Murabba
“Bize gayret yakışır merhamet Allah’tandır” “Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşmen” -Namık Kemal
Sayfa 169 - Türk Dil Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Türkçe Seni Seviyorum: Seni seviyorum İngilizce Seni Seviyorum: I love you Kürtçe Seni Seviyorum: Ez de hezdıkım Zazaca Seni Seviyorum: Ez Tora Heskeno
Reklam
Mürabata: Nefsin Uyarılarak Kınanması
Bil ki: En şedid düşmanın, kaburgalarının arasında bu lunan nefsindir. O nefis, kötülüğü emredici, şerre meyyal. hayırdan kaçırıcı olarak yaratılmıştır. Sen de" onun tezki- yesi, düzeltilmesi, kahrın zincirleriyle, Rabbinin ve yarada- nın ibadetine çekmesiyle emrolunmuşsun. Şehvetlerinden meriedilmesi, lezzetlerinden alıkonulmasıyla memursun. Eğer onu başıboş bırakırsan, serkeşlik ve saldırganılık ya par. Artık ondan sonra onu bir türlü mağlüb edemezsin. Eğer kınamak, cefa vermek, uzaklaştırmak ve levmetmek suretiyle onun yakasına yapışırsan, bu takdirde, senin nef -sin Cenab-ı Hakkın kendisiyle kasem ettiği "Nefs-i Lev- váme" olur. Umid ederim ki, Allah'ın nimetinden razı ve Allah'ı hoşnud eden kullarının zümresine dahil olmaya seni davet eden "Nefs-i Mutmaine" oluversin.
Kur'an-ı Kerim'de "ribâtü'l-hayl" (bağlanıp beslenen savaş atları) şeklinde geçen "ribât" kelimesi, "Küffarın saldırılarını önlemek için hudut boylarında nöbet tutmak" manasında kullanıldı. Aynı kökten emir olan "râbitû"² ise “Düşmana karşı hazırlıklı olun/birbirinize dayanıp bağlanın," şeklinde açıklandı. Sınır boylarında mücahitlerin atlarını bağlayıp nöbet tuttukları mekânlara ve buralarda inşa edilen müstahkem yapılara ribât, cihad sevabı almak için oralarda konaklayan askerlere de murâbit dendi.
Sayfa 12
El Cid sürgünden dönüyor
Alfonso kurtuldu ama dehşet içinde, bir ayağı kötü bir şekilde yaralanmış olarak savaş alanından kaçmak zorunda kaldı. Yenilgi onu o kadar korkutmuştu ki , Murabıt tehlikesine karşı savaşmak üzere El Cid'i sürgünden geri çağırdı; El Cid iki kale, kendine küçük bir toprak ve Alfonso'dan yazılı ve "El Cid'in taife topraklarında ele geçireceği tüm toprak ve kaleleri kendisinde kalmasını" da içeren bir af karşılığında eve dönmeyi kabul etti.
Sayfa 673 - 2 taraf için savaşıyor
2003 yılının sonbaharını gündüzleri Taksim'de, geceleri Vakıf Gurebba ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde geçirdim. Bir hastam varmış gibi hastanenin avlusunda bankta da yattım, bir hasta yakınının bana aldığı bir paket sigara karşılığı hastasına sabaha kadar da baktım. Almanya'da gençliğimde yaşadığım dönem gibiydi. Sokaktaydım yine... Aynı pantolonu otuz sekiz gün giydim. Hasta bakıcılığı yaptığım dönemde bahşişleri biriktirir Aksaray'da Bahran Oteli'ne gidip yıkanırdım. Ailem, basına çıktığım için her türlü desteği kesti; ama ben masumdum ve bunu çıkıp anlatacak kişi de bendim. O hayatın içinde kalıp sıkışan, çıkamayanlar adına da bunların anlatılması gerekiyordu.
Sayfa 190
Reklam
495 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.