Kitap elime ilk ulaştığında sanki geçmişten gelen bir mektubu açar gibi heyecanlandığımı hatırlıyorum.
Kitap tanıtımında şu sözler yazıyor: "İsmet Özel'in Türk milletinin şairi olarak Bir Yusuf Masalı'nı 1967 yılında yazmaya karar verdiğini ve aynı yıl aynı hassasiyete binaen askerliği esnasında yani hidayetinden önce bir elifba temin ettiğini dikkatli okurları fark etmiştir. İsmet Özel yıllar önce de "Allah bana ömür verir, kuvvet verirse ve ben “Bir Yusuf Masalı” adlı kitabımı eğer bir daha neşredersem Kur’ân harfleriyle neşredeceğim" demişti. Vaad ettiği üzere Bir Yusuf Masalı Türk yazısıyla neşrolundu. Uzun yıllardır Latin yazısıyla neşredilmeyen ve aranan, beklenen bu kitabın Türk yazısıyla neşredilmesi 1928'den beri "yazın" tarihimizin en büyük hadisesidir."
İsmet Özel'in benim için yeri çok başka, bambaşka.. Yerini anlatabilecek hiçbir kelime bulamıyorum zihin dünyamda. Nasıl oluyor aklım almıyor. İnsan nasıl böyle şiirler yazabilir, insan nasıl böyle cümleler kurabilir. Bir dakika olsun zihninin içinde yaşamak isterdim. Bu çağda yaşamaktan tüm benliğimle nefret ediyorken bu çağda hayata tutunmamı sağlayan üç şeyden birisi İsmet Özel'dir. Yusuf'un hikayesi beni oldukça etkiledi. Keşke o masalın içinde yaşasaydım biraz. O derinlikte kaybolsaydım. Münacaat, Naat, Sebeb-i Telif, Dibace şiirleri Yusuf'un hikayesinden önce geçiyor kitapta. Kitap Osmanlıca yazıldığı için okurken ayrı bir keyif aldım. Rabbim İsmet Özel'e uzun ömürler versin. Başımızdan eksik etmesin..