Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
92 syf.
7/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Herkese Merhaba, Mustafa Kutlu'nun görüntüde ayrı ayrı sekiz tane ama özünde tek olan çogunlukla tasavvufi hikâyelerinden oluşan hikâyeler mevcut Sır kitabinda. Hikayeler ayri ayri fakat çıkışa açılan kapı hep O'na açılıyor. Hiç istememesine rağmen şeyhinin zoruyla şeyhlik postuna oturan bir köylünün durumu ile başlıyoruz kitaba, bu durum ihvanların fitneye düşmesine sebep verir ve fitne haliyle başka durumlara da yol açar. İhvan daha farklı, daha konforlu bir dergâh hayatı istemekle kalmaz dahası dışarıya açılmak hatta şehre göc edip sehirleşmek ister. İstemeden seyh olan bu sonradan görmüşlüğe dayanamayip sır olur. Döndüğünde ise kendisini Çagdaşlık ve Muhafazakarlık çatısması icinde bir hayatla karşılasir. Enflasyon, fitne, dil meselesi, cahillik... gibi birbirinden alakasız gorünen kilit kelimelerle Kutlu bu bağlantıyı ustaca kaleme almış. Kitabı dün okudum fakat bitirdigimde bende de sır olarak kaldı bu sebeple her güne 1 hikâye olacak şekilde tekrar okumaya karar verdim. :) Bir de büyüklerimizden duydugum ve sevdigim bir cümle var. Diyorlar ki: "hayatta hiçbir şey son bulmaz, kapatılmaz." Nerden duyduğuma gelince kopya vereyim ;) 'ömür dediğin'. Dünyada her şey boyut değistirirken biz gitti, bitti sanirız oysa o tekrar hakikatte selam vereceği güne kadar sırlanır. Sırrın sırrına ermek muradıyla, Kutlu hocaya olan düşüncelerimi, duygularımı sırlayarak hepinize mutlu, huzurlu, sağlık dolu, bereketli bir gün diliyorum
Sır
SırMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20218,5bin okunma
Toplumların muhafazakârlıkla uğraşan yeri hafızasıdır. Hafızası olmayan bir muhafazakârlık "yarım doktorluk" gibidir. Şehirlerimizi betona boğarak elimizden kaçırdık, muhafaza edemedik. Şehirleri bile tarihle bağlarını kopararak "muhafaza" etmeye çalışan bir yaklaşım sergilediğimiz için Batı'dan gelen beyaz adamın işi çok da zor olmuyor
Sayfa 202Kitabı okudu
Reklam
“Psikanaliz, bastırılmış libidinal potansiyeli serbest bırakmaya yönelik “özgürleştirici” jest ile bastırmayı uygarlığın ilerlemesi için ödenmesi zorunlu bir bedel olarak kabul etme şeklindeki “teslimiyetçi muhafazakarlık” arasında bölünmüştür.” Zizek
"Muhafazakarlık ancak gelenek ortadan kalkarak tarihsel bir hayal perdesinin ardında kaldığı andan itibaren mümkün bir duygusal yaşantıdır. Fenomenolojik "geçmişe özlem" değerinin altında gelecek üzerinde kurulacak bir hakimiyet güdüsü yatar. Muhafazakar, geçmişe yönelik değildir, geleceğe yöneliktir: çocuklarım, toplumum, gelecekte de benim yaşadığım gibi, benim arzuladığım gibi yaşasınlar..."
Sayfa 189
·
Puan vermedi
Alatlı ile Aydın Despotizmi
Alatlı ile Aydın Despotizmi Dünya yüzünde, muhafazakâr algıyı kemikleşmiş bir daire gibi düşünürsek, bu anlayış yüzünü gelenekçiliğe doğru döndüğünde katılaşacağı ve din dahi görünür üzerinden toplumsal yapıyı acımasızca mahkum etmeye aracı kılınacağı için muhafazakâr algı, statüko halini alır. Çünkü o; halk üzerinde sağ, edip eyleyen, güçlü bir
Aydın Despotizmi
Aydın DespotizmiAlev Alatlı · Everest Yayınları · 201379 okunma
Muhafazakârlık, belki politik bir fikir olmaktan önce, insana ve topluma dair kötümser bir ruh hali değil midir?
Sayfa 341Kitabı okudu
Reklam
Temelde muhafazakârlık bir ideoloji değildir, bir davranıştır.
Sayfa 498
204 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
“Örselenmiş Osmanlı’dan Medeniyet Umuduna” ismini taşıyan kitap, Saadettin hoca ile yapılmış harika bir söyleşinin ürünü. Sadettin Ökten'in kitapları ve söyleşilerinin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Koca bir medeniyetin nasıl örselendiğini ve yeniden nasıl kurulması gerektiğini, Saadettin hoca bu eserde bir güzel anlatmış. Kitabın doğal bir akışı var. Bazen bu tabii akışta konu, yeterince açıklanmadan başka yere kayıyor. Genel olarak muhafazakârlık,dindarlık,mühendislik, medeniyet tasavvuru, İslam ve Batı medeniyeti karşılaştırması, bu medeniyetlerin nasıl şehirler oluşturdukları, modernite, kapitalizm, Osmanlı-Cumhuriyet Müslümanlığı, İstanbul görgüsü ve şehirlilik, Türkiye’de siyasetin serüveni, Müslümanların şehirle alakaları gibi konularla, geniş bir perspektiften alışık olmadığımız yorumlarla bizi şaşırtan bir eser.
Örselenmiş Osmanlı'dan Medeniyet Umuduna
Örselenmiş Osmanlı'dan Medeniyet UmudunaSadettin Ökten · Hayykitap · 2014221 okunma
Bugün islam toplumlarını ve İslami ilimler çevrelerini pençesinde kıvrandıran bu ‘aydınlanmamış muhafazakarlık’ yerini tenkitçi zihniyete dayalı ‘aydınlanmış muhafazakarlığa’ bırakmak zorundadır.
Sayfa 49 - otto yayınlarıKitabı okudu
Farmasonluk
Kendine sakladıkları ile dışındaki çevrelere ihraç ettiği değerler, birbirlerine ters düşerler. Farmasonluk, bir kere, muhafazakar, maneviyatcı ile silsileimeratipci olmasına ve kendiçin gizlilik ile camia-içi dayanışmayı savunmasına karşılık, kendi dışındakilere maddiyatı, eşitlikciliği, devrimciliği, şeffaflık ile bölünüp bireyleşmeyi telkin eder. Tıpkı kendisinden geldiği ve temsil ettiği iki ana zihniyetten sapına dek dindar Yahudiliğin, kendi dışındaki dindarları yobaz olarak nitelemesi, kendisi kavmiyetçi olmasına karşılık, başkalarının milliyetçiliği ile yurtseverliğini ırkçılık, giderek, Yahudi-aleyhdarlığı yahut daha da mübalağaya başvurularak Yahudinefreti şeklindeki telakki etmesi gibi. Yine tıpkı, kendisinden türeyip onu temsil ettiği öbür anlayış olan İngilizliğin, ilericiliği, eşitlikcilik ile cumhuriyetçilik fikirlerini ihraç etmesine karşılık, kendini muhafazakarlık, silsileimeratib ile hükümdarlık ülkülerine bağlı kalması gibi.
Sayfa 109 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Reklam
'' Muhafazakarlık o zamanlar, şimdi de olduğu gibi kendilerini fazlasıyla önem gören, dar görüşlü, zalim, ahlaksız insanlar arasında sıkça görülürdü. Öte yandan akıl, onur, dürüstlük, iyi huyluluk ve ahlak gibi niteliklere inançsızlar arasında rastlanırdı. ''
1.500 öğeden 1.471 ile 1.485 arasındakiler gösteriliyor.