Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Müvekkil, param yok diye pazarlık yaptıktan sonra göndereceği paranın 10 katını gönderdi bugün yanlışlıkla. Ben de pazarlık yapılmadan önce istediğim kadarını alıp kalanını iade ettim, üzülmeyin varmış paranız dedim.
x[-_-]x Hepinize iyi geceler.. x[-_-]x
Bir müvekkil avukatının mahkemede davasının takdimini dinledikten sonra gözyaşlarına boğulur ve feryat eder: Bugün dinleyinceye kadar asla bunun yarısı kadar acı çektiğimi bilmiyordum.
Reklam
Ama kalbin avukatı suskunsa savunmasında, Müvekkil iflas etmiştir, umut kalmaz davasında.
Ama kalbin avukatı suskunsa savunmasında, Müvekkil iflas etmiştir, umut kalmaz davasında.
Avukatlık mesleği tanım itibariyle kolay gözükse de içerik olarak karmaşık bir meslektir. Içerisinde biraz ekonomi, biraz psikoloji, biraz sosyoloji yer yer sanat ve sporu da barındıran, işin sonunda müvekkil davayı kazandıysa; "Ee zaten haklıydım tabii ki kazanacağım." davayı kaybetyiyse; " Avukat beceremedi, avukat bizi sattı." gibi sözleri sıkça işiteceğiniz aşırı nankör bir meslektir.
Müvekkil olmaktan çıkmıştı artık , Avukat 'ın köpeği olmuştu. Avukat ona köpek kulübesine girer gibi yatağın altına sürünmesini ve oradan havlamasını söylese severek itaat ederdi.
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
Ey miskin! kendi haline ağla. Çocuğun ölüyor, kıyameti koparıyor. Dinin ölüyor, ne aldırış ediyorsun, ne de ağlıyorsun. Seninle ilgili işlerde müvekkil melekler senin dininin yıkıldığını, hüsrana uğradığını gördükçe sana ağlıyorlar. Sende akıl yok. Eğer akıl olsaydı; dininin yıkılışına ağlardın.
" Ama kalbin avukatı suskunsa savunmasında , Müvekkil iflas etmiştir ,umut kalmaz davasında "
Avukat-Müvekkil ilişkisi
“.. Birinde avukat, hayatı pamuk ipliğine bağlı müvekkiline karar kadar eşlik eder, diğerinde avukat müvekkilini sırtına alır ve onu hiç yere indirmeden karar ve hatta ondan sonrasına karar suratında taşır.”
Sayfa 178Kitabı okudu
Çünkü biz kadınlar aklı havadayızdır !
1881 yılllarında ataerkil baskının fazla olduğu bir dönemde bir kadının avukat olmak istemesi ve karşılaştığı sorunları ele alan bir dizi geçen diyalog yine hüsranla içimi sızlattı. “Kadın avukat ve Erkek müvekkil arasında şöyle bir diyalog geçiyor; Cinayet davası için baroya başvuran müvekkil, kadın avukat çok başarılı davalarda yer almış ve bir çok dosyayı çözüme kavuşturmuş olmasına rağmen , ısrarla erkek avukat isteyince kadın avukatın müvekkile yanıtı şöyle oluyor ; İşi bir kadına bırakmak zordur değil mi çünkü biz kadınlar aklı havada ve dengesizdir ! Müvekkil utanç içinde hayır efendim ben böyle barbarca düşünenlere katılmıyorum tabi ki diyip yanındaki eşiyle göz göze geliyor ve başını öne eğerek nasıl da kalıplaşmış yargılarla hareket ettiğini farkediyor.”
Reklam
"But when the heart's attorney once is mute, The Clint breaks, as desperate in his suit." (Ama kalbin avukatı suskunsa savunmasında, Müvekkil iflas etmiştir, umut kalmaz davasında)
Bütün müvekkillerimden özür dilerim ama nerede, kör, sağır, okuma yazma bilmeyen müvekkil var beni buluyor. Bakın böyle ilerleyemem.
Aşk ateşini yatıştırır apaçık konuşmalar. Ama kalbin avukatı suskunsa savunmasında, Müvekkil iflas etmiştir,umut kalmaz davasında.
Tevekkül Tevekkül, kalbin Allah'a güvenmesi, böylece ondan başkasına itimat etmemesi ya da onun her şeyi bildiğini bilerek, her şeyde Allah'a bağlanıp ona güvenmek ve Allah'ın elinde olanın sana, senin elinde olandan daha güvenilir ve kesin gelmesidir. Tevekkülün en düşük mertebesi senin Allah karşısında, merhametli ve anlayışlı bir vekile sahip olan müvekkil gibi olmandır. Orta mertebesi, annesinin yanındaki bütün işlerinde sadece ona başvuran çocuk gibi olmandır. En üst mertebesi ise gassalın önündeki ölü gibi olmandır. 1. Aklına bir şüphe düşebilir. 2. Bir şüphesi olmaz ama o da annesiyle ihtiyaç zamanında alâkalıdır. 3. Ne şüphesi ne alakası vardır; çünkü o kendi nefsinden fânî olarak, her an Allah'ın ne işlediğine bakmaktadır. İbn Acîbe Sufilerin El Kitabı
200 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.