Fransızların "gloire" sözüyle ifade ettikleri bir şan ve şerefe ermek ve bu şan ve şerefin bütün resmi ve milli nimetlerini toplamak isterdi. Ona derdim ki: "Kendini boşuna üzüyorsun. Bizde olsun dışarda olsun, hangi seçkin şair, sağlığında senin tasavvur ettiğin mertebeye erişebilmiştir?
Sayfa 86 - İletişim Yayınları, 13. Baskı (Ahmet Haşim)Kitabı okudu
Edebiyatın kaynağının doğrudan doğruya halk kültürü olduğunu ifade eden Gökalp, genç şair ve yazarların önce kendi halkının edebî mahsullerini yakından tanıması, daha sonra bunları işleyip geliştirme(tehzib) yoluyla gerçek sanat eseri haline getirmeleri gerektiğini söyler. Ziya Gökalp, Türk milletinin Türklüğünü ve Müslümanlığını koruyarak Batı kültür ve medeniyeti dairesine gireceğine inanmıştır. Gökalp'e göre Türkçü şair ve yazarlar, bir taraftan halkın güzel eserlerini, diğer taraftan Batı edebiyatının şaheserlerini model almak suretiyle millî bir edebiyat meydana getirebilirler.
Sayfa 9 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Nâzım Hikmet gibi vatan hainleri millî şair ve kahraman gibi gösterilmekte, her tarafta, yerli ve yabancı komünistler gençliğin beynine örnek insan olarak sokulmakta, bu alçaklığın adı ilericilik olmaktadır.
KIZILELMA Bir varmış, bir yokmuş, Tanrı’dan başka Kimseler yok imiş, yakın zamanda (Bakû’)da milyoner bir kız var imiş; Türklüğü çok sever, yurda yâr imiş; Adı (Ay Hanım) mış, hanlar soyundan;
Şöyle demiş milli şair . . . Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar. İbret alınsaydı, tekerrür mü ederdi.
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar
Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında. Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar ben yaşarken koptu tufan  ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat her şeyi gördüm içim rahat gök yarıldı, çamura can verildi linç edilmem için artık bütün deliller elde kazandım nefretini fahişelerin lanet ediyor bana bakireler de. Sözlerim var köprüleri
Sayfa 231 - 1984
Reklam
601 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.