Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir saat düşünmek bir yıl ibadet etmekten daha hayırlıdır."(1) Fakihânî "Fikru saatin..." lâfzıyla zikretmiş ve demiştir ki: Bu (hadis değil), Sırr-ı Sakatinin sözüdür. İbn Abbas ve Ebu'd-Derda: Bir saat fikir, bir gece kıyamdan hayırlıdır, dediler. Bunu Hattabî nakletti ve Suyutî Cami'inde "Bir saat fikir,
Sayfa 289 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
CENÂB-I HAK NEFSE DEMİŞ Kİ...
"Hadisin rivayetlerinde var ki: Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: "Ben neyim, sen nesin?" Nefis demiş: "Ben benim, sen sensin" Azab vermiş, cehenneme atmış, yine sormuş. Yine demiş: "ENE ENE; ENTE ENTE". Hangi nevi azabı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş. Sonra açlık ile azab vermiş. Yani aç bırakmış. Yine sormuş:
Sayfa 294 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
NUR RİSALELERİNDE HZ. ALİ İLE İLGİLİ RİVAYETLER
"BEN İLMİN ŞEHRİYİM, ALİ DE ONUN KAPISIDIR."(1) Nur Risaleleri'nde "Keramet-i Aleviye" diye sunulan bu büyük iddiaların temel dayanağı, işte bu hadistir. Bu hadisin Nur Risaleleri'ninde zikredilmesinin sebebi, müellifinin gizli ilimlerin Hz. Ali'ye verildiğine inanması ve bundan kendisi ve risaleleri lehine
Sayfa 223 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
" İnsanın zamanının önemini ve vaktinin kıymetini bilmesi gerekir . Vaktinin bir lahzasını faydalı bir iş yapmaksızın geçirmemelidir. Gerek söz ve gerekse amel olarak en faziletli olanları yapmaya çalışmalıdır. Bedenin yapmaya muktedir olduğu hayırları yapmak azim ve niyetini her zaman taşıması gerekir. Nitekim hadis-i şerifte bu durum beyan edilmiştir: ' Müminin niyeti amelinden hayırlıdır . ' Önceki alimlerden bir cemaat anları bile değerlendirmek hususunda aceleciydiler. (Tabiinin abid ve zahidlerinden) Amir ibn Abdukays'tan rivayet edilmiştir. Kendisine bir adam, 'Benimle konuşur musun?' deyince ona 'Güneşi yerinde tut, seninle konuşayım.' demiştir. Ben ise insanların çoğunun zamanlarını boş işlerde acayip bir şekilde israf ettiklerini gördüm. Uzun gecelerde boş boş konuşurlar veya içinde şehvani ve lüzumsuz mevzu- lar bulunan kitaplan okurlar. Uzun günlerde ise uyurlar. Gün boyu ya Dicle'nin kenanndadırlar veya çarşılarda . Ben bunları, gemi onları alıp götürürken aralarında çene çalmaya devam eden fakat durumdan haberdar olmayan kimselere benzetiyorum. Nadir insanlar gördüm ki niye var olduğumuzun sebeb-i hikmetini anlamışlar da (ebedî) yolculuğa çıkmak için azıklarını doldurmaktadırlar. Allah için şu ömür mevsimine dikkat edin. Geçip gitmeden önce değerlendirmek için acele edin. Zamandan istifade etmekte birbirinizle yarışın.
Sayfa 53 - Otto YayınlarıKitabı okudu
Dipnot!
"Hakkında Hz. Peygamber'den gelen bir rivayet bulunmayan gecelerin, Allah Rasulüne isnadı ve hurafeler içermesi söz konusu olmaksızın, yerleşmiş bir gelenek şeklinde belli bir amaca matuf olarak kutlanmasında, ibadetle geçirilmesinde bir mahzur görmüyorum. Dünyada kutlanan pekçok gün vardır. Anneler, babalar, çevre günü gibi. Dolayısıyla yerleşik hale gelmiş olan ve Hz. Peygamber'in anılmasına vesile olan mevlid gibi bazı gece kutlamaları bu çerçevede değerlendirilebilir. Ayrıca unutulmamalıdır ki, milletleri millet yapan değerlerin arasında adet ve gelenekler çok önemli yer tutar. Bunlarla oynamaya başladığınızda toplumun genleriyle oynamış olursunuz ve yerine muadili bir şeyi asla koyamazsınız. Bu ise toplumu boşluğa sürükler, çözülmeye götürür. Günümüzde durum tam olarak böyledir ve dinden uzaklaşmanın hızlandığı bir dönemde buna katkı vermek kabul edilemez. Bu nedenle bu tür gecelerdeki yanlışlıkları ıslah ederek şu formatta kutlamak uygun olabilir: 1. Mevzu hadislere asla yer vermemek, Rasulullah ile irtibatlandırmamak. 2. Geceyi belli amaç için bir araya gelinen bir formata dönüştürmek. Örneğin günahlara tövbe, Allah'a münacaat gecesi gibi. Bu durum bize bidat kavramını müsrifane kullanmamak gerektiğini de gösterir. Çünkü Hz. Peygamber'in yaptığını değiştirme veya ona birşeyi nispet etme durumu söz konusu olmaksızın müslümanların gelenek haline getirdikleri nafile türü ibadetler hayata bir güzellik katmaktadır."
Sayfa 111
İslâm bilginleri, hadisçiler, İslâm hukukçuları ve diğerleri şöyle demişlerdir: "Hadis mevzu olmadığı müddetçe faziletler konusunda, teşvik veya uyarı amacıyla, zayıf hadislerle amel etmek müstahaptır."
Reklam
Reycilerin mümeyyiz vasıfları
(1) Daha önce de zikredildiği gibi re'y ile fetva veren yalnız bu grup değildir. Ancak hadisçilerden farklı olarak bunlar problem vazetmek ve fetva vermekten çekinmez, bilakis hadis rivayetinden çekinir ve bu mevzuda çok sıkı davranırlar, Bu davranışlarının sebepleri vardır: i. Rasûlullah ve Ashabının, Kitap ve sünnette meselenin açık
Sayfa 112Kitabı okudu
Hamd ve salavatla başlamadı gerekçesiyle ilmi bazı kitapları yırtmak, ayaklar altına almak hikmetli dışlamaktır. Keza içinde zayıf ve mevzu hadis bulunan bazı kitapların imha edilmesi, Çağdaş bazı alimlerin eserlerinin yasaklanması, imha edilmesi, tahkir edilmesi aynı hükümdendir. bazı kesimler reformist olmaları gerekçesiyle Mevdudi, Seyyid kutup, Hasan el Benna vb. alimlerin kitaplarını yasaklayıp imha ederken diğer bir kesim de hurafe ve şirki içeriyor iddiasıyla Gazali İbni Arabi imamı rabbani ve benzeri bazı alimlerin kitaplarını yasaklayıp imha etmektedirler. her iki kesimde ifrat ve tefrit içinde olduklarına inanmaktayız, Evlerin her köşesinde muslukların olduğu, ark ve kanalların her yere çekildiği bir yerde teyemmümü gündeme tutmak. Develerin bulunmadığı yerlerde devenin zekatıyla meşgul olmak da Hikmetle davetten sayılmaz.
Sayfa 163Kitabı okudu
Ahmed b. Hanbel, Ehl-i Hadis'in en büyük imamıdır. Sened'e çok büyük ehemmiyet vermiş ve hadisleri Peygamber'e itisål ettirmeğe çalışmıştır. O tabiatı icabı, hadis yolunu çok genişletmek istemiştir. Akıl dan ziyade nakl'e ehemmiyet vermiştir. Bu sebeple, Ebû Hanife ekolüne karşı, onun öncülük ettiği hukuk mektebine Ehli Hadis
Sayfa 605
SÜNNET ve RÂBITA...
Hadîs meâli: "Cennetin bütün kapılarından, "ey cennet kapılarının ehli", diye nida edilir. Hazret-i Ebu Bekir sordu: "Bir kişi bu kapıların hepsinden mi girer?" Buyuruldu: "Evet, ümid ederim ki, sen o olasın!" Bu hadîs iç mânâsıyla Nakşî yolunun büyüklerini yükselticidir. Zira bahis mevzu edilenlerden maksat, zatlar değil, o sıfatlarla sıfatlanmış olanlardır...
Sayfa 32 - 33, Tamamlama, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kız çocukları hakkında üst üste, ardı ardına pek çok hadis var. Resullah kız evlatlara inanılmaz bir önem verirdi! Bu basite alınacak bir konu değil. Küçük bir mevzu değil. Bir ya da iki hadisten değil, ardı arkası kesilmeyen hadislerden bahsediyoruz.
Mustalahu’l-Hadîs İlmi (Hadîs Usûlü İlmi)
Bir yalan veya iftiranın, eğlencenin, değişikliğin veya bâtıl bir şeyin ona karışıp, demediği şeyin Rasûlullah (s.a.v.)’e nispet edilmesini ve Allah (c.c.)’un dinine ondan olmayan bir şeyin katılmasını engellemek için onu koruyup muhafaza ederek, ‘Ilmu Mustalahi’l-Hadîs veya ‘İlmu’l-Hadîs veya ‘Ulûmu’l-Hadîs veya diğer adıyla ‘Usûlü’l-Hadîs, sünneti mutahhareyle beraber birinci asırdan itibaren ortaya çıkmıştır. Allah (c.c.) bu ilim ve onun ehliyle dinini. Şeriatını ve Rasûl (s.a.v.)’in hadîslerini korumuştur.
Sayfa 111 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
167 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.