Livaneli sığındığım liman gibi, onu okurken kaç sayfa okuğumu bilmiyorum. ona başlarken konuya hemen adapte oluyorum.
Kendimi çok yakın hissediyoum, sanki o da benim gibi arafta kalmış gibi.
Serenad, huzursuzluk, Kardeşimin hikayesi, gibi degildi ama Son Ada da çok güzel ve akıcı idi. Üst sıralarda olmaya hak kazandı.
Romanda kimsenin bilmediği, keşfetmediği bir adada mutlu mesut yaşayan insanlar var.
Şehrin stresinden, gürültüsünden uzak sessiz, sakin bir kaçış limanı burası. Doğa ile insanın dost, aşık, sırdaş aşık olduğu bu yer, gösterişten uzak duruyordu.
Hırsları, ihtirasın kölesi olmuş bir kaç insanın keşfetmesi ile yerle bir oluyor tüm güzellikler.
Doğa ile savaş halindeyiz, kazanırsak kaybedeceğiz.
Asırlardır süregelen sistemi, doğa katliamını ve akla gelebilecek tonlarca düzen altındaki kuralları, düşünmeden onaylanan kararları çok basarılı bir sekilde eleştiren bir kitap izlenimi bıraktı üzerimde.