"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Her şeyin bir zamanı var ve her şeyin bir nedeni...Hayatı kabullen. Her şey olması gerektiği gibi, korkma Sen de tam olman gereken yerdesin. Kalpten istediğin şeye ulaşmak için, zihninden geçenleri değil, tam da ihtiyacın olan deneyimleri yaşayacaksın Sakin ol. Geç kalmadın. Erken de değil. Kaç yaşında olduğunun bir önemi yok... Kimlerden ileri ya da geri olduğunun da...Kaç yaşında hissettiğinin, kendini nerede görmek istediğinin ve şu an nerede olduğunun farkında olman mühim...Yaşaman gerekeni yaşıyorsun sadece. Ne bir eksik ne bir fazla... Bil ki kusursuz bir düzen var senden gayrı İlmi ve iradesi dışında yaprağın bile kıpırdamadığı bir yaradan var, hatırla Beklentilerinin farkında ol ve onları minnetle değiştirmeyi öğren. Kanaat etmeyi ve şükretmeyi unutma. O vakit göreceksin ki mucizenin kendisisin aslında Mucize SENSİN.
Benim onu sevmemin nasıl bir mucize olduğunu bilmiyor. Belki de sıradan ve vasıfsız bir şey gibi görüyor bunu. O da haklı. Neredeyse tanıyan herkes sevmiş onu. Farklı boyutlarda elbet. Ama bir şekilde sevmiş. Zaten onu birazcık tanıyan birinin kayıtsız kalması, sıradan biri gibi davranması mümkün değil. Fakat ben ne yapabilirim? Anlatamıyorum. Anlatamamamın sıkıntısı içimdeki telaşı kat be kat artırıyor... Seni en çok ben seviyorum desem, en başka ben seviyorum ve en başta, herkesten çok, en çok, en... Ne en? İçimden geçenleri bilse koşup boynuma sarılır. Oysa sadece anlatabildiğim kadarını biliyor. Anlatabildiğim kadarını... Anlatabildiğim kadarıyla ne yapılabilir? Birer çay içilebilir belki..
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
Ne diyorum biliyor musun?
Zaman dursa, akmasa
Yağmur yağsa sürekli
Gök yükünü azaltsa
Kuşlarda ötmese
Gökkuşağı renklerini unutsa
Hiç güneş açmasa
Karanlığa mahkum kalsak