Yalnızca kadınların yaşadığı bir dünya hayal edebiliyor musunuz? C. P. Gilman etmiş. Kurduğu ütopya sayesinde bize ataerkil düşüncenin ne olduğunu açıkça gösteriyor hatta. Kadınların mimaride, yönetimde, eğitimde vs. başarılı olamayacağını düşünen erkek karakterlerin yaşadıklarını okuyoruz hikaye boyunca. Peki, gerçekten de öyleler mi? Size kitaptan bir diyalog aktarmak istiyorum:
"Bize bir oda verdiler, kaçma imkanı sunmayan bir oda tabii ve kişisel özgürlük de bahşettiler, her ne kadar sürekli gözetim altında da olsak. Sonuçta erkekler ülkesine girmiş olsak böyle bir muamele ile karşılaşamazdık."
"Erkekler ülkesiymiş! Sen gerçekten burada hiç erkek olmadığını mı sanıyorsun, seni saf? Mutlaka olmalı, anlamıyor musun?!" diye bağırdı Terry.
Çağlar öncesinde kadınların kalem tutması ve yazı yazması bile ayıplanmış; cüretkârlık ve cadılık ile ilişkilendirilmişti. Hal böyleyken kadınların edebiyatta ve sanatta yer alması büyük bir mücadeleyi de beraberinde getirmişti. Cümlelerimi Virginia Woolf' un şu sözleriyle bitirmek istiyorum:
"Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!"