Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öğretmen - Muallim
Zîra o zamanlarda hoca, kuklalaşmış bir memur değildi. Onun için de talebesini sınıf usûlünün mekanik metoduna göre yetiştirmiyor, istiklâlli bir perspektiften seyrettiği bilgiyi, eli kolu bağlanmamış bir sisteme göre tâlim ve telkîn ediyilordu.
Eğitimde Model İnsanlar..
Eskiden efendim Muallim Naci'nin "Esâmi" diye bir kitabı vardı. Yedi yüz elli tane geçmiş büyük zatın tercüme-i halinden bahseder o kitap. Erkek öğretmen okullarında ecdadın son zamanlarında Daru'l-muallimi vardı. O okullarda bu kitap okutuluyordu. Talebe yedi yüz elli tane geçmiş büyük zatın tercüme-i hâlini okuyor. Kısa kısa. Nerde doğdu, nerde öldü? Peki, hocası kim, talebeleri kim, kitapları kim? Bir de onun gıpta edilecek, imrendirecek iki üç tane halini söylüyor. Çocuk yetişirken model insan görüyor. Hah diyor ben Beyazıd-ı Bestami olacağım. Ben İmam-ı Rabbânî olacağım. Ben işte Sultan Fatih olacağım. Ben git yukarıya mesela Halid Bin Velid olacağım vesaire. Çocuğun önüne model insan koyuyorlardı. Ulema-i rasihundan bahsediyor. Ulema-i zahirden bahsediyor vesaire. Ama şimdi değil resmi mekteplerde okullarda ee kurslarda (medreselerde) bile yani talebeye model olabilecek olan insanlardan ne kadar bahsediliyor.
Reklam
Kitap tavsiyeleri buyurun
Kuran-ı Kerim (Hasan Basiri Çantay meali ) Siyer-i Nebi (muhtasar) Edebü’d-Dünya Ve’d-Din (İslam’da Dünya ve Din Edebi), İmam Maverdi Edep Eğitimi, Muallim Naci Batılılaşma İhaneti, D. Mehmet Doğan Türkçe Düşünmek, Türkçeyi Düşünmek– D. Mehmet Doğan Eğitim Felsefesi, Saffet Bilhan Eğitim Felsefesi, Hilmi Ziya Ülken Türk Tefekkürü Tarihi, Hilmi
En gabisi bile Kur'ân'ın yarısını ezberden okuyabilir.
Çocuk öğretmenin yanına gider, muallim[=öğretmen] üzerine tebeşir sürülerek beyazlatılmış tahtaya Besmele'yi ve Fâtiha'nın ilk âyetini yazar, çocuğa yazdığını tekrar tekrar okur. Çocuk âyeti ezberlemeğe me'mur ve mecburdur. Akşam üzeri çocuklar, birer birer gelip hocanın önünde ezberledikleri âyetleri okurlar. Åyet ezberlendikten sonra tahta silinir, kurutulur, üzerine tebeşir sürülür, hoca evvelki âyetin devamını yazar. Çocuk bu usûlle Kur'ân'ı ezberler. Kur'ân'ın bir süresini hifzeden çocuklar, ezberledikleri süreleri bizzat yazmağa muktedir olurlar. Kullanılan yazı (erkam), mağribî yazıdır ki, kûfi'nin biraz ıslah ve kolaylaştırılmışı demektir. Bu usülün zaruri ve tabiî neticesi olarak mektebi bitiren bir talebe ekseriyetle hafız olur.
Sayfa 540
Öğretmen Kelimesinin Doğuşu
Çağdaş Türk edebiyatının mümtaz simalarından Nihad Sami Banarlı, “Öğretmen” adlı bir yazısında, bizzat “öğretmen” kelimesinin bile hocalığı küçük düşüren yıkıcı bir icat olduğuna dikkat çekmiştir. Banarlı, “Bu kelimenin uydurulduğu yılların hocalığı küçümsemesi, çeşitli yıkıcı sebepler yanında, daha ona verilen isimden başlıyordu.” diyerek tarihte
Sayfa 169Kitabı okudu
263 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Reşat Nuri Güntekin'in bu romanı, tezli bir romandır: Medrese eğitiminden muallim mektebine geçmiş aydın görüşlü bir öğretmenin gözünden bu dönemlerin muhasebesi yapılır. Halka ve realiteye bağlı Şahin hoca, İstanbul'da yaşanan yobazlık ve çıkarcılığı bir "Yeşil Gece" ye benzetir. Bu yeşil geceden kaçıp Anadolunun saflığına, aydınlığına, yoksulluğuna, temiz kalmışlığına sığınmak ister. Herkes İstanbul'a tayin olmak isterken o küçük bir Ege kasabasına gönüllü gider. Zihniyetleri değiştirmenin kolay olmadığını görür elbet ama elinden geleni yapar, mücadelesine devam eder. Pek çok engellerle karşılaşır. Bu arada savaş, yokluk her şeyi etkilediği gibi Şahin Hoca'nın mücadelesini de etkiler. Roman bir bakıma idealist öğretmen olan Şahin Hocanın kişiliğini oluşturan nitelikleri, mücadelesi ve uğradığı yenilgilerin öyküsü sayılabilir. Kesinlikle okunması gereken bir kitap, özelikle biz öğretmenlerin...
Yeşil Gece
Yeşil Gece
Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri Güntekin
Yeşil Gece
Yeşil GeceReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20183,462 okunma
Reklam
"م" “Öğretmen" kelimesi, “muallim” in yanında sönük, donuk, ve cılız kalıyor. Ne yazık ki bugün artık hiç kimse "muallim" sözünü kullanmulıyor, nasıl kullansınlar ki "hoca" lâfı bile bâzı ham ruhları, kafalarına kaynar su “boca" edilmiş gibi çıldırtıyor. Garip değil mi, " medeniyet " kelimesi (mim) harfiyle başladığı gibi, bu büyük îmar, inşâ ve ihyâ hareketinin asil unsurlarıbı teşkil eden... Müellifler, mütercimler, mürebbîler, musahhihler, muharrirler, ve muallimler de aynı harfle "mim" leniyorlar.
Öğretmenler Gününü En Kalbi Duygularımla Kutluyorum
Öğretmen, kimi zaman evde çocuklarını yetiştiren bir anne veya baba, kimi zaman camide cemaatini toparlayan bir imam, kimi zaman Kur’an Kursunda ders veren muallim, kimi zaman okul ve üniversitelerde öğrenci yetiştiren hoca veya profesör, kimi zaman da sırf Allah rızası için talebelerine bildiğini aktaran isimsiz kahramanlardır.
116 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayatın içinden öyküler...
Biraz Sait Faik havası almadım dersem yalan olur. Geneli ufak kasabalarda hayatın içinde yoğrulan insanların etrafında geçen sıcacık öykülerden oluşan bir kitap. Aşırı kuruntulu öğretmen Heredot Sabri hoca, telefonuna gelen mesajı yanlış anlayan bir adam, abisini kaybetmiş ufacık bir kasabada sıkışıp kalmış bir genç kız, ağaca aşık olan bir başkası gibi niceleri var kitabın içinde. Bence okuyun pişman olmazsınız. Tebrik ederim Mert Karagöl.
Muallim Sabri ve Tanyeri'nden Öyküler
Muallim Sabri ve Tanyeri'nden ÖykülerMete Karagöl · Klaros Yayınları · 029 okunma
"1950 öncesi Kur'ân okutma, din dersleri öğretme gibi faaliyetler yasaklanıyor, "okutan" ve "okuyanlar" jandarma tarafından takip ediliyordu. Her cüzden 8 sayfa ezberlemiştim. Derslerim düzenli, sağlam ve iyi gidiyordu. Köylülerimizden biri, "Bizim muallim köyde Kur'ân okutuyor" diye nahiyede laf etmiş. Kendisi için, "Kur'ân okutuyor" dendiği kulağına gelince hocam çekindi, korktu ve "Oğlum, ben seni artık okutamıyacağım, başka bir hoca bulalım" dedi. O sıralarda Kur'ân'a, dine, namaza meyli olan devlet memurları adeta suç işlemişler gibi görülüyor, hele öğretmen iseler terfi ettirilmedikleri gibi görevden de alındıkları söyleniyordu" s. 47.
Sayfa 47 - mihribat yayınları
Reklam
Hasib Efendi'nin Cumhuriyet Devri Anıları
Şimdi kendi kendime düşünüyorum: Tarihte bizim kadar kendi kültür değerlerine, güzel sanatlarına düşmanca duygularla yüklü diplomalı cahiller yetiştiren bir başka devlet var mıdır acaba, diyorum. Hasib Efendi'yi dinledikten sonra siz de kendi kendinize bu soruyu soracaksınız. Söz şimdi onundur artık: “...O, 1925'li, 1930'lu
Sayfa 224 - Hasib YılanlıoğluKitabı okudu
Yılbaşı Çavuşu.
"Çocukluğumun geçtiği küçük ilçemizde genel olarak mutlu bir yaşantımız vardı. Öyle ya; ülkemiz bir cihan savaşı geçirmişti, savaşta başarılı olmuş, düşmanları yurdumuzdan dışarı atmış, bağımsızlığımızı korumuştuk. Cihan Savaşından çıkalı hemen hemen 10-15 yıl geçmişti. Savaş bizleri yoksul ama gururlu bırakmıştı. Belki inanılmaz ama babası
Öğretmen/Hacegan/Hace/Hoca/Muallim/Mamoste/Teacher :)
Emek veren, çabalayan, gönül bağıyla öğrencilerine bağlı olan... Daha nice özelliklerini kendinde meczeden hocalarımın bir gün değil her gün öğretmenlikleri kutsaldır. Nice yıllara...
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.