İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Onca ayrılığa onca uzaklığa rağmen çocukken başlayan bir arkadaşlık, bir dostluk bütün zorluklarına rağmen bir ömür süren birbirlerindeki tüm zıtlıkları içine sindiren ve her daim güvenilen sadece ölümle son bulabilen bir dostluk
Kasım ve Mehmet aynı yıl (1618) aynı günde farklı şehirlerde doğan iki bebek. Kasım'ın babası sarayda hekimbaşı.
Hollywood, ABD, Ingiltere, Fransa, Almanya gibi neo-liberal Batıcı değerlerin taşıyıcısı ülkelerin silahla, ekonomık güçle yapamadıklarını "sanat" yoluyla yapmak üzere vardır. Köksüz post-modern gösteri(ş) sanatlarının bir dışavurumudur. Bir "mistik” hakikat mi anlatılacak; Avatar gibi, Inception/Başlangıç gibi filmlerle elbette
"acaba ot gibi yerden mi bittim
acaba denizlerde mi şaşırdım
ve zamanı nasıl unutmaktayım
zaman unutulunca mısrı kadîm yaşanabiliyor
kendimi unutunca seni yaşayorum
yaşamak
bu ânı yaşamaktır"
İbadetten maksat, Haktikat-i Muhammediyye'yi bilip has mü'min olmaktır. Has mü'min olan kişi, her şeyin Allah'ı tesbih ettiğini, her tesbih edenin bir isim giydiğini ve ismin müsemma ile aynı olduğunu görür. O'ndan başka bir şey görmez. "Cenabı Hakk zevalsizdir. Halbuki insanda ve diğer her şeyde bu sıfatlar bir gün tükenecektir."
Bu nasıl olur? Hakk'ın zatının kadim sıfatı, zevalsizdir.
Fakat hadis (sonradan zuhur eden) sıfatları geçicidir. Bu
sıfatların fenası yani geçici olması, ayn-i bekadır veya
kalıcı olmasıyla ayrı şeydir de denilebilir. Eğer bu sıfatlardan birisi fena bulursa, ona bedel binlerce sıfat zuhura gelmektedir, "İlahi tecellilere son yoktur-" denilmesi, bu manaya işaret etmektedir.
Sayfa 4 - Revak Kitapevi, İstanbul 2015Kitabı okudu