kişi içeri girdi. Halkla beraber namaz kıldılar. Onların kalbinde, söyledikleri "Acaba gıybet oldu mu, olmadı mı" mevzuu bir merak vesilesi oldu. Bunun üzerine ikisi Ata'ya geldi. Hadise'yi sordular. Ata ikisine de yeniden abdest almayı, namaz kılmayı, Eğer oruçlu iseler yeniden oruçlarını kaza etmelerini emretti.
Eleştirilen husus, Peygamber’in vefatından üç asır sonra oluşturulan en meşhur hadis kitaplarının içine bile insanların yanlışlıkla, kasıtla veya politik sebeplerle birçok mevzu rivayet sokmuş olmalarıdır. (Bize göre, bir hadisin mevzu olduğunun en kesin delili Kuran ile çelişmesidir.)
Sayfa 29 - https://www.canertaslaman.com/wp-content/uploads/2019/09/terorvecihad.pdfKitabı okudu
Reklam
280 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.