"Karanlık Oda"
Herkesin karanlık bir odası vardır; anahtarını kimselere veremeyeceği, içinde korkularını, ataletlerini, aşırılarını, uçlarını ve kimseninkilere benzemeyen travmalarla dolu bir odası… Korkular denilince 90’lı yılların sonunda ilk kez okuduğum Irvin D. Yalom’un Nietzsche Ağladığında adlı eserindeki; “Yirmi yıl düşündükten sonra korkuların
TANIŞMA Eğer bir gün, yüzünün renginden ötürü çıkarsan mahkemeye, 'vallahi kalıtımdan oldu' diye korkma, ben sana tanıklık ederim. İnsanların, yüzlerinin ve gözlerinin rengi başka başka da olsa, gözyaşlarının rengi hep aynıdır. Ne bir kelimede anlaştılar, ne aynı avuçtan su paylaştılar. Yalnızca gözyaşında, bir de kahkahada buluştular. Yer tanık olsun, gök tanık olsun, Bütün doğmuşlarla ve doğacaklarla tanışmak mümkün. Akıllarda ve yüreklerde göz göze geldik bugün. Bin yıl önceden bana selam söylediler; Bin yıl önceki anneler, annemden az mı sevdiler? #17 Ağustos 1989/ Üstün Dökmen
Sayfa 11
Reklam
Keşke mümkün olsa...
"İnsanın karşısındakinin mutlu olup olmadığını hiçbir zaman gerçekten anlayamaması hüzün vericiydi."
Sayfa 34 - Dedalus KitapKitabı okudu
"Hiç kimse hislere müdahale edemez," dedi. "İnan bana mümkün olsa birçok insan farklı şeyler hissetmeyi seçerdi."
olsa güzel olurdu
Aktif unutma diye bir şey mümkün olabilirmi, bir şeyi önemsiz olduğu için değil de, fazla önemli olduğu için unutmak diye bir sey?
Keşke yaralamadan sevmek mümkün olsa…
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.