Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çok mu iyi biriyim acaba Büyük ihtimalle sevgim ağır geliyo insanlara haketmiyor çoğu sevgimi
Acaba hayatın şekillendirici elleri, her şey olup bittikten sonra onları iyice çirkinleştirmiş olabilir mi? Demek istediğim, hayatın şekillendirici elleri beni alt etmiş olabilir mi? Böyle bir şey mümkün mü? .
Sayfa 89 - JaguarKitabı okudu
Reklam
İçimde öyle ağır bir yük var ki bunu nasıl anlatabilirim ben bile bilmiyorum. Kaybetmenin ardından getirdiği yalnızlık meğerse insanı çok derinden etkiliyormuş. Her seferinde daha da derinden sorgulatıyor. Acaba daha farklı olabilir miydi? Daha çok arayabilir miydim? Nasıl olduğunu sorabilir daha çok vakit geçirebilirdim. Yaşlandıkça insanlar daha çok çocuklaşıyordu ama biz bunlara tasalanıp durduk. Anlayamadık ki bunun ne çok kıymeti varmış. Bilemedik ki tekrardan onlarla uyumanın ne kadar değerli olduğunu. Bir tebessümün kıymetini. Yapmadık yapmamız gerekenleri. Konuşmadık sormadık duymadık görmedik. Ruhlarımız fani zevklerin peşinde bencilliklerimiz için çırpınırken düşünemedik ölüm nedir ne zaman gelir. Diyemedik bazı şeyler ansızın gider. Aslında hep biliyorduk ama göz ardı ederek yaşadık. İnsan sonrasında elinde hiçbir şey ile kalıyor. Pişmanlıkları ve kalbindeki bu yük ile bomboş, yapayalnız... Neden seni çok seviyorum demek bir külfet haline geldi? Neden ebeveynlerimiz bize sevgi göstermenin bu kadar zor bir şey olduğunu öğretiyor. Çok mu zor minnet etmek, özür dilemek sevmek ve sevilmek. Büyüğü ve küçüğü fark etmeksizin çocuk olabilmek. Neden farkında olmadan bastırılmış duygular ve görünmez kalıplar içerisinde yetiştiriliyoruz? Bunun sonunda giden gittikten sonra diyebildiğimiz tek şey değer miydi? Şimdi soruyorum ben de değer miydi bunca şeye?
İlerde neler olur acaba?
Şimdiden geçmişe baktığımda eskiden daha zordu ve henüz gelişmemişti dünya diyorum. Sonra bugünü düşünüp daha sonraki yılları-yüzyılları düşünüyorum ilerde de bize böyle diyecekler... Bunu yüksek ihtimalle teknoloji açısından derler, çok merak ediyorum acaba bizden sonra ne olucak, ne gelişecek... Acaba ilerde 200-300 yaşını bulan insan olur mu ve o yaşta hâlâ olabildiğince sağlıklı olabilir mi veya şimdide olan herhangi bir şey ilerde olmayabilir mi, ilerde diğer gezegenlere daha hızlı ulaşabilirler yüksek ihtimalle halktan insanlar da gidebilir uzaya, orayı çok merak ediyorum ben de gitmek isterdim.... Kısaca çok ileriyi çok merak ediyorum...
İnsanlık denilen şey bu kadar karmaşık olmasına rağmen anlamak için bunca çabayı sarf ediyor olmak ne kadar doğruydu acaba? Anladığımızı sandığımız hisler ne kadar anlaşılmıştı, gerçekten anlamış mıydık yoksa anladığımıza inanmak mı istemiştik? Gerçek doğru nedir? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişiyorken asla peşini bırakmıyoruz. Kendi kabul ettiklerimizin ötesini görmekte zorlanıyor kabullenemiyoruz. Somut şeylerin bile gerçekliğini bazen sorguluyorum içimde oluşan ruhani ya da sadece sinirlerime bağlı olan bedensel reaksiyonları nasıl anlayacağım? Hatta en komiği olan şunu sorayım, bu soruları sorarken cidden bir şey hissedebilir miyim? Anı yaşamak için yaşıyoruz, psikolojik olarak kendimize motive olan bir sürü şey söylüyoruz fakat sonunda ne kadar yapıyoruz ne kadar bununla var oluyoruz? İnsan yeni tanıştığı birisine kendisini gerçekten gösteriyor mu yoksa olmak istediği kişiyi mi anlatıyor? İnsanlar olmak istediği kişiler olamadıklarını biliyorlar ve bunun bilinciyle içten içe perdeleri çekiyor arkalarından yaşıyorlar. Önde bir sahne arkada gerçekler. Kendi benliğimizle olan yüzleşmelerimiz bile kendimizi avutmaya çıkıyor. Bunu bile bile kendimize kızmıyorken başkalarına nasıl kızabiliriz? Kızmamalıyız ama kızıyoruz. Ardındaki yanlışı yaptığımızı biliyor olmanın rahatsız ediciliği ile kaçınmaya çalışıyoruz. Kim ki ahlaksızlıktan çok bahsediyorsa en büyük ahlaksızlar onlardır demişler aynı bu misal.
yönetici müsveddeleri, şundan ar edeniniz olur mu acaba.
Adana'da ailesiyle tarlada çalışan 14 yaşındaki Yusuf Şimşek: "Okula gitmiyorum. 5 yıl önce okulu bıraktım. Günlük 50-60 TL kazanıyorum. Küçük kardeşim var 4 yaşında. O da okula gitmiyor ama ben okula gidip onu okutacağım."
Reklam
Sindirim sistemimize yakından bakmadan önce, önemli bir konuya değinmekte fayda var. İlginç bir şekilde, yediklerimiz ve bunların insan beynine olan etkileri, insanlık tarafından pek de üzerinde durulan bir konu olmamıştır. Zira insanların büyük bir kısmının yeme davranışlarını belirleyen en önemli mesele; güzel görünen bir vücuda ya da sağlıklı
Mescid- i Aksa' yı gördüm düşümde Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu Varıp eşiğine alnımı koydum Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu Gözlerim yollarda bekler dururum Nerde kardeşlerim diyordu bir ses İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
Reklam
222 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yaşam(ama) Bilgeliği
Anladığım kadarıyla yaşam bilgeliğinin altın kuralları şöyleymiş: (Hafiften kızgın yorumlarımı sonda yazdım) 1. En popüler olmuş öğüt: Hayatta mutlu olmayı hedefleme; en az mutsuz nasıl olurum veya en az nasıl acı çekerim bunun yollarını ara. 2. Kreşten çıkan oğlunun haleti ruhiyesini anlamak için nasıl geçti günün deme, bugün seni mutsuz eden
Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Yaşam Bilgeliği Üzerine AforizmalarArthur Schopenhauer · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20196,9bin okunma
·
Puan vermedi
İnceleme
Hayatta hiç pişmanlıklarınız oldu mu? Keşke geriye dönme fırsatım olsaydı da şunu da şöyle yapsaydım dediğiniz anlarınız var mı? Eğer varsa ve bu duyguları bazen yoğun bir şekilde yaşıyorsanız bu kitabı öneririm. Nora'nın hayatında hiçbir şey istediği gibi gitmiyor hatta yolunda giden tek bir şey yok. Varlığı gereksiz ve hiç kimsenin ona nokta kadar ihtiyacı yok. ( Gerçekten öyle mi acaba?) Abisi onunla konuşmuyor, işinden kovuluyor, kedisi ölüyor ve ders verdiği öğrencisi de dersi bırakıyor ve Nora sürekli kafasında geçmişte aldığı kararlar ile savaş halinde. Birşeyleri farklı yapsa bugün nerede olacağı nasıl bir konumda olacağı aklını kurcalayıp duruyor. Ve Nora kötü bir karar alıp intihar ediyor ve hikayemiz de tam olarak burada başlıyor. Gece Yarısı Kütüphanesi... Sonsuz sayıda kitap ve her biri Nora'nın alternatif başka başka hayatlarını anlatıyor. İstediği hayatı seçmekte özgür deneyip beğenmediğinden çıkma hakkı var. Ancak vakti azalıyor, doğru hayatı bulması lazım... Kitabı beğendim, okunur ve dediğim gibi eğer gerçekten yoğun pişmanlıklar içerisine olan kararlarınızı sorgulayan ve sürekli ya şunu seçseydim ya bunu böyle yapmasaydım nasıl olurdu diye düşünen birisi iseniz evet size iyi de gelebilir. Ama ben aşırı övüldüğü için çok yüksek beklentilerle okudum ve bu yüzden de aşırı aşırı bayılmadım. Vermek istediği mesaj bana tam olarak geçmedi beni ikna edemedi kitap tam olarak diyeyim. Bir puan vermek gerekirse de 10 üzerinden 7 diyebilirim.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,5bin okunma
O sözcük dökülmedi henüz ağzımdan Henüz dokunmadı daha yüreğime Acaba ana sütü müdür bizi ölüm gibi birşeylerden yoksun bırakan Yoksa o bir likör mü ya da uyuşturucu madde mi
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
#OkudumBitti #SöylemeBilmesinler #ŞerminYaşar Bir kitap insanın canını nasıl acıtır bu kadar? Böyle yazdım ama arabesk vari vıcık vıcık, üzerinize yapışan bir dram değil bu. İnceden inceye yüreğinizi dağlıyor. Aile adı altında kimlerle yaşıyoruz, ben kimim aslında, annem niye sevmedi beni, niçin hep yalnızlık çektim de ısınamadım bir türlü aileme, sarıp sarmalamadılar beni? Üstelik annem, babam, kardeşlerim, yeğenlerim kalabalık bir aileyiz. Kazım Baba üç erkek çocuk sahibidir, eşi Mürüvvet Hanım vefat edince büyük oğlu Emin 'in üst katında yaşamaktadır. Gelini Hülya, babası gibi benimsemiş bakımını üstlenmiştir kayın babasının. Emin, Ekrem, Ethem üçü de evli, her cuma babaları da dahil birinin evinde toplanıp yemek yerler. O yemekte geçmişin peşine düşülür. Her üç çocuğun, özellikle de Ethem'in içindeki boşluklar doldurulur. Evlenip aynı çatı altında yaşıyorlar diye karı koca olur mu insanlar? Aynı anadan babadan oldular diye birbirlerine sahiden kardeş olur mu çocuklar? Şermin Yaşar'ın iki kitabını okudum ama çok sevdim kalemini. O kadar yalın o kadar akıcı bir nefeste okuyorsunuz ama bir anda nefessiz kalıyorsunuz. Tam "oh be atlattık derken", hoppp yüreğiniz yine mengeneyle sıkıştırılıyor "yok artık bu da olamaz", ama olmuş. Bir de ailenizi sorgulamaya başlıyorsunuz, acaba? Mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Kitapla kalın sevgili dostlar
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,945 okunma
368 syf.
10/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Selamlar Ayşe Gül kaleminden Evren Serisi ikinci kitabı #sin ile karşınızdayım. İlk kitaba bayıldığım gibi ikincisine de bayıldım. Muhteşem bir evren yaratmış yazarımız ben üçüncü kitabını yazsa bile okurdum. Kalemine sağlık yazarım Biliyorsunuz ki (bilmeyeniniz varsa Sis kitabının yorumuna göz atabilir) Meyra bir sirena yani deniz kızı.Sis kitabında Meyra bazı gerçeklerle yüzleşip Godwin'i ruh düğümlerinin olduğu gün arkasında bırakarak ait olduğu mayso diyarına anneannesinin yanına dönüyor ve tamda orda bitiyordu ilk kitabımız. Evet bu kitapta ise herseyi detaylıca öğreniyoruz benim bazı tahminlerim doğru çıktı. Meyra aslında sadece mayso diyarına ait değil. Babasından dolayı Mu kentinin prensesi annesinden dolayı mayso diyarının prensesi Godwin'den dolayı da Tekfen kentinin kraliçesi olacak ama işte burası biraz meşakatli olacak. Çünkü Meyra kara büyüyle büyülendi. Duyguları eskisi kadar güçlü değil. Kalbi prangalandı yavaş yavaş unutmaya başlıyor. Kalbinden sonra beyni de unutacak. Godwin tabi sabrıyla yine gönlümüzü fethetti. Asla vazgeçmedi. Ben kitapta Peder yine işleri karıştırır mı diye düşünmüştüm ama Peder ait olduğu yere gitti ve yerine veliahtımız Godwin kral oldu. İlk kitapta Ranier için epey üzülmüştüm Ranier Meyra'nın dünyada koruyucusuydu acaba aşık mıydı yazık oldu derken aşık değil de gerçekten dostu olduğunu öğrenince içim bir rahatladı. Dediğim gibi kitapta bütün gerçekler açığa çıkıyor soru işaretleri ortadan kalkıyor. Hele bir son vardı ki Godwin Marslısın falan ama adamsın adam o nasıl bir evlilik teklifiydi bayıldım. Fantastik severler bu seriyi kaçırmayın.
Sin
SinAyşe Gül · Otantik Kitap · 20245 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.