Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülseren Hazal Şahin

Gülseren Hazal Şahin
@misboleyn
merdümgiriz
32 okur puanı
Eylül 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Delirmeyi anormal karşılamayan ve bunun önünde sonunda başımıza gelebileceğinden bahseden tüm kurguları seviyorum. Öyle ya, bunca kaos içinde nasıl aklımızı yitirmeden yaşamaya devam edebiliriz ki? Su Diyarı'nda tarih öğretmeni olan birinin ağzından kendi tarihinin öyküsünü dinliyoruz. Tarih, birçoğumuzun pek de zevk almadığı bir şey olsa da aslında bizi geçmişimize bağlayan önemli bir bağ. Masal gibi fakat gerçek. Olması muhtemel görünmeyen birçok şeyin başarılabileceğini öğretmek bir yana bizi toprağımıza bağlayan, ayaklarımızı yerde tutan bir şey. Tarihten bahsedip dursam da aslında Su Diyarı'nda insanlık ayıbı olarak görülen birçok temanın ne kadar da ustalıkla işlendiğine şahit oldum. Deliliği yahut kaosu kabullenmeye gelince... Onu da okuduğunuz zaman anlayacaksınız.
Su Diyarı
Su DiyarıGraham Swift · Metis Yayıncılık · 200778 okunma
Reklam
344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Su Diyarı
Su DiyarıGraham Swift
8.3/10 · 78 okunma
Eli durdu. "Böyle söyleme. Sadece ruh ağrısı çekiyorsun, hepsi bu. Birkaç çöreğin düzeltemeyeceği bir şey değil." Gözlerim aniden açıldı. "Ruh ağrısı mı?" "Baş ağrısı ya da karın ağrısı gibi ama çok daha kötü..."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
448 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Artık okuduğuma göre yorumumu yapabilirim: Öncelikle bayılmadığımı söylemeliyim. Evet okurken çok şaşırdığım noktalar oldu ki tahmin edemediğim şeylerle karşılaştım. Ancak bir şekilde beklendik şeylerdi. Hani derler ya bir sahnede silah görünüyorsa o sonunda patlar diye. Burada da hiçbir şey boşa konuşulmuyordu. Atıyorum bir bölümde elma ile alakalı mı konuşuluyor, kitabın sonunda dan diye elma çıkıyordu karşıma. Bu iki (ya da üç kez) olunca artık şaşırtmamaya başladı beni. Kitap roman gibi hissettirmektense senaryo havasındaydı. Diziye uyarlansa izlerdim yani, o noktada çok sevdiğimi söylemeliyim. Ayrıca aşk gibi ucuz bir temayı sürekli ön planda tutarak asıl konudan sapmadığı için yazarı tebrik etmek lazım. Evet, ortada bir aşk var ama aşk kitabın temel kurgusu etrafında dönen yardımcı bir tema gibi. Bu da bana uyar! Bu arada bu aşk hikayesinde kadının güçlü bir karakter olarak sunulmuş olmasına bayıldım. Çünkü dizi sektöründen aşina olduğumuz aptal kadın imajından daral gelmişti artık. Devamının Türkçe' ye uyarlanması ne kadar sürecek göreceğiz. Genel itibariyle güzel bir kitaptı. Ben sevdim. Okuduğunuza pişman olacağınızı düşünmüyorum. ~ Allons-y! ~ Not: Kitabın haritası var. Harika değil mi!
Yılan ve Güvercin
Yılan ve GüvercinShelby Mahurin · Yabancı Yayınları · 20212,293 okunma
''Ah biçare kadınlar, neler çekerlermiş. Biz erkekler onları kukla mesabesinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluruz. Bu ne rezalet ve küstahlık. Bir erkek, tanımadığı başka bir erkeğin yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve hiç görmediği bir kadına gülerek yüzüne bakmaya ve söz söylemeye başlar.''
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Orwell' in eserleri beni her zaman heyecanlandırmıştır. 21. yy' da Hayvan Çiftliği' ni paylaşmanın marifet olmadığını biliyorum ancak öyle bir toplum olduk ki bu tip şeyler klasik oldu artık.. Hayvan Çiftliği' ni yıllar önce okuduğumda domuzların nasıl da İNSANLAŞTIKLARINI görmüş ve günümüzle oldukça bağdaştırmıştım olayları. Yıl o zaman 2013 falandı. 8 yıl geçti fakat hala aynı.. Kitap bir solukta biten, fabl gibi kolayca akıp giden bir olay örgüsüne sahip. (zaten biliyorsunuzdur) Ben okurken "Beast of England" şarkısını çok dinlemiştim YouTube' dan. Hatta bir ara sürekli dilimdeydi. "Soon or late the day is coming Tyrant Man shall be o'erthrown And the fruitful fields of England Shall be trod by beasts alone" Kitabın, "BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR." repliği herhalde en ünlü olanı. Gerçekten çarpıcı bir eleştiri, hala okunmadıysa mutlaka okunmasını tavsiye ederim. Allons-y!
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247bin okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"BÜYÜK BİRADER SENİ İZLİYOR" Artık kamuya mal olmuş kitaplar için değişik şeyler söylemek gerekir. 1984 yazıldığı günden bu yana en çok okunan, en çok alıntılanan ve başka kitaplara ilham olmak konusunda en üst sıralarda yer alan bir eser. Mesela Huxley' nin Cesur Yeni Dünya' sı 1984' ten esinlenerek yazılmış. Hal böyleyken kitapla alakalı bir iki kelam etmesek olmaz. Buralarda bir kitap dostu arkadaşımla da tartışmıştım bir konu hakkında. İnsanların dümdüz okuduğunu, sırf gönderi paylaşmak adına içi boş yorumlar yaptığını düşünüyorum çünkü bazı kitaplar ciddi manada iz bırakmalı. Bir zamanlar bir bardak kahve ile Kürk Mantolu Madonna fotoğrafları çekilirdi hatta.. 1984' te beni en çok etkileyen bölüm şudur diyemem çünkü birçok noktadan ayrı ayrı ders almıştım. Julia' nın ikiyüzlü hayatı, Winston' ın değişimi hep başkalarından umması, bir türlü duvardan indiremedikleri şu lanet tablo... 101 nolu odanın ilham kaynağını duyunca çok şaşırmıştım mesela. Uzun lafın kısası yalnızca 1984 değil Orwell' in her eseri sindire sindire okunmalı. Ve her zaman söylediğim gibi okunduktan sonra hakkında araştırma yapılmayan eserler boşuna okunmuştur. Keyifli okumalar! Edit: Sizin 101 nolu odanızda ne var?
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166,1bin okunma
820 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Şimdi size hayat öyküsü ve müthiş hırsı ile beni en çok etkileyen kadınlardan birini tanıtmak istiyorum: 𝔸𝕟𝕟𝕖 𝕓𝕠𝕝𝕖𝕪𝕟 Anne, İngiltere kralı VIII. Henry' nin ikinci karısı, I. Elizabeth' in de annesiydi. Çoğu tarih yazarı kendisini sevmese de (yüzünde büyük bir et beni olduğunu, üç memesi olduğunu, bir cadı olduğunu söyleyenler olmuş) tarih
Boleyn Kızı
Boleyn KızıPhilippa Gregory · Artemis Yayıncılık · 20176,2bin okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Açlık Oyunları serisi benim düzenli kitap okuma alışkanlığımı kazandığım seri. Hal böyleyken hakkında iki çift laf etmek fena olmaz diye düşündüm. Hazır dördüncü kitabı da çıkmışken (ki duyumlarıma göre Snow' un hayatını anlatıyormuş) ilk kitapla alakalı bir yorum girmek şart olmuştu artık. Jennifer Lawrence' ın hayat verdiği Katniss karakteri gerek gençliğin getirdiği kafa karışıklığıyla gerekse içinde bulunduğu durumun vehametiyle o yaştaki bana çokça empati yaptırmıştır. Bu yönüyle çok sevdiğimi söylemeliyim. Bir de ben mitolojiden veya tarihi olaylardan referans alınarak yazılan romanları çok seviyorum. Yazarın da belirttiği gibi Açlık Oyunları' nın hikayesi bir mitolojik yaratık olan Minataur' un efsanesinden geliyor. Onu da okumanızı tavsiye ederim. Kitabın basımı artık yok fakat @nadirkitapcom gibi sahaflarla anlaşmalı olan sitelerden bulabilirsiniz.
Açlık Oyunları
Açlık OyunlarıSuzanne Collins · Pegasus Yayınları · 200928,8bin okunma
172 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkadaşlar! Bugün yine halihazırdaki okumalarım bitmemişken eskiden okuduğum bir kitabı paylaşmak istedim. Otomatik Portakal. Romanımız adını İngiliz argosunda bulunan ve garip davranışlar sergileyen kişileri tanımlamak için kullanılan, "Queer as a clockwork orange" deyişinden alıyor. Öte yandan portakal insanlığı temsil ederken otomatik kelimesi ile de makineleşmeyi vurgulamak istemiş A. Burgess. Kitabımızın baş karakteri olan 15 yaşındaki Alex' in aslında isminde de bir kelime oyunu var. Bakınız: a : olumsuzluk eki lex : yasa Gelelim kitabın konusuna.. Bizim bu Alex kendisi gibi gençlerden oluşan bir çete ile aklınıza gelebilecek her türlü suçu işleyip, akşamında madde kullanan; tüm bu zorbalıklarına rağmen klasik müzikten zevk alan bir arkadaşımız. Kitapta öyle sahneler var ki daha okurken tüylerinizi diken diken ediyor. Bu noktada rahatsız edici unsurlar barındırdığını söylemekte fayda var zira Stanley Kubrick tarafından sinemaya uyarlandıktan bir süre sonra yine onun isteğiyle yayından kaldırılmış. Okuyanı da, izleyeni de dehşete düşürdüğü ve etkilediği gerçeği yabana atılamaz yani. Kitabı çok sevmemi sağlayan şey Alex' in kontrol altına alınmaya çalışılırken verdiği o vicdan muhasebesi oldu. Böyle korkunç meziyetleri olan bir insanın evrilip (ya da evrilmeye zorlanıp) istendik bir bireye dönüştürülmesi okurken hem can sıkan hem de etiği sorgulamanıza sebep olan cinsten. Daha ne diyebilirim ki? Okumanız lazım. Edit: Yazar ve yazdığı eserin taslağıyla alakalı olan bir sahnesi vardı. Yıllar geçti, hala unutmam. Gıcık oluyorum sana Alex.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,1bin okunma
Reklam
495 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Dan Brown Robert Langdon karakteri ile polisiye sevmeyenlere bile sevdirebilir bu türü. Ortaokuldan liseye geçiş döneminde babamın kitaplığından alıp okuduğum daha sonra da ödünç verip (malesef) bir daha da yüzünü göremediğim bir kitaptı Da Vinci Şifresi. Yıllar sonra öğretmen olunca kendi kitaplığıma da eklemek istedim. Dan Brown' ın kitapları kısaca bir simgebilimci olan R. Langdon' ın gizemli cinayetleri çözmesi üzerine kurgulanıyor. İşin içine simgeler ve semboller girince hayli bilgiyle karşılaşıyorsunuz. Mesela ben Dan Brown ile tanışana kadar Son Akşam Yemeği tablosunda bir kadının da bulunduğunu fark etmemiştim. Kısacası polisiye sevmem, okumam diyenler için tabuları yıkacak bir kitap Da Vinci Şifresi. Dan Brown' a bir şans verin.
Da Vinci Şifresi
Da Vinci ŞifresiDan Brown · Altın Kitaplar · 200345,8bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Oldukça durgun ilerleyen ama aslında çok önemli olayların geçtiği ve anlatıldığı bir kitap okumak isterseniz Bir Son Duygusu tam bu anlar için.. Her ne kadar birinci şahsın ağzından anlatılan kitaplar bana hitap etmese de anlatıcı karakter Tony' nin kimliğine bürünüp o gizemli havayı soluyorsunuz kitapta. Kitapta bir zamanlar Tony' nin en yakın arkadaşlarından (ya da öyle sandığı mı demeliyiz) Adrian' ın intiharı geçmekte. Siz de okurken tıpkı Tony gibi hep dışarıdan gözlemliyor kâh kızıp kâh eleştiriyorsunuz. Bir insanın başlangıçta anlayamadığı şeye en sonunda sempati duyması, ona acıması ve onu anlaması çok güzel ve çarpıcı bir şekilde aktarılmış yazıya. Olayları Tony' nin gözüyle çözümlemeye çalışırken çok da belirgin olmayan bir sona ulaştığımda kendime şunu sordum: Zaten hayat da böyle değil mi? Neyi tam olarak sebep-sonuç ilişkisine dayandırabiliyoruz ki? Kısacası Barnes çok güzel bir iş çıkarmış. İnce olmasına rağmen her sayfada düşündüren bir kitaptı. İçeriğini kolay sindirememiştim ben. Harbiden de adı gibi. Hep bir muğlak his. Bir Son Duygusu.
Bir Son Duygusu
Bir Son DuygusuJulian Barnes · Ayrıntı Yayınları · 20212,231 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Son Duygusu
Bir Son DuygusuJulian Barnes
7.7/10 · 2.231 okunma
2021 OKUMA HEDEFİ
60/50 kitap - %120 tamamlandı
60 kitap okudu
50 kitap
19,9bin sayfa
20 inceleme
2 alıntı
#2036 En çok okuyanlar'da.
Geri15
90 öğeden 76 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.